Yeni Üyelik
22.
Bölüm

22. Bölüm

@morsesilya40

Karakola geldiğimde beklemem gerektiğini söyleyen memur beni küçük bir odaya alarak dışarıya çıktı.O esnada diğer odalar ve girişindeki koridordan bazı sesler geliyordu.itiraz edenlerin polislere kendini anlatma çabası,çalan telefonlar,elinde çay bardağı ve tespih ile etrafa nutuk atan emekli bir komser...Tüm bu gördüklerim tıpkı filmlerde izlediğim 'merkeze alın bunu'dedikleri sahnenin sonrası gibiydi.

Bir süre etrafa sıkıntı ile bakarak bekledim ve en sonunda odaya ellili yaşlarda bir komser girdi.

"Sare Gündoğdu'sen misin?"

"Evet memurum.Yalnız niye buradayım onu bilmiyorum.Herhangi bir suç işlemedim."

"İşte buna burada biz karar veriyoruz küçük hanım."

Sonra masaya geçerek önünde duran küçük not kağıtlarına baktı.

"Evet şu mevzu."

"Ben de öğrensem neymiş komserim?"

Sonra bana doğru biraz yaklaşarak gözlerime baktı.

"Hasan Demir adında biri evini izni olmadan kullandığın için şikayette bulunmuş."

Gerçekten de daha akıllı bir suçlama bulamazlardı.

"Nişanlıyımdım efendim o eve evlenecektim ben,kendisi kayınpederim olacaktı ve evi o aldı."

"Orasını ben bilemem.Bir de özel bir not yazmışlar bana Ankara'dan,o yüzden de seni bu gece burada tutmam gerek."

Bir çare düşünmeliydim ama ne?

İşte o an aklıma ilk geleni yaparak rol yapmaya başladım.

"Şey konserim tamam kalırım da benim acil lavaboya gitmem gerek,hayır yolda memurunuza da söyledim hiç oralı olmadı.Kadınsal işler yani anlarsınız."

"Şu kağıda imza at hemen gel.Sağ kapıda karşıda lavabo var."

"Tamam komserim,teşekkür ederim"

Kağıt hakkımda şikayet olduğu yönünde bir dilekçeydi.En saçma şekilde karalayarak imzamı attım ve lavaboya gitmek için ayağa kalktım.

Ağır hareketlerle hiç birşey yokmuş gibi karşıdaki lavaboya doğru ilerledim ve gelince kapısını kapatmış gibi yaparak aralık bıraktım.Komser telefon ile konuşarak odada geziniyordu bense hemen arkasını döndüğü gibi çıkarak koridora geçtim.

Kapıda getirilen bir sarhoş gürültü çıkarmış ve birkaç memur başında toplanmıştı işte tam o an hızlanarak çıkışa doğru sakin adımlarla yürüdüm.

"Kolay gelsin memur bey."

Kapıda duran ve yeni polis memuru olduğu belli olan genç polisin yanında geçerken kalbim deli gibi çarpıyordu.Merdivenlerden dışarıya çıktığım an da ise heyecandan neredeyse baygınlık geçirecektim.

İlk önce biraz yavaş daha sonra hızlanarak yürüdüm ve köşeyi dönünce koşmaya başladım.

O sırada bana seslenen bir ses duydum.

"Pişttt,Sare."

"Kartal,sen,sen gitmedin mi?"

"Takip ettim tabiki de.Saldılar mı?Ne oldu?"

"Yok kağıt imzalayıp kaçtım ama merak etme artık arama emri değil hakkımda şikayet dilekçesi var,beni orada zorla tutamazlardı zaten.

"Kaçtın mı?Kızım ne duruyon o halde binsene arabaya."

"Tamam."

"Allah'ım yaa!"

"Ay hemen sinirlen."

"Sinirlenmedim Sare,ne dediler onu söyle."

"Hasan amcanın evini izinsiz kullanmakla suçladılar."

"Nişanlının evini yani."

"Evet ama işte bunu ispatlayamam şu an değil mi?Hem zaten onlar bunu düşünmüştür."

"Baban illa ki bulacak seni yani?"

"Öyle tabii,sen bas işte boşver."

"İyi bakalım."

İki saat sonra daha sapa yollardan Çanakkale'nin bir kasabasına ulaşmıştık.Biraz daha rahatlamıştım ancak yine de bunun için erkendi.

Kartal arabayı durdurduğunda geldiğimiz küçük bahçeli müstakil bir evdi.

"Burası kimin?"

"Arkadaşımın bir tanıdığının,geçici kalıyorum işte ben de."

Oldukça sakin ve şehirden uzak bir yerdeydi.

Belirleyip davetiye bastırdıkları düğün tarihine kadar geçici olarak kalmam gerekecekti.Bu arada da istifa dilekçemi yazarak bakanlığa gönderecek,özel iş ilanlarından da acil olarak iş bakacaktım.

"Hadi içeriye girelim Sare,çok fazla görünmemek daha iyi."

Demir kapıyı açtığımızda, ilk olarak uzun yıllar önce kullanıldığı belli olan nostaljik ahşap mobilyalar gözüme çarptı,.Geçen yıllara rağmen temiz ve bakımlı görünüyorlardı.Üstelik evin içinden gelen hoş bir koku burnumu doldurmuştu.

"Mutfak sağ tarafta,banyo ise koridordaki sol kapı,arkada küçük bir yatak odası var sen orayı kullanırsın ben de salonda yatarım.Ada evi olduğu için küçük tabii ancak konforludur"

"Yok küçükdeğil,gayet iyi bence."

"Bu arada acıktık ikimizde,ben yeni alışveriş yapmıştım mutfakta bir şeyler hazırlayım sen bir dinlen rahatına bak."

"İyi olur."

"Şey,Kartal her şey için teşekkür ederim."

"Ben birşey yapmadım Sare."

"Hayır,çok şey yaptın.Hem de sayende bazı durumların farkına vardım."

Kartal mutfağa gittikten sonra arka odaya geçerek yanımda taşıdığım tek kıyafetim olan beyaz bir thirt ve eşofmanı giydim.Eskitilmiş ahşap başlıklı tek kişilik yatağa uzandığımda ise yorgunlukla birlikte yaşadığım gerginlikten dolayı, kaslarımın ağrıdığı fark ettim.

Biraz gözlerimi kapatarak dinlenmeye çalıştım ancak gerçekten de acıktığımı fark ettim.Mutfaktan gelen domates ve biber kokularına bakılırsa Kartal menemen yapıyordu.

Lavaboya gittikten sonra yanına gidince bir süre onu karşıdan izledim.Yaptığı menemen sosunu karıştırıyor ve bir yandan da makarnaların pişip pişmediğini kontrol ediyordu.

"İyi bir aşçı gibi duruyorsun,anlarmısın mutfak işlerinden."

"Ölmeyecek,aç kalmayacak kadar yapıyorum tabii."

"Desene Kartal seni alan kız şanslı olacak."

"Çoook."

"Aman pekte mütevazisin."

"Sen tadınca konuş bakalım,utanacaksın bu söylediğin için."

"İyi bakıcaz artık.Ben de birşeyler yapayım."

"İstersen masayı hazırlayabilirsin"

Gerçekten de yaklaşık on beş dakika sonra tavada efsane gözüken bir menemen ve soslu bir makarna vardı.

"Başlıyorum oylamaya."

"Ben hazırım."

Gerçekten de tadı çok ama çok iyiydi.

"Allah'ım sana geliyorum inanılmaz lezzetli,Makarnaya'da bakayım."

"Hımmm,gerçekten sözümü geri alıyorum bu konuda mütevazi olma."

"Ne oldu?Ben kazandım işte."

"İddiaya girmedik ki,yalnızca düşüncemi söylemiştim."

"Olmaz cezalısın."

"Neymiş cezam pekii."

"İki yıl önce,radyoyu dinlediğin o ilk günler ne düşündüğünü açıkça anlatacaksın bana."

"Bulaşık yıkamak daha iyi olabilirdi aslında.Neyse neyse,yemekten sonra anlatırım belki açken havamda olmuyorum."

Yemekler üzerine sohbet edip masada ki her şeyi bitirdikten sonra,ben masayı ve mutfağı toparlarken o da bahçede oturmamız için küçük bir ateş yakıyordu.

"Hava kararmış bile."

Semaverde demlenen çay tıslamaya başlamıştı biz de sandalyeleri verandaya çıkararak oturduk.

"Yarın Deniz'i arayıp tekrar durumları sorarım."

"Bence biraz bekle.Belki birşeyler belli etmiştir tehlikeye girme boş yere."

"Doğru söylüyorsun."

"Eee Sare hanım,konuyu değiştirerek kaçamazsın biliyorsun.Ben eninde sonunda istediğim yere bağlarım çünkü.O yüzden anlatmaya başla ve borcunu ödemiş ol."

"Ben iddiaya girmemiştim ki seninle ama sen mızıkçılık yapıyorsun."

"Evet dinliyorum."

"Çay Kartal çay dökeyim,kaç şeker?

"Saree!"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%