@morsesilya40
|
Ben Deniz. Ablamın ajandasını buldum ve onun yerine hikayesini yazmaya ben devam ediyorum. Tam tamına altı gün,yüz kırk dört saattir derin bir uykuda.Kalbi atıyor,nefes alıyor ancak henüz gözlerini açmadı.Annem ve ben hastaneden yalnızca ihtiyaçlarımız için o da dönüşümlü olarak ayrıldık.Kartal abi alt kat koridorun bir ucunda,Berat abisi ise tam karşı alanda onun uyanmasını bekliyoruz. Babam ve Hasan amca ise bir gün ara ile vefat etti.Zaten babamı o şekilde bulduklarında kalbi durmuş ve müdahale ile tekrar çalışmıştı.Hasan amca ise iç kanama geçiriyordu. Ablam uyanana dek kaldığı yerden itibaren tüm olanları ben yazacağım ve o uyandığında bu ajandayı ona hediye edeceğim.Asla aksi bir ihtimali düşünemiyorum.Her türlü duayı ettim çünkü.Küçüklüğümde onunla birlikte söylediğimiz şarkıları,bana aldığı hediyeleri,sevdiği yemekleri ve paylaştığımız her ne varsa içimden tekrarlayarak onunla bağ kurmaya çalışıp uyanık tutuyorum.Bu yaptıklarım belki saçma olabilir yine de ben kendimce böyle birşeye inanıyorum.Tabii ki elbette onu bize bağışlayacak olan Allah'tır. Tüm bu olanlardan sonra Yıldız buraya hiç gelmedi.Aramızda babama en çok düşkün olan oydu ve vefatından dolayı ablamı sorumlu tutuyor.Annem ise zaten hiç kendinde değil.Aldığı ilaç onu adeta başka biri ve yaşayan bir ölüye dönüştürdü.Bense bu ajandayı bulduğumda ablamdan kalan bir emanetmiş gibi sahiplendim.Anneme de sürekli moral vermeye çalışıyorum. Ablam olsaydı kesinlikle öyle yapardı.Neler yaşadığını ve nelerle uğraştığını okuduğumda,onun bu yaşam mücadelesini kazanacağına artık daha da çok inanmaya başladım. Yine de bu sabah Kartal abinin yanındaydım ve onun bitkinleşmiş görüntüsü karşısında çok üzüldüm.Her ne kadar onu dört gün önce ilk kez görüyor olsam da hiçbir yabancılık çekmedim.Hele ki ablamın yazdıklarını okuduktan sonra uzun zamandır tanıyormuşum gibiydi.Şimdiye kadar odaya yalnızca annemi bir kez aldılar ancak Kartal abi bir yolunu bularak ben yanına gitmeden az önce ablamın yanından çıktığını söyledi.Ağlamış ve düşünceli görünüyordu.Uzattığım kahveyi alınca bu kez tuttuğu gözyaşları yanaklarından aşağıya süzülmeye başladı.İlk başta anlamasamda daha sonra onun bakışlarından nedeninin elinde tuttuğu sütlü köpüklü kahve olduğunu anladım.Ablamın yazdıklarında,Kartal abi ile ilk karşılaştıkları an avm terasında içtiği kahveydi bu. "Üzülme...Gözlerini açacak,iyi olacak,göreceksin." Benim bu sözüm üzerine gözyaşlarını sildi ve gülümsemeye başladı.O an aklıma bir an ajandayı ona vermek gelse de daha sonra vazgeçtim çünkü kim olsa buna yureği dayanmazdı. Doktorlara göre ablamın beyni bu uyku komasını atlatır ve eğer gözlerini açarsa yaşardı.Organlarından zarar olmadığını,yalnızca başına aldığı ağır darbe sonucu kafa tramvasına bağlı beyin sarsıntısı geçirdiğini söylemişlerdi. Bu sürede bilmediğim ne kadar tıp terimi,yoğun bakım işleyişi ve müdahale ismi varsa öğrenmiştim. Kazanın olduğu ilk günler sürekli ağladım,kendimi aşırı suçlu hissettim ancak ablamın bu yazdıklarını okuduğumda biraz da olsa kendime gelmeye başladım.Çünkü o an için ben de öyle birşey yaşasam onun gibi yapardım ve kendimden yardım isterdim. Ablamın daha önce benim telefonumdan aradığı Kartal abinin numarasını kaydetmiştim ve ablamın kaçışı sonrası onu arayarak haber vermiştim. Belki de bunu yapmasaydım tüm bunlar yaşanmayacaktı. Babam ve Hasan amcanın onları aradığını ve takipte olduklarını söylemek için ertesi gün bir kez daha aramıştım.Daha sonra telefonum benden alındığından dolayı ablamla haberleşemedim.O sinirle de babama Berat abinin düğün günü görüştüğü kızdan bahsettim.Sonrasında ise Hasan amca ile tartışan babam oldukça öfkeliydi.Hasan amca zatrn kendini zor tuttuğunu ve şimdiye kadar sustuğu her şeyi babama anlatacağını söyledi.Tabii ben defteri daha sonra bulduğumda nasıl bir hata yaptığımı anladım. Ablam nişanı ertelemek için daha önce kaçtığında Hasan amca hiç kimseye bir şey anlatmamış.Oğlu ile ilgili olay gün yüzüne çıkinca da daha fazla susamadı.Babam onlara belli etmese de Hasan amcanın tarifi ile ablamı bir kez Ankara'da konuşurken gördüğü Kartal olduğunu tahmin etti.Ve işte sonra izlerini bularak yola çıktılar. Gerisini yalnızca bize gelen telefon ile öğrendik.Manisa yolunda bir kaza yaptıklarını,arabada üç kişi olduklarını ve ilk müdahalenin ardından İzmir'e sevk ettiklerini söylediler.Ablamı o arabaya nasıl bindirdiklerini,orada neler olduğunu yine bu sabah Kartal abinin anlattıklarından öğrendim. İkisi sürekli birliktelermiş ancak ablam sabah biraz hasta olduğunu söylediğinde Kartal abi ona ilaç almak için eczaneye kadar gidince olanlar olmuş.Kaldıkları yere geri döndüğünde uzaklaşan aracı görmüş ancak yetişememiş. Daha sonra aracın içinde onların ne yaşadığını,ne konuştuğunu bilmiyoruz tabii. Ancak inanıyorum ki ablam gözlerini açacak ve ondan emanet aldığım bu deftere devamını kendisi yazacak.
|
0% |