~Felix

Hyunjin ile olan randevumuz bitmişti ben de eve dönerken meyveli pasta almak için pasteneye girdim.

İstediğim pasta için vitrine bakarken tezgahın karşı yarafında bir oğlan belirdi.

"Merhaba, yardımcı olabilir miyim?" Önlüğünün yakasındaki kartlıktan ismini okudum. Kim Seungmin

"Ah, Seungmin aslında ben bol meyveli ve taze bir pasta istiyorum."

"Pasta kaç kişilik olsun, Felix?"

"İki kişilik yeterli olacaktır da ismimi nereden biliyorsun?"

"Lee Minho'yu tanıyor musun?" Peki, Jisung'un kızıl tavşanından bahsediyor olmalı. Hani hep sayıkladığı, uğruna ateşli sincap olmak için uğraştığı çocuk.

"Sayılır."

"Ben onunla sınıf arkadaşıyım. Sen de onun her teneffüs gizlice(?) izlediğini sandığı Han Jisung'un en yakın arkadaşısın ya, oradan biliyorum seni." Gayet yeterli bir sebepti, bana biri böyle bir soru sorsa eminim ki iki kelimeyi düzgünce yan yana getiremezdim.

"Oh, anladım." Biz bunları konuşurken aynı zamanda benim için güzel bir pasta da paketlemişti.

"Teşekkürler Seungmin. Borcum ne kadar?"

"**** won."(normal pasta fiyatı)

"Buyur." Parayı ona uzatıp tezgahtan pasta paketini aldım.

"Yine beklerim, Felix. Bu sefer topluca buluşuruz."

"Topluca derken kim kim?"

"Oh, işte sen ve Hyunjin, Jisung ile Minho falan."

"Sen tek mi gelirsin buluşmaya?"

"Evet, yanımda getirebileceğim bir sevgilim yok."

"Peki, bunu bir düşünelim o zaman."

"Sen nasıl istersen Felix. Görüşürüz."

"Umarım, yine görüşeceğiz Seungmin, Bay bayyy."

"Bay bay, Felix."

Pastaneden çıktım. Eve gidiyorum.

Eve gidince Chan hyung'a kısa bir özet geçmem gerekecek. Kim Seungmin özeti.

Pastane ile ev arası o kadar da çok değildi ama yine de yolumun üstündeki parktan bir banka oturdum. Kulaklığımda karanlık ve kaavetli havaya uyumlu "Sweather Weather" çalıyor.

Hemen çaprazımdaki bankta oturan bir kedi gördüm. Ürkütmeden sarı kediye yaklaştım. Onu okşamaya başladım. Bir yandan da Hyunjin'i düşünüyordum.

Derken kedi bir anda ellerimden kaçtı. Ben işaretlere inanıyordum yani bence bu benim artık eve dönmem için bir işaret.

Eve geldim, kapıyı anahtarımla açmak yerine kapıyı çaldım ki Jisung pastane poşetine saldırsın. Tahmin ettiğim gibi kapıyı açması o kadar da uzun sürmedi.

"Önce bir beni di-, SEN HARIKA BIR CIVCIVSIN." Bu duygu değişimine neden olan tek şey pastane poşetiydi.

Bilmiyordu ki sırf onu cezalandırmak için onun sevmediği tek pasta çeşidini aldığımı...

🖇sonunda Cuma🖇