@mr.cb97
|
15. Bölüm
Tenis kursunun her zaman huzurlu atmosferi, o gün biraz farklıydı. Elif'le birlikte korta geldiğimizde, Elif aniden durdu ve gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
"Deniz burada mı?" diye sordu, hafif bir şaşkınlıkla.
Ben de başımı çevirip baktım. Deniz, kortun diğer ucunda raketini hazırlıyordu ve bir yandan da çevresine göz gezdiriyordu. Bu kız her yerde karşıma çıkmayı nasıl başarıyordu, anlamıyordum.
"Evet," dedim hafif bir of çekerek. "Bu kız beni takip ediyor olmalı."
Elif kaşlarını çattı. "Nara, dikkat etmelisin. Deniz biraz… nasıl desem… her şeyi bir dedikoduya çevirmesiyle ünlüdür. Hem Baran'ı da tanıyor, biliyorsun."
"Baran’ı mı?" dedim, şaşkınlıkla.
"Evet," dedi Elif, ciddileşerek. "Deniz ve Baran aynı yaz kampına gitmişlerdi. Araları pek iyi değildi ama Deniz, Baran’ın dikkatini çekmeye çalışırdı. Baran’ın sana karşı ilgisi olduğunu öğrenirse, bu durumu kendi avantajına kullanabilir."
Elif’in söylediklerini sindirmeye çalışırken, Deniz’in sesi kortta yankılandı. "Nara, Elif! Siz de buradaymışsınız, ne güzel bir tesadüf," dedi, yapmacık bir gülümsemeyle yanımıza yaklaşarak.
Elif, biraz soğuk bir tavırla cevap verdi. "Evet, Deniz. Ama senin burada olacağını bilmiyordum."
Deniz, Elif’in soğuk tavrını görmezden gelip bana döndü. "Bu arada Nara, Baran’dan haber var mı? Geçenlerde koridorda sizi birlikte gördüm de, çok tatlı görünüyordunuz," dedi, sesinde alaycı bir tonla.
Elif hemen araya girdi. "Deniz, böyle şeyleri abartmayı bırakmalısın. Baran ve Nara sadece arkadaşlar."
Deniz, hafif bir kahkaha atarak, "Tabii tabii, arkadaş. Ama Baran böyle davranıyorsa, kesinlikle arkadaşlıktan daha fazlasını istiyordur," dedi.
İçimde yükselen öfkeyi zor bastırarak, "Baran’la ilgili ne düşündüğümüz seni ilgilendirmez, Deniz," dedim, sakin kalmaya çalışarak.
Deniz omuz silkerek, "Sadece gördüklerimi söylüyorum. Ama dikkatli olsan iyi olur, insanlar dedikodulara bayılır," dedi ve kortun diğer ucuna yürüdü.
Elif bana döndü. "Bu kızın amacı ne, Nara? Sana açıkça meydan okuyor gibi."
"Sanırım Baran’la aramıza girmeye çalışıyor," dedim, derin bir nefes alarak. "Ama onun bu oyunlarına gelmeyeceğim. İsterse dedikodu yapsın, umrumda değil."
Elif, gözlerini devirdi. "Bu doğru bir tavır, ama dikkatli olmalısın. Deniz, küçük şeyleri büyütüp sorun yaratmakta ustadır. Baran'la konuşup ona durumu anlatmak iyi bir fikir olabilir."
Kafamda Elif’in söylediklerini düşünerek, o günkü tenis antrenmanına odaklanmaya çalıştım. Ancak Deniz’in söyledikleri ve yaptıkları, beynimin bir köşesinde rahatsız edici bir şekilde dönüp duruyordu. Onun, Baran ve benim hakkımda ne tür dedikodular yayacağını kestirmek zor değildi. Bir an önce bu durumu kontrol altına almam gerekiyordu.
|
0% |