Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@morsesilya40

"Bakmadan da görebilmeli,dokunmadan da sevebilmeli..."

Sadece bu iki satırı yazarak gönder tuşuna bastım.O anda yayında Teoaman'dan bir şarkı vardı.Hemen peşinden Bana iletildi raporu geldiği gibi ilginç bir şekilde şarkı yarıda kesildi ve onun bu satırları okuyan sesini duydum.

"Rumuz siyah perçem'e yayınımıza kattığı değer için çok teşekkür eder ve açık alanlarda yudumlayacağı köpüklü kahvesi içinde afiyetler dileriz."

Ne demişti o?Köpüklü kahve,açık alan...Resmen bugün Avm'nin teras katında kahve içişimi tarif etmişti.Yok yok kesin aklımı falan yitiriyordum.Tesadüftü elbette,yoksa beni nereden görecekti ki.Kapalı alan korkum olduğunu unutmamış olması tek Rumuz yazanın ben olduğum içindi muhtemelen.Tüm bu olanlara ilave beni şaşırtan şey mesajım iletildiği gibi yayını keserek okumasıydı aslında.

Böyle bir şeyin olması mümkün müydü?

Sevdiğim şarkıları çalıyor,kahveyi nasıl ictiğimi biliyor ve en önemlisi ben neden böyle hissediyordum?

Bu düşünceler eşliğinde heyecanıma engel olamayarak balkona çıkıp derin bir nefes aldım.Hissettiğim bu garip duygularda neyin nesiydi?Sonuçta onu yalnızca sesinden tanıyan bir dinleyicisiydim.Asıl önemli olan şeyde onu duyduğum o ilk saniye kalbimin ritminin değişen sesiydi.Herşey garip ve gizemliydi.

Az sonra gecenin serinleyen havasına ilave rüzgarın hafifçe esintisinde bahçeyi izleyerek bir süre oturdum.Bir taraftan da açık bıraktığım balkon kapısından içeriye gelen sesi gelen yayını dinliyordum.

Mesajımı okuduktan sonra bu kez üst üste iki şarkı çalmıştı ve şu an yerel reklamların tanıtımı dönüyordu.Ben de bu arada bulutlanmaya başlayan gökyüzünü ve ardında silikleşen yıldızları izledim.İki gecedir bu saatlerde heyecanla radyo dinlediğim için soru da çözememiştim ancak bu zihinle şu an başka bir şeye odaklanmam imkansızdı.Kalbimdeki bu tarifsiz duyguların sebebi onun sesi ve odama dolan ve seçtiği şarkılardı.

Sonunda nihayet reklam bitip hayal radyo jingle müziğinden sonra sesini tekrar duydum.

"Benim de hisler ve işaretler ile ilgili söylemek istediğim bir kaç küçük not var.

"Bir gün siz hiç bilmezken,beklemezken ansızın karşınıza sizin gibi düşünen,eksik tarafınızın karşılığı olan ve neden olduğunu anlayamasanızda ona doğru çekildiğiniz biri çıkar.Zaman,şartlar hatta belki de şehirler vardır aranızda.Ancak yine de kalbinizde hissekleriniz gerçektir.Akıl bunu ilk önce elbette inkar edecektir.Siz kaçacaksınız aksi gibi evren her türlü durumda yine onu karşınıza çıkaracaktır.Üstelik size gönderdiği küçük işaretler,rüyalar ve düşünceler ile olacaktır bu."

Öyle güzeldi ki anlattıkları nefes dahi almadan dinlemiştim sözlerini.Sonra ben içimden bunları geçirmemişim gibi sıradaki şarkıyı anons etti.

"Redd bizlerle bu kez-Nefes bile almadan'

Evet dinliyoruz...

Yastığa başımı gömerek öylece bir süre yattım.Bu kadarı gerçekten de fazlaydı artık evren bu kez gerçekten de benimle dalga geçiyor olmalıydı.Adeta odaya sığmayarak yattığım yataktan dogruldum ve mutfağa inerek kendime bir kahve hazırladım.

Yerime geri dönüşümün üzerinden yarım saat geçmesine ve henüz onun program saatinin devam ediyor olmasına rağmen yayın listelenmiş şarkılar ve radyo jingle ile son buldu.

Bu durum üzerine aklıma bir çok soru takıldı.Acil bir işi mi çıkmıştı?hastalanmış mıydı?Aşk acısı mı çekiyordu?Yayına devam etmek istememiş miydi?Bunun gibi daha bir çok soru aklımda dönüp duruyordu.Üstelik bu düşüncelerim ve merakım için kendime kızıyordum.

Saat bu kez altıyı gösterdiğinde uyumak için mücadele etmek yerine yürüyüşe çıkmaya karar verdim.Zaten iki saat sonra işe gitmek için kalkacaktım.

Eşofmanlarımı giyerek sessizce evden çıktım.Alt caddenin karşısında bulunan yürüyüş alanında yarım saat yürüdükten sonra çocuk parkındaki tüm boş salıncaklarda sallandım.Bu benim çocukluğumdan bu yana kendimce geliştirdiğim bir totemdi ve bunun bana uğur getireceğine inanırdım.Saatin yediyi biraz geçtiğini fark ettiğimde eve giderek kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim.Normalde hafa sonu özellikle pazar günü annemini mutlu etmek için yapardım bunu.Bu kez kendi duygularımı yönetmek için yapıyordum sanırım.

Aldığım simitleri ikiye böldüm ardından annemin çok beğenerek aldığı sunum tahtası üzerine dizdim.Sonra kızlar patatesli yumurtayı çok sevdiğinden hazırlıklara başladım.Kahvaltılıkları küçük kalp tabaklara koyarak masaya taşıdım.En son yeşillik ve domates ekleyerek bir sebze tabağı hazırladım.Bu arada çayı demleyerek kızarmış olan küp patateslerimin üzerine yumurtayı ilave ettim.Tüm hazırlıklarım bittiğinde ise annemi uyandırmak için odasına gittim.

"Anne kahvaltı hazır"

"Aaa saat kaç oldu ki Sare?Geç mi kaldım ben?"

"Yok,yok hemen telaş yapma ben erken uyandım."

Elbette ona gece dörtten sonra hiç uyumadığımı söyleyemezdim.

Aradan geçen on dakikanın sonunda tüm ev halkı masadaydı ve birbirimize gün içinde yapacağımız işleri anlatıyorduk.

Deniz matematik dersinden şikayet ediyor,Yıldız bir türlü anlayamadığı üçgenlerler konusu için onunla dalga geçiyordu.Annem yine tüm gün üst katı temizleyeceğini,babamsa işyerinde bir müşterisinin aldığı hizmetten memnun kalmadığı için nasıl dertlendiğini anlatıyordu.Tabii benim ise aklım hala Kartal'ın gece paylaştığı o sözlerdeydi.

Yarım saatin ardından kahvaltı bittiğinde hazırlanmak için yukarıya çıktım.Telefonumdan gelen bildirim sesi sonrası ekrana bakınca bir takip isteği gördüm.Sayfanın takip ettiği yalnızca üç kişi vardı ve profil resminde gökyüzü resmi duruyordu.Çok fazla sosyal medya kullanmadığım ve hala eski usul arkadaşlıkları sevdiğim için arkadaşım olarak belirli kişiler ekliydi.İsteği sildikten sonra hızlıca giyinerek evden çıktım.Minubuse binince aklıma Kartal'ın sosyal medyasına bakmak geldi ancak soyismi olmadığı için profilini bulamadım.

Sonra bunu yaptığım için kendime kızdım.

Hastaneye ulaştığım gibi hızlıca randevulu hastaları ultrasona hazırlamaya başladım.Öğle arasına yakın son bir hasta kalmıştı ki bir kurye bana doğru gelerek ismimi söyledi.

"Sare Gündoğdu kim acaba?

"Evet benim"

"Buyrun"

Benim şaşkın bakışlarıma gülümseyerek cevap verdi ve elindeki çicekleri bana vererek uzaklaştı.Ben ise kucağımda bir demet çiçek ile öylece kalakalmıştım.Şaşkınlığım geçince üzerinde isim yazan bir kart aradım ancak isimsiz küçük bir zarfın içinden yalnızca manzaralı simli bir kartpostal çıkmıştı.

Evet,evet evren bu kez kesinlikle benimle dalga geçiyordu.


Loading...
0%