~Minho

"Siz, içeri, bilet sırasına geçin Hyunjin. Biz hemen bir lavavoya uğrayıp geleceğiz."

Hyunjin'in ne dediğini duymadan Jisung'u elinden tutup peşimden sürüklemeye başladım. Arkama dönüp ona baktığımda;

"Ne yapıyorsun Minho? Böyle bir şeyden hiç bahsetmedin."

"Birazdan yapacaklarımdan 'şey' diye bahsetmen onurumu kırar Jisung ve sex'i yapmadan önce planlamazsın-"

Tuvaletlerin olduğu yere gelmiştik. Onu içeri sokup kapıyı hızlıca kilitledim.

"Sadece içinden gelen ani bir istekle yaparsın." Dedim ve onun kalçasını yavaşça okşamaya başladım. Ama o hâla bana kocaman gözlerle bakmaya devam ediyordu.

Hadi ama ufaklık, bana istediğini göster.

Elimi sweatinin içinden geçirdim. Belini okşamaya başladım. Elimin altında gerilen tenini hissettim.

Hadisene ufaklık...

En son, sert bir şekilde kalçasını avuçladım. Ondan bir inleme çalmışken oldukça kendimden emin ve hızlı bir şekilde devam ediyordum.

"Aynen böyle Jisung, kendini bana bırak, ikimizi de rahatlatacağıma söz veriyorum."

Gözlerimin içine baktı, ellerini enseme koydu.

"Sana güveniyorum Lee Minho."

Söyledikleri ve ismimi onun dudaklarından duymanın verdiği zevkle daha da hızlı okşamaya başladım. Ve onun her zaman duyması, hiç unutmaması gereken o cümleyi söyledim.

"Senin, bana güvenmekten başka hiç bir çaren olamaz zaten Han Jisung." Derken dudaklarına yaklaştım. Her bir kelimede dudaklarımızın arasındaki boşluk daralıyor, birbirimizin nefeslerindeki arzuyu soluyorduk.

Cümlemi bitirdikten sonra hiç zaman kaybetmeden dudaklarına yapıştım. Onun üst, benim alt dudağımın birbirleriyle sergilediği o müthiş dansa kendimizi kaptırdık.

Boynumdaki elleriyle arada saçlarımı çekiştiriyor, benim daha büyük bir hazla devam etmemi sağlıyordu.

Bir elim ensesinde dururken, diğer elimi kalçasından sırtına doğru çıkardım. Elimi, artık yerini ezberlediğim dövmesinin üstünde gezdirdim.

Orada varlığını görmesem dahi hissettiğim dövmesinin bile beni ne kadar daha fazlasını yapmaya ittiğini bir bilse...

Artık, o da benden utanmıyordu. Vücudunu tamamen vücuduma bastırıyordu.

Onda hissettiğim o şeye sahip olmak için nelerimi vermezdim ki.

Ben onunlayken;

Ne zamanın

Ne mekanın

Ne de kim olduğumuz önemliydi.

Beni ilgilendiren tek şey;

Onun bana, benimse ona verebileceklerimdi...

🖇Minho bu niye yaptığını sorgulamayın...🖇