Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23. Bölüm

@morsesilya40

Cırcır böceklerinin ince sesi,kuşların hafif ancak güçlü ötüşü ve ada'nın insana huzur veren çam ağaçlarının esintisinde yanyana oturmuştuk.

"Seninle tanıştığım o günlerde kendimi çalışmaya vermiştim ve istediğim memurluk hedefim için geceleri oturup test çözüyordum.O gece de yine öyle gecelerden biriydi ve çevirdiğim radyoda ilk olarak senin sesini duydum.Korkulardan bahsediyordun ki ben de o dönem bir ansiyete atağı yaşıyordum.Kapalı ve dar alanlarda kalmak en büyük korkumdu.Sonra işte o gece radyodan verdiğin numaraya korkularım ile ilgili sms'i mesaj yazıp gönderdim.İlk kez bu sırrımı biri ile paylaşmıştım.Devamını biliyorsun ikimiz içinde habersiz ikinci karşılaşma ve gönderdiğin çiçekler ile hayatıma girişin.

"Peki şimdi soru sorma sırası bende."

"Sor bakalım."

"Ankara'dan gittiğin o iki yıl içinde benim adresim telefonumu değiştirip başka bir şehire gitme ihtimalimi hiç düşündün mü?Sonuçta bir daha karşılaşamayabilirdik."

"Elbette düşündüm Sare,ancak seni daha fazla zor durumda bırakmak istemedim.Çünkü o tür adamlar insanı sevdikleri ile yaralarlar.Zaten daha sonra gördüğün üzere neden dikkatli olmam gerektiğini anlamışsındır.Hiç şaka yapar gibi bir halleri yoktu."

"Pekii...Ya sen beni karşında yaralı olarak gördüğünde ne hissettin?"

"İlk önce sana benzettiğimi düşündüm ancak sen olduğunu anlayınca yaşadığım korkunun tarifi yoktu tabii ki.Yine de nişanlı olduğum gerçeği aklımdan bir an olsun çıkmamıştı buna rağmen iyileşmen için elimden geleni yapmak istedim elbette.Seni düşünmeyi hiç birakmamıştım yalnızca bilirsin işte hayatın meşguliyetlerinde kendimi oyalıyordum.

"Belli belli,nişanlanarak oyalamışsın,hani şu hastanenede kendime geldiğim gece var ya o gece ara ara uyanmıştım ve uyandığım zamanlarda hep seni izliyordum.Endişeli görünuyordun,yalan yok bu da hoşuma gitmişti.Ancak sonra artık nişanlı olduğun gerçeği ile yüzleşmeye çalıştım."

"O konuyu açmasak olur mu,lütfen."

"Öyle diyorsan öyle olsun ben bahsi olduğu için söyledim yalnızca."

"Kartal bak,bak şuraya yıldız kayıyor,dilek tutalım."

"Ben inanmam öyle şeylere."

"Dua et anlamında yani,Allah'tan iste.Hem benim bir kere gerçekleşmişti."

"Ne dilemiştin pekii."

"Söylersem dalga geçersin o yüzden kalsın."

"Aman söyleme,bak bak,bu arada da hep esniyormusun sen?Ne oldu gece kuşu erkenden uykun geldi."

"Sen bana bakma bazen istediğim halde sabaha kadar uyuyamam bazense yolda yürürken dahi uyuyacak kadar uykuya düşerim."

"Pekii şimdi ne olacak Sare?Yani planın ne?"

"Bu ondokuz gün yani davetiyeyi bastırdıkları düğün tarihine kadar saklanmam gerekiyor.Bu arada da istifa dilekçemi yazarak bakanlığa göndereceğim ve başka bir şehrin özel hastanelerine iş başvurusu yapacağım.Bu arada da yarın Deniz'i arayıp durumları sorarım artık."

"Bence biraz bekle.Belki korkarak birşeyler belli etmiştir tehlikeye girme."

"O da doğru haklısın."

"Pekii bu konuda annende mi seni anlamaz."

"Hayır anlamaz,onun için rahat hayat şartları çok önemli.Kaldı ki tüm çevre benim şımarıklık yaptığımı konuşacak.Etrafta sevilen,çalışkan ve iyi biri.Beni de seviyor.Hem de birçok genç kızın hayalini süsleyen imkanlar,gayet rahat hayat şartları.Karşıdan bakıldığında her türlü haksız kalacağım yani.En sevdiklerim tarafından bile."

"Tüm bunları niye önemsiyorsun ki?Sonuçta senin hayatın."

"Bunları yaşaması söylemesi kadar kolay değil de ondan.Hem de benim hayatım boyunca en hassas olduğum konu bu.Yanlış anlaşılmak,haksız yere suçlamak."

"Anlıyorum yine de kendini üzmeden her şeyin yoluna gireceğini düşün."

"Üzülmüyorum,öyle yapıyorum.Zaman ne getirecek bilemem."

"Yine esniyorsun uykun geldi uyu artık istersen."

"Evet iyi olacak sanırım."

"Bu arada sabah benden önce uyanırsan yalnız başına dışarıya çıkma birlikte çıkarız.Issız oluyor sabahları biraz buralar."

"Tamam öyle yaparım."

"İyi geceler."

"İyi geceler,Allah rahatlık versin."

Yatacağım odaya geçince saçlarımı örerek sabun kokulu çarşaflara uzandım.Hareketli ve koşturmalı bir günün heyecanına daha fazla dayanamayan göz kapaklarım kapandığında hemen uykuya dalmıştım."

Gözlerimi yüzüme vuran ışıklara açtığımda,gece yatarken hafif açık bıraktığım camdan içeriye giren bahar esintisi ve hanımeli kokusu etrafı tümüyle sarmıştı.Yataktan doğrularak elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçerken salonda uyumakta olan Kartal'ı izledim bir süre.Gece benden sonra oturmuş olacak ki oldukça derin uyuyor ve yüzüne vuran güneş dahi onu rahatsız etmiyordu.Yavaşça perdeleri çekerek mutfağa geçtim.

Çay demlemek için su koyduktan sonra,kiler dolabından bulduğum un ve dolaptaki sütü çıkartarak,adadan aldığı belli olan yumurtalardan krep yapmaya başladım.Yarım saat sonra ise nefis gözüken kremler ve kahvaltı hazırdı.

"Kartal...Kartal...Sabah oldu uyan."

"Ne,hımm..."

"Uyan diyorum sabah oldu,kahvaltı hazır."

Gözlerini yavaş yavaş açınca ilk olarak karşısında beni gördüğüne şaşırmış gibiydi."

"Sare?"

"Evet benim,başka birini mi bekliyordun?"

"Of kızım ya ilk rüya sandım ondan dedim öyle."

"Hadi kalk tembel krepler soğuyacak."

"Krep mi yaptın,ben spor yapıyorum karbonhidrat yemiyorum Sare."

"O ne demek yaa ben kalkıp krep yapıcam sen yemeyeceksin yok öyle,hemen mutfağa gel.Sonra yaparsın sporunu ben gidince."

"Hemen hatırlat zaten cadı."

"Hadi Kartal hadii."

On beş dakika sonra mutfak masasında oturmuş birlikte kahvaltı yapıyorduk.

"Gerçekten lezzetli olmuş,eline sağlık."

"Bak diyetini bozduğuna değdi.Hem niye diyet yapıyorsan kemiklerini mi eriteceksin sanki."

"Diyet değil spor yapıyorum,sağlıklı beslenmeye çalışıyorum."

"Aman tamam sen uzun yaşa."

"Sare,başını eğ hemen eğil."

Hızla küçülerek masanın altına girdim.

"Kapıda biri var,bekle sakın ses çıkarma."

"Tamam."

Kartal uzaklaşınca kapıdan gelen sesleri duymaya çalıştım.Genç bir erkek ve bir kız sesi geliyordu.Tanımadığım için çok fazla endişelenmeyerek ayağa kalktım.Sonra gülüşmeler ve konuşmalar yaklaştı, seslerin ardından ise biri uzun boylu güzel bir kız,bir diğeri de kumral bir genç bir içeriye girdiler.

"Sare bana burada yardım eden bahsettiğim arkadaşım Onur ve kardeşi Gamze."

"Hoş geldiniz."

"Seelamm!Sare sensin demek."

Kızı nedense daha ilk görüşte sevmemiştim.

"Merhaba."

Sonra Kartal'a dönerek boynuna sarıldı.

"Bu kaçak bizle takılmayı neden bıraktı diyorum ben de."

Nedenini artık anlamıştım,kızı sadece ilk görüş değil artık hiç sevmeyecektim sanırım.Oysa Onur ise kardeşinin rahat tavırlarının aksine daha saygılı ve çekingen bir çocuktu.Kartal'ın bu insanları nereden tanıdığını bilmiyordum gerçi bir kaç şey dışında gerçekte hakkında ne biliyordum ki?

"Kahvaltı yapmış mıydınız?Çay da var hazır."

"Sare,canım...İstesek otururuz hem yabancı yer değil bize ama yeni yaptık."

İmâ ettiği şeyi elbette anlıyordum.

"Hadi içeriye geçelim millet."

Kartal ise belli ki durumu toparlamaya çalışıyordu.

Rahat ve gıcık bir kızdı.

"Bir ada turu yapalım hem de tanışalım diye geldik.Ne dersiniz?Hem bu durumları konuşmuş oluruz."

"Konuşulacak bir durum yok Gamze,Sare misafirimiz."

Onur bu sözlerle onu susturunca belli etmese de biraz bozulmuştu.

"Tamam yaa bir şey demedik gizli biliyorum,hadi o halde hazırlanın çıkalım."

"İster misin Sare,gidelim mi?"

"Olur Kartal,hazırlanayım ben."

Odaya gittiğimde zaten başka seçeneğim olmadığı için siyah pantolon ve beyaz gömleğimi giydim.Sırt çantamda fazla olan eşyaları çıkarttıktan sonra örülü saçlarımı düzelterek hafif bir makyaj yaptım.İçeriye geçtiğimde ise hepsi hazır halde beni bekliyorlardı.Daha sonra kapıda duran ve Gamze'nin kullandığı güzel bir spor arabaya bindik.

"İstersen sen geç direksiyona."

Kartal'a söylüyordu gıcık.

"Yok,yok devam et sen.Ben burada Sare'nin yanında iyiyim."

Dikiz aynasından ona bakıp hafifçe gülümseyerek koltuğa kuruldum.

O an bu durumu filmlerdeki sahnelere benzettim,İlla ki bir kötü kız ve kötü çocuk olmak zorunda mıydı?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%