@morsesilya40
|
"Ablaa!" "Buradayım Deniz gel!" "Ne oldu?Ne,niye istedin bunları." "Canım aferin sana,gören olmadı dimi." "Yok,yok çok dikkat ettim hatta çantanı bıraktım dikkat çekmesin diye cüzdanını getirdim bir tek." Bir taraftan saçımdaki tokaları çıkartırken bir taraftan da fermuara uzanmaya çalışıyordum. "Tamam süpersin...Şimdi şu gelinliği çıkarmama yardım et fermuarı açalım önce,hızlı ol!" "Abla ne olur sen de bu arada neler olduğun anlat yoksa çatlayacağım ben." "Berat abinin eski sevgilisi buraya kadar gelmiş,üstüne gittim telefonunda arama ve yazışmalar var." "Yok artık abla yaa Berat abi öyle birşey yapmaz ama...Ne yazıyor pekii?" "Yazışmaları okuyamadım Deniz,ağladı etti aldı telefonu.Neyse şimdi hızlı ol şunu çıkarmama yardım et." "Ne yapacaksın ki yani.Kavga mı ettiniz?" "Eteklerimi tut şimdi çek yukarıdan." "Abla anlatsana ya bir taraftan." "Bana sebep çıktı canım anladın mı?Biliyorsun işte olanları.Hem şimdi kime ne diyebilirim,ne anlatabilirim.Ne diyecekler aman kızım birşey yoktur,bak evleniyorsunuz,seni seviyor falan ama o suçunu bilecek." "Gideceksin yani?Ama abla ya babam?" "Deniz! Hadi canım zamanım çok az,yarım saat sonra Berat almaya gelecek beni odaya,sana yine iş düşüyor.Bir on ,on beş dakika da sen oyala anladın mı beni?" "Ne diyeceğim ki?" "Ne bileyim işte onu da bulursun sen,sana güveniyorum." "Tamam oldu şimdi makyajı da az silelim,bu arada gelinlik burada kalıyor,senin hiçbir şeyden haberin yok." "Tamam abla ama korkuyorum." "Canım,canım benim...Bana bak,halledeceğiz tamam mı?" "Ablaa dikkat et." "Merak etme sen,şimdi önce sen birşey olmamış gibi çık yukarı...Ben de az sonra çıkacam.Sakın arama beni telefon kullanmıyoruz." Deniz'in odadan ayrılması ile etrafa iyice bakınarak lobinin giriş alanından dışarıya çıktım. Binanın arka kısmını kullanarak caddeye indim ve kısa bir süre hızla yürüdüm.Gelen ilk taksiyi çevirdiğimde iss artık zamanla yarıştığım için dakikaları kontrol ediyordum. Mekan karakoyulunda olduğu için çok şanslıydım. "Nereye gidiyoruz" "Eskişehir lütfen." "Şey yanlış anlamayın kardeşim de çok tutar buradan." "Sorun değil hatta şimdiden şöyle ödeyeyim ben size." Yirmi beş dakika sonra düğün alanından oldukça uzaklaşmış ve Ankara'nın şehir merkezinden uzaklaşarak bozkır ile kesişen yollarına geçmiştik. Bundan sonrası için telefon taşımak riskli kalacağından taksinin penceresini açıp sürücüye belli etmeden atmayı planlıyordum. İşte o an telefonum çalmaya başlayınca korku ile çevirip ekrana baktım. İnanmayan gözlerle bakarak süre okuduğum isim ona aitti. Kartal arıyordu ve gerçekten o an benim için inanılmazdı. "Kartal?" "Sare,Sare neredesin?" "Ne?sen?" "Biliyorum Deniz aradı az önce.Nereye gidiyorsan ortak yeri söyle sonra telefondan kurtul." "Hayır Kartal,bu kez senin başına iş açmam.Durum artık farklı,şeyy kapatıyorum ben..." "Saree,Sare sakın!Bak olmaz,ben ulaşamazsam merak ederim seni." "Tamam ben iyiyim diye ararım seni." "Nereye gideceksin?Ne yapacaksın hem onu söyle o zaman." "Ben de bilmiyorum ancak sen merak etme beni.Para var yanımda bir süre idare ederim." "Nereye gidiyorsan yerleşince ara." "Tamam haber veririm." "Dikkat et lütfen." "Ederim." Daha sonra aramayı silerek telefonu kapatıp bir süre elimde tuttum.Şöförün taksiden sallanan elimi fark etmemesi için ayrıca uğraşıyordum ve trafiğin en yoğun olduğu bir an hızla asfalta bıraktım o esnada da karşıdan gelen kamyonların ezmiş olma ihtimali için dua ediyordum. Taksi artık Ankara'dan ayrılıp Eskişehir karayoluna çıktığında içim biraz rahatlamıştı. "Kardeşim geldik sayılır Eskişehir'e şimdi nereye doğru gidelim." "Merkezine giden bir araca binerim ama neresinden geçiyor bilmiyorum." "Soralım o zaman ilerde bakalım,ben de çok bilmem.Sana da çok gelmesin ücret hem sonra." Az ilerde şoförün yardımı ile merkeze giden minibüslerine binmiştim ve yirmi dakikalık yol sonrası uzun işlek caddesinden yukarıya doğru çıkıyordum. Bundan sonrasında ne yapacağım ile ilgili en küçük bir fikrim yoktu ancak buraya kadar gelebilmiş olmam da şu an benim için inanılmazdı. "Kardeşim burası merkez son durak." Şoförün bu sesi ile kendime geldiğimde araçtan indim ve küçük dükkanların olduğu,pasaja uzanan ilk ara sokağa döndüm. Başımı yukarıya kaldırıp baktığımda eski ahşap bir yapının biraz yenillenmiş hali ile duran küçük bir apart otel dikkatimi çekti.Kapıdan içeriye başımı uzatınca bayan işletmeci beni gülümseyerek karşıladı ve güvenebileceğim bir ortamı vardı. İlk zorluğu başarmış olmamın verdiği heyecanın yanında içimdeki tedirginliği de bastırmak için çabalıyordum. Bundan sonrası belki çok kolay belki de en zor kısmı daha yeni başlıyordu.
|
0% |