(Bir askerin yatakhanedeki gözyaşlarının hıçkırıklarının ve terk edilişinin öyküsü...)
Saat gecenin onbiri
Telefonda sen,
Sanki hiç tanımadığım biri.
Ne özlemiş ne de şaşkın,
Bir panik edasında telaştın.
Özledim dedim,
Sense susuverdin.
Yutkunmaya kalmadı mecalim.
Bir cesaret, söyle ! dedim.
Lâl olsaydı bitti diyen dilin.
Telefon kapandı.
Sen gittin.
Ben bittim.
Başım ellerimin arasında
Gözlerimi karanlık kapladığında
Hiç neden yoktu ağlamamaya
Ağladıkça ağladım;
Sonrasında yatağa kapandım.
Sabah nasıl doğdu anlamadım,
Gözlerimi açtım inanamadım!
Sen gitmiştin.
Yastığımdaki ıslaklıktan anladım.
İnan bana Hercai
Terk edişini rüya sandım...