Yeni Üyelik
32.
Bölüm

32. Bölüm

@morsesilya40

Gözlerimi kapatarak bir süre avucumda sıkı sıkı tuttuğum künyeyi, cüzdanımın küçük bölümüne özenle yerleştirdim.

Akşam üzeri nöbete gitmek için çıktıktan sonra ki süre ile on iki saatlik çalışma zamanımın arası bana sanki bir dakika gelmişti ve yoğunluktan dolayı yalnızca kısa aralar vererek çalışmıştım.Eve döndüğümde ise kendimi yatağa bırakır bırakmaz uyumuştum.

Sonra ki günler iş ve ev arasında aynı düzende devam ederken,cuma akşamı iki günlük nöbet iznime çıkarak Ankara'dan gelen annemi ve kızları karşıladım.Berat'ın da ertesi sabah gelmesi ile yeni evin işleri için kolları sıvadık.Yerleştirilecek ve taşınacak küçük kutuların bazılarında kıyafetler,bazılarında kırılacak eşyalar ve mutfak gereçleri vardı.Taşıma şirketi mobilyaları ve beyaz eşyaları getirerek tüm kurulumlarını yapmış,diğer küçük işleri de beş kişi çalışarak akşama kadar neredeyse bitirmiştik.

Yemek yemek için hep birlikte dışarıya çıktığımızda,Berat'ın bizi götürdüğü yer bana göre biraz sıkıcı ve kasıntı bir yerdi.Yorgunluk ve sıkılmış olmaktan dolayı sessizleştiğimi fark ettiklerinde annem sohbet açarak durumu toparlayıp belli etmemeye çalıyor,kızlar ise hallerinden çok memnun telefonları ile sürekli fotoğraf çekip hikaye atma yarışındaydılar.Bedenen masada ancak kalben asla orada değildim.Sanırım o dakika İyice dalgın görünüyor olacağım ki bir ara koluma dokunan Berat'ın teması ile başımı kaldırdım.

"Sessizsin birşey mi oldu Sare?"

"Yok,yok hayır yorgunluktan sadece.Hafta içide aşırı hareketli geçti.Acil ve günlük röntgenler aşırı yoğundu."

"Anladım,bu arada bir arkadaşım, ı ıııı,şeyy,,,hatırlarsın belki nişanımızdan,İstanbul'lu ilaç firmasında çalışıyordu,Ali ismi.

Cümlenin sonunu merakla bekliyordum ve bahsettiği çocuğu hatırlamıştım.

"Hatırladım tabii,sürekli gevezelik yaparak Gülten teyzeye birşeyler anlatıyordu o akşam."

"Evet,evet o işte neyse... Geçen gün beni aradı lafladıkta öyle,hafta sonu sana benzeyen birini hatta ona göre senmişsin, açılışta gördügünden bahsetti.Ben anlam veremedim yani öyle olsa bana söylersin diye."

Gözlerimi kaldırıp dikkatle baktığımda yüzümü soğuk bir ifade ile incelediğini fark ettim.Bence benim olduğundan gayet emindi çünkü sabahta geldiğinde davranışlarında bir tuhaflık vardı.

Kesin olarak bildiği birsey için ona yalan söyleyemezdim.

"Doğru açılıştaydım.Hastaneden sevdiğim bir arkadaşım orada görevliydi ve ben de eşlik ettim."

"Yaa demek doğruymuş...Şaşkınım,hem en azından bana da söyleseydin birlikte gidebilirdik ya da arkadaşım söylediğinde senden ne kadar habersiz olduğum anlaşılmamış olurdu Sare."

Yorgunluk ve zaten artık patlayacak gibi hissettiğim içim çok sıkılmış olduğundan, daha fazla dayanamadım.

"Normalde birbirimize eşlik ediyor muyuz ki Berat?İkimizde istediğimiz yerlere zaten yalnız gidiyoruz.Kaldı ki küçük çocuk gibi rapor mu vereceğim."

Bu sözlerim ondan önce annemin canımı çok sıkmıştı.

"Sare!Sen nasıl konuşuyorsun kızım nişanlınla?Karışmayın diyorum ama yaptığın büyük ayıp.Onun niyeti seni korumak,nerede olduğunu bilmek."

"Anne,bilmediğin bir durum.Biz zaten sürekli konuşmuyoruz ki yani gün içinde neler yaptığımı sürekli ona anlatmıyorum.Şimdi konu ne ben anlamadım."

O an kızlar şaşkınlık ve korku ile gerilmiş,annem masanın uzanarak elimi sıkmıştı.

Berat sakin görünüyordu ancak kıpkırmızı olan yüzünden dolayı sinirlendiğini de gayet net görebiliyordum.

"Yalnızca sordum Sare,bu kadar agresif davranmana gerek yok,bir daha bu tür davetlere giderken bana da haber verirsin,birlikte gideriz olur mu?"

Ona verdiğim az önceki cevap şahsen bana verilmiş olsaydı daha sert bir çıkış yapabilirdim.O ise bu konuşmalardan sonra bu sözleri söyleyerek yemek yemeğe devam etti.

Halinde,tavrında ciddi anlamda bir gariplik seziyordum ancak masadakileri daha fazla tedirgin etmemek için bir kaç sohbet atıp havayı biraz yumuşattım ve gecenin sonunda bizi lojmana bırakan Berat,kalmak için yeni eve geçti.

Kapıdan içeriye girer girmez annemin başımın etini yiyeceğini iyi biliyordum ki öyle de oldu.

"Ah Sare,ah.Sen niye böyle bir kız oldun anlamıyorum.Gece vakti açılışa yalnız gitmek ne demek hele hele nişanlından habersiz gitmek ne demek?Baban duymasın valla canına okur senin."

"Niye anne,ben hep çalışıp eve geri gelip yemek yiyip uyuyup mu günleri geçireyim?Tek başıma mı yaşayayım,arkadaşım olmasın mı ne yani?"

"Kızım sen nişanlısın ya?Söylersin ona vakti varsa gelir birlikte gidersin yok değil diyorsa oturursun aşağıya hem hadi çok gitmek istiyorsun diyelim izin al,söyle bari en azından.

"Anne o bana gittiği yerlerin çizelgesini mi veriyor?Ne anlatıyor?Aaa pardon tabii ya erkek olunca işler değişiyor dimi?

"Sus Sare Allah aşkına sus!Bir an önce şu düğün tarihi gelsin de ben bir huzur bulayım.Yatayım şu koltukta artık başım,gözüm her yerim ağrıyor.Yarın da toparlayalım da yerleşsin ev bir an önce.Çocuğa da mesaj at gönlünü al,bak sen mutlu ol diye neler yapıyor.Aldı götürdü dışarıya masraf demedi,kaç kişiler demedi,daha ne istiyorsun sen?"

"Tamam anne tamam yat sen,gerildik iyice.Kızlar siz de benim yatak odamda rahat yatın.Ben de diğer koltukta kıvrılırım sabah erken kalkarız."

"Hadi Yıldız gel"

Yarım saat sonra tüm ev sessizleştiğinde kendime bir kahve yaparak balkona çıktım.Avucumda Kartal'ın yere düşürdüğü künye duruyordu.Bir süre müzik dinleyerek kafamı biraz da olsa toparlamaya çalıştım.Uzun bir süre tek başıma oturmuştum sonrasında içeriden gelen küçük bir tıkırtı sesine kulak kabartığımda yokluğumu fark eden Deniz'in bana doğru geldiğini gördüm."

"Ablaa!Uyumadın mı hâlâ.Dört olmuş saat."

"Yok ablam uyuyamadım hadi yat sen uykun dağılmasın."

"Kaçtı ki benim de uykum hem seni yalnız bırakmam artık.Neyin var?Akşam masadaki olayı mı düşünüyorsun?

"Yok canım öyle oluyor bazen ya bana bilirsin.Müzik,kahve bir de temiz hava iyi geldi,dinlenmiş gibi oldum."

"Yaa abla ben sana birşey söylücem ama şeyy,,,"

"Söyle canım ne oldu?"

"Hasan amca ile babamı telefonda konuşurken duydum ama bak belli de yanlış anlamış da olabilirim hemen delirme sakin!."

"Ya soylesene Deniz çatlama insanı"

"Düğünden sonra sen artık çalışmayacakmışsın.Işte Berat abi de istemiyormuş zaten,hem ne gerek varmış,ev varmış sana arabada alacaklarmış öyle oyalanırmışsın."

"Bunları yanlış duymuş olamazsın dimi tatlım."

"Tamam abla hemen tepki vermeye diye yumuşatmaya çalıştım ne yapayım.Hem valla babam benden duyduğunu öğrenirse kafamı koparır."

"Anladım canım sen sıkma canını,senlik birşey yok.Ben duyduğumu belli etmem."

"Pekii abla öyle birşey için seni sıkıştırırlarsa ne olacak?"

"Yapamazlar canım öyle birşey takma kafana.,hem geçti oldu hadi artık yatalım."

İkimizde uyumak için içeriye geçtiğimizde saat beşe gelmek üzereydi ve günü aydınlalatmaya başlayan ışıklar perdeden içeriye sızarak odayı doldurmaya başlamıştı.O esnada telefonuma gelen bildirim sesini duyarak yeni yattığım yataktan doğruldum.

"Sare,rahatsız ettim bu saate ancak az önce nişanlın buradaydı Kartal ile kavga ettiler yeni gitti o."

Onur'un gönderdiği bu mesajı görünce artık içimdeki sıkıntının ve Berat'ın tavırlarının asıl sebebinin ne olduğunu anlamıştım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%