@morsesilya40
|
Cumartesi günü uyandığımda neredeyse öğlen olmak üzereydi.Kızların ve benim tatil günlerimiz olduğu için annem o gün bizi erken kaldırmazdı.Yataktan yavaşça doğrularak balkonun kapısını açtım ve Ankara'nın artık iyice serinleyen sonbahar havası hafif rüzgar ile birlikte odama dolduğunda iyice ayıldım. Yarım saat kadar sonra ev halkı uyandığında babam hariç hep birlikte kahvaltı yaptık ve ev işlerinde anneme biraz yardım ederek ortalığı toparladım. Sıra hazırlanmaya geldiğinden havaya uygun olarak bej rengi uzun kollu bir gömlek ve siyah spor Jean seçtim. Az sonra merkezdeki avm'ye gidecektim çünkü kızların uzun zamandır istediği küpeleri alarak onlara süpriz yapmayı düşünüyordum.Hem de dün yaşanan kötü kaza sonrası biraz da olsa moral olacaktı. Şehrin haftasonu kalabalığından hiç hoşlanmasam da izin günüm olduğu için başka bir seçeneğim yoktu. Otobüse binerek Plazaya geldiğimde bir süre mağazaları biraz gezdim ve kızların hediyelerini seçerek bir süre daha oyalandım. Bir elimde kahve bardağı bir elimde çantam ve aldıklarımın paketleri ile birlikte binanın teras katında çıktım. O esnada da Kartal'ın gece programda söylediklerini düşünüyordum.O güzel sözler aklıma gelince yanaklarım yine yanmaya başlamıştı.Benim mesajımı okumak için programın sonunu beklemiş olmasına gerçekten inanamıyordum.Muhtemelen yayını sonuna kadar dinleyip dinlemeyeceğimi merak ediyordu.Hisler ile ilgili söyledikleri bir türlü aklımdan çıkmıyordu.Çiçek gönderenin o olduğunu bildiğimi asla öğrenmemesini istiyordum üstelik.Hafta sonu olduğu içinse bu gece programı yoktu ve ben de tüm bu olanları en baştan düşünecektim.Ya da bir başka deyişle gece kafamda kurup kesin senaryo yazacaktım. Elimdekiler ile birlikte sağ tarafta bulunan tek kişilik küçük masaya yöneldim.Sonra başka bir masanın yanımdan geçerken şu sözleri duydum. "Umarim bu kez de kahveyi dökmez üstüme." Benden bahsedildiğini anlayınca cevap vermek için başımı sesin geldiği sol tarafımdaki masaya doğru çevirdim ve işte o anda şaşırarak öylece bakakaldım. O gün yine bu avm de çarpıştığım ve beni dikkatle süzen çocuktu bu. "Komik olduğunu mu zannediyorsun?" "Hayır tabii ki sadece senin sakar olabileceğini düşünüyorum. " "Allahım çattık yaa!İşine bak kardeşim,hadi oyun parkına." Bu sözlerimden sonra onun sinir bozucu kahkahasını duyarak elimde tuttuğum karton bardağı biraz devirdim ve sıcak kahve canımı fena halde yaktı.İçimden söylenerek eşyaları masaya bıraktığımda sızlamaya başlayan elim yüzünden istemsizce gözlerim yaşardı.Çantama uzanarak kağıt mendilimi aldığımda artık ucundan kahveler damlayan parmaklarımı hızlı hareketlerle kurulamaya başladım.Biraz sonra masaya elinde buz parçası olan bir el uzandı. "İyi gelir biraz kalsın" Bu az önceki çocuktu. "Hiç gerek yok." "Sen bilirsin ancak mikrop kapar diye söylüyorum." "Doğru söylüyorsun bay bilmiş etrafta yeterince var değil mi?" "İsmim Özgür bu arada,memnun oldum." "Ben olmadım çünkü kahve keyfimi zehir ettin." Sonra yine onun beni sinir eden kahkahasını duydum neyse ki bu kez masadan uzaklaşmıştı. Neyse ki kahvemin geri kalanı duruyordu ve günümü böyle bir olayın berbat etmesine izin vermeyecektim.Tam o esnada telefonuma ekli olmayan bir numaradan mesaj geldiğini görünce hemen açtım. "Sütlü köpüklü afiyet olsun." Yok, yok birisi benimle fena halde oyun oynuyordu.Ya da bugün gerçekten benim için yaşadığım garip olaylar bitmeyecekti. Kartal'ın çalıştığım yeri öğrenerek çiçek göndermiş olmasını henüz yeni kabüllenmişken bu kez de bu nasıl bir tesadüftü ki yine aynı yerde kahve içtiğimde bu mesaj gelmişti. Göz ucu ile terasta oturan bütün insanlara bir göz gezdirdim.Özgür denen az önceki çocuk ile ilgili desem Kartal'ın bu terasta kahve içtiğim gece radyoda söylediği sözler geliyordu aklıma.Bunu yazan Kartal desem yine burada olduğumu nereden bilecekti ki ayrıca böyle bir ikinci tesadüfün olması da imkansızdı. "Muhtemelen Mesajı gönderen Kartal'dı ancak ne diyecektim ki?" "Sen beni mi gözetliyorsun? Yoksa şu mu daha iyi olurdu. "Merhaba ben radyodaki kız rumuz Siyah Perçem." Kim olduğumu zaten öğrenmişti ve şu an ona ne cevap yazarsam yazayım saçmalayacağımı düşünüyordum.Kaldı ki bu hiçte bana uygun bir davranış değildi.Hatta onun yayındaki konuşmalarına bakılırsa o da sadece radyo aracılığı ile tanıştığı birine mesaj göndecek türden biri hiç değildi. Biraz korkarak artık aklımın karışmasını istemeyerek ve biraz da güvensizlik sorunum nedeni ile bir daha radyoya mesaj göndermeme kararı aldım. Onu artık yalnızca dinleyecektim. |
0% |