@mortal_linoo
|
chan sınıftan yeni gelenler için tanıtım yapmak amacıyla çıktı ve sınıflardaki öğrencileri teker teker topladı. yapılacak spor testleri ve öğretilmesi gereken bir kaç kuralı göstermesi gerekiyordu. neredeyse 4 yıldır okulun örnek öğrencisiydi chan. yapılı vücudu okuldaki bir ölmüş bitkiyi bile canlandırırdı. zekası ile çoğu kızı etkilemeyi başarmıştı bile. kısaca her konudaki yeteneği ilgi odağıydı. fakat o birine hiç ilgi duymamış ve okulda hiç biriyle sevgili olmamıştı. taki okula gelen o tatlı çocuğu görene kadar. sırayla her yeri gezdirip kuralları ve eşyaları gösterdikten sonra spor salonuna geldiler. herkese bir kaç ölçüm yapılmıştı spor hocası yardımıyla. seungmine gelince hocanın telefonu çalmış ve yapması için chana görev listesini vermişti. seungminin isminin yanında basketbol ve voleybol oyuncusu yazısını görünce gülümsedi anlaşılan test uzun sürecekti... Chan'ın ağzından seungmin için ayrılan bölüme gelmiş ve hızlıca boy kilo ölçümünü yapmıştık fakat bir sorun vardı , sporcu olmasına rağmen kilosu çok düşüktü bunu sonra konuşmak için aklıma kazıyıp hızlıca basket sahasına girdik. hocanın anlattığına göre kısa bir maç yapacaktık. çoğu spor dalını yapıp sevdiğim için kolay gelmişti bana. bunları da hem voleybol hem de basketbol için yapmıştık fakat seungmin boyunun kısalığı nedeniyle sürekli potaya attığım topları zıplasa bile kurtaramıyordu. oyunun bitmesine son sayı kalınca ona göz kırpmış ve potaya topu atmıştım fakat o göz kırptığımdan sonra zıplamamıştı bile , bir sorun olduğunu düşünerek yanına gittim. 'hadi ama yenileneceğini anladın mı' 'of kes bir kafam dağıldı o yüzden duraksadım ve biraz mola verelim mi ben senin kadar güçlü ve uzun olmadığım için beni çok yordun' 'güçsüz biriyle mi yarıştım az önce' 'ağlama chan' birbirimize gülüp teneffüs olmadığı için boş olan kantine gittik. ben su o kahve alırken zift gibi kahvesine bakıp iğrenç bakışlarımı attım. 'sınav senemde olmama rağmen uyanık kalmak için bunu içmem bile' şimdilik uyku sorunlarımı öğrenmesine gerek olmadığı için bahsetmek istemedim. 'sus be ben seviyorum ayrıca kilo da yapmıyor' bu cümle ile ikimizde duraksadık. o ağızından kaçırmış gibiydi bense bunu duyduğum için şaşırmış gibiydim. 'tartıda kilon gayet normaldi hatta bir sporcuya göre düşük bile' 'voleybola geçelim mi kahvem bitiyor zaten' sorduğum soruyu es geçmesi bir şeyler sakladığını neredeyse kanıtlarken onu onaylamış ve beraber voleybol sahasına geçmiştik.... voleybol sahasında ise seungmin beni yenmişti. eski okulunda voleybol grubu ile sürekli birincilik kazandığı için taktiklerimi hemen kavrayıp beni yenmişti. bu olaya sevinirken hocanın odasında yazılması ve doldurulması gereken şeyleri doldurup arkaya yaslandım. 'fazla yeteneklisin' 'sana demiştim bu okul beni almak için önümde eğilip arıyordu diye' küçük bri gülme seansı sonrası ayağa kalkmıştık o da önümden yürürken duyduğum okulun bitme sesi ile gülümsedim ama kısa sürmüştü. hızlıca elimi seungminin beline atıp kulağına doğru fısıldadım 'hızlı olalım gereksizler seni arıyordur kesin' seungmin'in ağzından belime dokunup kulağıma fısıldayan sesin sahibi beni fazlasıyla etkilese de çok takmayıp hızlıca onun dediğini yapmıştım. normalde son ders sınıfta olmalıydık ama chan'ın belgeleri fazla bulması nedeniyle son ders için de izin almıştım. istediğim kafeye doğru giderken konuşmaya başladım. beklemenin bir anlamı yoktu. 'felix uzun zamandır changbinden hoşlanıyordu ve bana da sürekli bahsediyordu fakat changbin yüz vermediği için üzülüyordu bende bir oyun oynamayı teklif etmiştim ona o da kabul edince böyle bir şey yaptık. felixle gerçekten sevgili değilim o benim kuzenim. ' chan şaşkın bir şekilde bana bakmıştı. girdiğimiz kafede çantalarımızı bırakıp otururken konuşmaya başladı. 'zeki olduğunu biliyordum' beklemediğim cevapla kahkaha attım. 'baştan beri diyorum' ikimide gülüp dururken chan etrafta artmaya başlayan okulda ki insanları görünce eliyle elimi tutmaya başladı. ahhh hadi ama bu sadece bir oyun seungmin sen gönlünü bu kadar hızlı kaptıran bir insan değilsin kendine gel. bana yavaşça yaklaşan chanla nefesimin iyice kesildiğini fark ettim ve gülüp göz kırparak konuşmaya başladı. 'nefesini tutup elimize bakıyorsun ve sanırım bundan etkilendin küçük prens istersen her zaman yaparım' |
0% |