@morsesilya40
|
Tibet Onu aramamak için onlarca nedenim vardı.Üstelik zaten çocuklarla yaptığım iddiayı da kazanmıştım.Benim için ise aslında uğraştırıcı ve aksi olarak gördüğüm tavrından dolayı en son düşüneceğim türde bir kızdı.Ancak onu düşunememek yerine o an elimde duran hediye tiyatro biletine ve yavaştan silinmeye başlayan numarasına baktım. Aklımda sıraladığım tüm nedenlere rağmen bilmediğim bir istek ile onu bir kez daha görmek için sebep arıyordum. Aklıma gelen ilk düşünce okuduğu fakülteye giderek onunla konuşmak oldu.Dün gece Kerem'den hakkındaki bazı şeyleri öğrenmiştim ve bu hiçte zor değildi. Üstelik şu an emindim ki bu akşam ki tiyatroya gelmeyecekti.Onu arasam dahi havada kalan bir konuşmadan öteye gidecek birşey olmayacaktı bu. Hemen hızla giyinerek okuduğu fakültenin yolunu tuttum.Sınavının öğleden sonra olduğunu ve hatta toplu sınava Kerem'in de gireceğini öğrenmiştim. Büyük Salonun kapısında beklerken onun içeride olduğunu bilmek dahi içime garip hisler bırakan bir düşünce olmuştu.Dışarıya çıkıp bana doğru yürüyüşünü izlemek ise kalbimi daha önce tatmadığı bir duygu ile karşı karşıya bırakmıştı. Dün akşamın aksine daha sade olan makyajı,günlük kıyafeti ve tepesinde topladığı saçları ile oldukça şirin görünüyordu. Son bir konuşma dedim içimden. Son bir konuşma Tibet başka yok. Fakat işte öyle olmadı.Konuşmaya başlamasıyla beni kendine çeken tavırları yine sahnedeydi.Üstelik sinirli olduğundaki tatlı hali daha çok hoşuma gidiyordu. Tıpkı beklediğim gibi akşam ki tiyatroya gelemeyeceğini ve bir kaç tersleyici sözü söyledikten sonra yanımdan ayrıldı.O an da hemen oradan gidebilirdim.Hem de bir daha onu kimbilir nerede görürdüm.Ancak ben gitmek yerine onu izledikten sonra arkadaşlarının yanıma gittim.Kerem'in beni masadakilerle tanıştırması ile birlikte sohbete başladığımda şeytan tüyüm sayesinde daha ilk muhabette benden hoşlandıklarını anlamıştım. O ise beni arada soğuk bakışlarla süzüyor ve sıkıldığını belli etmemek adına bazen sohbete katılıyordu.Her ne kadar umursamıyor ve dinlemiyor gibi gözükmeye çalışsada kulak kesildiğinin de farkındaydım. İçimi dürten bir fikirden sonra Kerem'e mesaj attım ve akşam için masadakilerle birlikte gezi planı yapmasını sağladım.Onun da mesajı gönderdiği Ata isimli çocuk hemen organizasyonu yaptı. Beklediğim gibi İlk önce katılmak istemediğini söyleyen Ferda'yı da ikna ettiklerinde belli etmemeye çalışsamda çok sevinmiştim. Saat sekiz için sözleşildikten sonra masadaki herkes dağıldı. Biz de Kerem ile birlikte arabama binerek yola çıkmıştık.Kerem elbette bu fırsatı kaçırmayacaktı. "İyi ettin geldinde şaşırdım yani Tibet." "Niye oğlum gelemez miyim?" "Yani gelirsin tabii de benim için gelmediğini anlayacak kadar seni tanıyorum." "Yani Ferda için geldim seni de göreyim dedim tabii." Kerem verdiğim bu cevaba kahkahalar ile gülüyordu. "Tamam akşam iddiayı kazandın zaten,tanıştın numarasını da aldın.Sen böyle bir adam değilsin ne oluyor sana bakalım." "Yok birşey ne olsun ki?Akşam için kazandığımız tiyatroyu konuşuyorduk." "Arasaydın o halde." "Off Kerem ya ne sorgu suale çektin kardeşim beni.Önemli birşey yok dediysem öyledir.Tanımak istedim yakından yalnızca o kadar." "Yalnızca o kadar da bir de akşam için buluşma ayarlamaya çalıştın.Yoksa sahalardan çekilecek misin?" "Ne yordun beni valla Barış'ı geçtin." "Hele o duysa diline düşersin söylemedi deme." "O zaman çeneni tut kardeşim." "Tamam yaa of sustum.Sen beni şu durakta bırak bir işim var giderim.Akşamı unutma bu arada." "Herhalde unutmam.Biraz şirkete gideyim toparlayalım işleri bakayım tam saatinde oradayım." Kerem arabadan indikten sonra şirkete geçerek yeni işe başlayan güvenliklerin sertifikalarını ve evraklarını dosyaladım.Bir kaç fatura,irsaliye yarım kalan işler derken saat yediyi geçmişti. Az sonra ofise yakın olan eve geçtiğimde hızla hazırlanmaya başlayarak hızlandım.Koyu mavi bir Jean,ince bir spor tshirt giyerek buluşma saatine yakın anca yola çıkabilmiştim. Neyse ki sakin trafikten sonra buluşma yerine geldiğimde Ferda henüz gelmemişti ve Beril isimli kızın tatil anılarını dinliyordum.Daha sonra ise yavaş yavaş toplanan ekipteki herkes tamamlanınca deniz kenarında olan bir kır bahçesinin düzenlediği canlı müzik yapan bir cafeye geçtik. Ferda tıpkı gündüz olduğu tarzı ile oldukça sade görünüyordu ancak kendine çok yakıştırmıştı.Üzerine giydiği siyah kumaş pantolon, beyaz gömlek onu daha da zayıf göstermişti.Buluşma yerine geldiğinde benim onu inceleyen bu bakışlarımı görünce utanarak gözlerini kaçırdı.O an anladım ki onun bu halleri daha fazla ilgimi çekiyor olacaktı. Tam o anlarda fırsat kollayarak yanında olan sandalyeye oturduğumu fark eden Kerem karşıdan bana göz kırpıyordu. "Gerçekten sınav kötü müydü Ferda?" Sesimi duyunca irkilerek iri gözleri ile bana baktı. "Tam bilmiyorum aslında zor oldugu için kafam karışık." "Doğrudur sizin bölüm zaten genel anlamda zor olmalı.Pekii stajın bittiğinde hangi alanı seçmeyi düşünüyorsun?" "Avukatlık." "O iyi bak.Bizim şirkete de bir avukat lazım." "Ben o tür davalar almayı düşünmüyorum." "Neden?" "Daha çok hakkı yenmiş insanları savunmaya çalışacağım." "O dediğin zor yalnız." "O niyeymiş?" "Çünkü sizin meslek duygusallıktan çok hukuksal gerçeklerin ve biraz da güçlü olanın yanında gibi geliyor." "İyi işte ben de hukuk çerçevesinde haklılıklarını ispata çalışacağım." "Bir de kadın olmak işin daha zor kısmı olacak olsa gerek." "Ülkemizde bu zorluk için avukat olmaya gerek yok." "O da doğru haklısın da sizin meslekte ayrıca zor." Onunla sohbet etmek ve hazır cevap olması hoşuma gidiyordu.Bu tür konular açıldığında hiçbir fırsatı kaçırmadan konuşmaya çalıştım.Daha önce tanıdığım gloss'u hangi renk süreceğini soran,tırnağı kırılınca tüm gün suratsız gezeceğini bildiğim ve yalnızca marka takıntısı ile mağaza mağaza yanında gezdiğim kızlardan hiç değildi. Her şeye rağmen Dünya'yı değiştirmeye yönelik inancı,idealist tavrı ve sakin duruşu ile oldukça farklıydı. Saatlerin adeta su gibi aktığı akşamın sonunda kızların evine yakın olanlar onları bırakmak için anlaştılar.Yolumun üzeri olmasa da uydurduğum yalan ile onu benim birakabileceğimi söyledim. O ise bunu duyduğunda iri gözlerini gözlerime dikerek beklediğim cevabı verdi. "Gerek yok ben kendim giderim."
|
0% |