Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40. Bölüm

@morsesilya40

Geldiğimiz ev,sahil kenarında beyaz boyalı küçük ancak çok güzeldi.

Uzun süredir kullanılmadığı için kirlenmiş olan alanlarını temizledikten sonra önce küçük bir masa ve sandalyeler bularak eve yerleştik.

Manzarası gercekten de harikuladeydi.Dalgaların sahile adeta hediye gibi bıraktığı küçük midye kabukları güneşin ışıkları ile parlarken,baharın son güzellikleri çiçeklerde etrafa büyüleyici kokular yayıyordu.Nergisler,papatyalar ve yeni açmaya başlayan akasyalar...

O İlk gün işler bittikten sonra yorgunluktan erkenden sızmış ve sahil temiz havası sayesinde ertesi sabah erkenden uyanmıştık.Üzerimdekilerle uyumuştum çünkü öylece kaçtığım için üzerimdeki elbise ve hırka dışında başka giyecek hiçbir şeyim yoktu.

Tabii ki Kartal'ında.

Cüzdanımda maaşımdan kalan bir miktar param vardı ancak ne zamana kadar yeterdi bilmiyordum.Eksikleri almak için dışarıya dışarıya adım attığımızda ise henüz yeni açılmaya başlayan dükkanlar olduğu gibi marinadaki balıkçıların ava gitmek adına yaptığı hazırlıklar göze çarpıyordu.

"Sare bak şuraya...Eğer burada iş bulamazsam günlük para ile balık tutarım."

"O iş sunuculuğa benzemez öyle kolay mı sanıyorsun?"

"Öyle mi Sare hanım,o halde bugün ki yemeğimiz balık ve ben tutuyorum."

"Pişirmesi de senden ben dokunamam çiğ balığa."

"Oh ne iyi!Tüm işler bana kalsın sen ne yapacaksın küçük hanım?"

"Seni izlerim."

"Bak o iyiymiş işte."

"Yiyecekden önce bir kaç parça giysiye ihtiyacımız olacak."

"Hallederiz onu sorun değil. "

"Off,şimdi kimbilir neler oluyordur.Hasan amca ve babamı düşünemiyorum bile."

"Düşünme o zaman."

"Yaa...Sanki elimde öyle birşey."

"Nasıl cesaret ettin zaten ben o tarafına çok şaşkınım.Deniz beni arayıp söylediğinde nasıl bir sürpriz yaşadığımı sana anlatamam."

"Pekii düğün tarihini biliyor muydun?"

"Evet Gamze'den öğrenmiştim."

"Kartal?"

"Hımm"

"Bir Hayal kuruyoruz şimdi...Sen ve ben bu şartlar altında değilde başka bir hayatta tanımış olsak nasıl bir karşılaşma olurdu bu.Yani sen neler yapıyor oluyorduk."

"Kendimi bilmiyorum ama sen orda da benim başımın belası olurdun."

"Yaa çok kötüsün."

"Ama işte tatlı bir bela."

"Hadii düzgün cevap ver."

"Şimdi ben bir piskoloğum sen de böyle ailesinden falan dertli bir hastamsın.Sen anlattıkça ben sana ve düşüncelerine aşık oluyorum."

"Yok artık."

"Niye olamaz mı yani?"

"Olabilir tabii de ne bileyim aklına nasıl geldi böyle birşey."

"Tamam sen söyle o halde."

"Benceee ben sakar olduğum için sana araba ile çarpıyorum,seni hastaneye falan götürüyorum öyle tanışıyoruz."

"Bak gördün mü hep zararı ben görüyorum."

"Ama iyisin birşeyin yok yani.Küçük bir yara o kadar."

"Tabii bu hayattaki duruma bakacak olursak küçük bir yara birşey sayılmazmış."

"Üzgünüm ancak öyle işte."

"Kenarda şu ağacın altına oturabilir miyiz?"

İki dakika sonra sırt sırta vermiş bir şekilde midye kabuklarının arasında küçük bir iğde ağacının altında oturuyorduk.

"Sare."

"Efendim."

"Çok zordu."

"Ne zordu?"

"Düşüncesi bile çok zordu.Bazen dayanabilecek sabrı bulmak dahi canımı yakıyordu.İkinciye karşılaştığımızda mutlu ve beni unutmuş görünüyordun."

"Doğru,seni bir ara unutmayı başardığımı sanıyordum Kartal ancak ikinci kez gördüğümde yanıldığımı anladım."

"Unutmaya çalıştın yani."

"Yani,zorundaydım.Kendi yoluma bakmak için,mutlu olduğumu düşünmek için buna mecburdum."

"Ya sen neler hissettin?Ne düşündün?"

"Gittiğinde ilk önce üzüldüm ancak daha sonra bunun ikimiz için en iyisi olduğu düşününcesi beni oyaladı.Yine de aklıma geldiğinde özellikle geceleri düşünmemek için direniyordum."

"Sonra durumlar karışmıştı."

"Evet.Kimseye anlatabileceğim ya da kimsenin bizi anlayabileceği gibi birşey değil yaşadıklarımız.Tabii bir de mecburiyetlerim vardı kendimce.Verdiğim sözleri tutmak istedim,olması gerekenler olsun diye düşündüm."

"Bak yine iş buralara kadar geldi."

"Bazen son bir neden gereklidir ya insana haklı ya da haksız olduğumdan emin değilim ancak düğün günü gördüklerimden sonra ona olan inancımı yitirdim."

"Haksızsın ya da seni anlamıyorum diye değilde arada bizim harcanmamız kötü oldu yani zaman ve üzülmek açısından."

"Öyle de yine kötü olan birşey var ki kesinlikle herkes bizi çok yanlış anlayacak.Babam seni hatırlayacak,Hasan amca yaptığı iyiliği ortaya sürecek ve o delirecek."

"Muhtemelen hepsi olacak Sare ancak sen benim yanımda olduğun sürece benim için bunların bir önemi yok.Hem bırakta şu günlerin keyfini sürelim."

"Ne yapacağız ki?"

"Birlikte kahvaltı edeceğiz,kahve içeceğiz,doğanın için de yürüyeceğiz,denizi izleyeceğiz,yıldızlara ve ay'a bakacağız bir de aklımıza kötü birşey geldiğinde birbirimize sarılacağız."

"Hepsi çok güzel."

"Sende hepsinden daha güzelsin."

"Söyleme öyle işte."

"Yok öyle susmak artık."

Sahilde bir süre daha ancak bu kez sessizce oturarak denizi izlemiştik.Eve geçtiğimizde Kartal kahvaltı hazırlamak için mutfağa girmişti ben de o esnada içeriyi toparlayıp düzenliyordum.Dönüşte aldıklarımızı denemiş ve yine birbirimizi kızdırmadan duramamıştık.

Akşam olduğunda serin esmeye başlayan havaya rağmen yine sahilde gezmiş ve gece bahçede ateş yakarak müzik dinlemiştik.

Gece bahçenin önünde otururken bu kez koyu ve güzel bir sohbete başlamıştık.

"Sare?"

"Hımm?"

"Onlar gelene kadar biz evlenelim bence."

"Saçmalama Kartal sırf kurtulmak için böyle birşey isteyemezsin."

"Ben onun için istemiyorum ki seni yanımda istediğim için istiyorum."

"Evlenmiş olmamız onlar için birşeyi değiştirmez hem daha kötüsü olur."

"Olsun maden yanacak ortalık,madem bizi her turlü anlamayacaklar o halde bu şekilde yansın."

"Bu dediğin kadar kolay değil.Üstelik onların gözünde ben hâlâ nişanlıyım.Kaldı ki önce haklılığımı ispatlamam lazım."

"Bunu nasıl yapacaksın ki?Gördün işte onları...Hem her türlü kendilerini haklı çıkarıp seni suçlu gösterecekler."

"Bilmiyorum denemek istiyorum.Tabii yine de gerekli cesaretim var mı onu bile bilmiyorum.Kimseyi üzmeden yani,nasıl olacaksa artık.Çok korkuyorum.

"Bu mümkün değil illa ki birileri üzülecek."

"Niye her şey bu kadar zor olmak zorunda."

"Tamam yine üzülmeye başladın biraz sarılıp konuyu değiştiriyoruz."

"Kartal!"

"Efendim."

"İyi ki varsın."

 

 

 

 

Loading...
0%