Eve döndükten sonra kızlarla biraz vakit geçirip odama çıktım.Aklımdaki düşünceleri bir tek müzik ile bastırabildiğim için son ses bir şarkı açarak kulaklıklarımı taktım.

Bu iki gün düşüncelerle geçip yerini pazartesiye bıraktığında ise yoğun bir çalışma temposunda haftaya başladım.

Neredeyse başımı kaşıyacak vaktim olmamıştı.

Akşam iş çıkışından sonra biraz oyalanmak için üniversiteden kız arkadaşımla buluşup sinemaya giderek film izlemek kendimi iyi hissettirmişti.Yoğun olmak kafamdaki sesleri bastırmak adına gerçekten iyi geliyordu çünkü düşündükçe yaşadığım belirsiz ve karışık duygular beni oldukça korkutuyordu.

Akşam odama çekilerek soru çözmek için odaklanmaya çalıştığımda ise hâlâ onu düşünüyordum.Onun benim hakkımda bildiklerine rağmen ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum.Üstelik durağan hayatımın ortasına ansızın gelen bu heyecan dalgası karşısında oldukça şaşkındım.

Akşam.yemeği için yemek masasında toplandığımızda dalgın görünmüş olacağım ki babamın bana seslenen sesi ile kendime geldim;

"Sare tabağına dokunmamışsın,bir sıkıntın mı var,durgun gözüküyorsun?"

"Yoo...Hayır şey yani baba...iş çok yoğundu bu gün."

"Anladım kızım."

"Bu arada sınav hazırlıkların nasıl gidiyor pekii?Biliyorsun hedefin için sıkı çalışman gerek."

"İyi gidiyor,tabii çalışıyorum."

Neyse ki o sırada kızların birbirine sataşması sayesinde babamın beni dikkatle süzen bakışlarından kurtulmuştum.Akşamın devamında çay ve kahve faslından sonra bir süre tüm aile komedi programı seyrettik ve saat on ikiyi biraz geçince ise herkes odasına çekilmişti.

Bu kez uyumaya ve programı dinlememeye kararlıydım.

Yatağıma uzanarak gözlerimi kapattım.Sabah zaten erken kalktığım ve iş yerinde de gerçekten yorulduğum için hemen uyuyakalmıştım.

Sabahın ilk ışıklarına karşı yani seher vaktinde ötmeye başlayan kuşların sesine gözlerimi açtığımda,saat sabahın beş buçuğunu gösteriyordu.Bir taraftan uyumayı başarmış olmama sevinirken bir taraftanda Kartal'ın yayında bu gecenin konusunu ne olarak belirlediği,hangi şarkıları çaldığı ve SMS göndermediğim için üzülüp üzülmediğini merak ediyordum.

Kalbimin hissettiği bu heyecanlı duyguların tarifini bir türlü aklıma anlatamıyordum.

Hem hiçbir şey doğru gözükmüyor,hem de tüm kalbim inanılmaz bir güçle ona doğru çekiliyordu.

Her zaman aklım ile hareket ederek doğru olanı yapmaya alışkınım çünkü bir kaç kez, bazı konularda büyük bir aklımın hayır dediğine kalben evet demiş ve duygularımı dinledikten sonra da gözyaşı dönmüştüm.

Radyoyu açmamak ve onun sesini tekrar duymamak için telefonumu elime alarak oyalanmaya çalıştım.Aslında ders çalışmak için en iyi saatlerdi ancak okuduğumu anlamam şu an için pek mümkün görünmüyordu.

Gözlerim bana rağmen sürekli saatteydi...

Ve saat beş elliyi gösterdiğinde kendime daha fazla işkence etmeyerek radyoyu açtım.Açarken de çalacağı son iki şarkılık süresi kaldığını biliyordum.Nasılsa hemen kapatırım diye düşündüm.

Ancak duyduğum ses bunun tam aksini söylüyordu.

"Kıymetli hayal radyo dinleyenleri aslında şu an sona ermesi gereken yayınımızı bir saat daha uzatarak sabaha birlikte merhaba demek istiyorum.Aranızda yayına son anda yetişenler varsa eğer SMS göndermek için hala geç değil.Bugünün sorusu ise "Kalp mi?Akıl mı?Sizce hangisi en doğruyu bilir?"

"Ve sıradaki şarkımız Yeni Türkü'den 'olmasa mektubun,yazdıkların olmasa'

Mahsus yapıyordu işte.Büyük ihtimal yayını dinlediğimi ancak katılmadığımı düşünüyordu.Konuyu da nasıl seçmişti öyle.

"Akıl mı?Kalp mi?

Asla cevap yazmayacaktım.

Bir saat daha canı ne istiyorsa onu yapabilirdi.Hatta radyoyu kapatıp uyuyacaktım.En kötüsü uyuyamazsam elime bir kitap alıp okurdum.Hiç sanki, neydi yani bu kadar.

Ancak az sonra bu dediklerim yerine radyo açıktı ve hangi şarkıyı listelelediğini ayrıca gelen sms'lere ne cevap verdiğini dinliyordum.

Ve tüm direnişlerime rağmen yine kendime rağmen telefonu elime alarak "Güven" yazıp gönderdim.

Ve ardında onun sakin sesi yerine neşelenmiş sesi duyuldu.

"Eveeet,son saatimide değerli Rumuz Siyah Perçem'de aramıza katılıyor.

"Günün sorusuna verdiği cevap ise "Güven" kaldı ki kendisine bu konuda da katılmamak elde değil ancak 'Güven'kelimesi bu gruplamada sanıyorum ki tam ortada kalıyor."

"Sıradaki şarkı 'Gece yolcuları'grubundan geliyor.

Uyuz.

Tam bir uyuzdu işte.

Yastığı yüzüme kapatarak küçük bir çığlık attım.