Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20. Bölüm

@mr.cb97

20. Bölüm

 

 

O günden sonra, annemle olan gerginliğim hâlâ içimdeydi, ama Cenk bana gerçekten çok yardımcı oldu. Her geçen gün, Cenk’in desteğiyle biraz daha sakinleşmeye başlamıştım. Bir şekilde, Cenk bana hep destek olmaya devam etti. O anlarda, Cenk’le olan dostluğumuzun ne kadar güçlü olduğunu tekrar fark ettim. Cenk, sabırlı bir şekilde bana yaklaşarak, "Nara, sakin ol, her şey yoluna girecek," diyordu. Onun sözleri, o kadar çok ihtiyacım olan bir huzur veriyordu ki. Her ne kadar annemle olan tartışmamızda hissettiğim öfke geçmemiş olsa da, Cenk’in yanımda olması rahatlatıcıydı.

 

Ancak Baran bir süredir ortalıkta gözükmüyordu. Okulda, sosyal medyada, hiçbir yerde yoktu. Cenk’le Baran’ı konuştuğumuzda, o da Baran’ın neden kaybolduğunu sorguluyordu. Baran’ın bu kadar sessizleşmesi, ona olan güvenimi iyice zedelemişti. Her şeyin ters gittiğini hissediyordum. Bir yanda Cenk, bir yanda Baran’ın kaybolmuş hali, beni zor bir durumda bırakıyordu.

Bir gün Cenk benimle Baran'ın bu gizemli halleri hakkında konuşmak istediğini söyledi. Gergin görünüyordu. Konuşmaya başlıyordu ancak tam o sırada, telefonum çaldı. Babamın doktorundan gelen aramayla her şey bir anda değişti. "Babanızın durumu biraz daha iyi, bir kaç gün içinde uyanmasını bekliyoruz," dedi doktor. İçimden bir yük kalktı. Babam iyileşiyordu. Bu haberin ardından, Cenk’e bu konuda daha fazla konuşmak için fırsatım olmadı. O kadar çok şey birikmişti ki, annemle, Baran’la, babamla ilgili düşüncelerim birbirine karışıyordu. Cenk’in Baran hakkında öğrendiği gerçekler hakkında konuşmayı, şu an için ertelemek zorunda kaldım.

 

Cenk, "Eğer babanın iyileşmesiyle ilgili yardım istersen, ben buradayım," dedi, ama o an içimde hala Baran’a karşı bir kırgınlık vardı. O yüzden Baran’la daha fazla ilgilenmektense, babama odaklanmak daha önemliydi. Cenk, biraz tedirgin olsa da, nehir gibi sakin kalmaya devam etti.

 

Ancak Baran hakkında içimdeki kırgınlık büyümeye devam ediyordu. Onun kayboluşu, bana gerçekten güvenmeye devam edemeyeceğimi gösteriyordu. Bu süreç, benim ona karşı hislerimi de değiştirmişti. Bir zamanlar Baran’a karşı hissettiğim yakınlık, artık yerini karışık duygulara bırakmıştı. Cenk’in önerdiği gibi, Baran’ı aramamaya, onunla tekrar konuşmamaya karar verdim. Çünkü o an, Baran’a güvenebileceğimi düşünmüyordum.

 

Cenk, bana en zor anlarımda yardım etti. Ama Baran’a dair öğrendikleri ve ona karşı hissettiğim şüpheler, benim için büyük bir engel olmaya başladı. Babam iyileşmişti, ama içimdeki karışıklık geçmek bilmiyordu. Baran’ın kayboluşu, ve Cenk’in bana söyledikleri... Bütün bunlar, bana doğruyu bulmam için bir fırsat sunmuştu. Ama o doğruyu nasıl bulacağım?

 

Cenk, Baran’la ilgili olan şeyleri bana söylememeye karar verdi. O an, Cenk’in bu konuyu benden saklaması belki de doğruydu, çünkü babamın durumu düzeliyordu ve başkalarının hayatındaki karmaşaya takılacak durumda değildim. İçimde bir huzursuzluk vardı ama Cenk, bana ne kadar destek olduğuyla o huzursuzluğu bastırmayı başarıyordu.

 

Baran bir süredir ortalıkta yoktu. O kadar çok şey yaşanmıştı ki, onun kayboluşu ve gizemi bir köşeye atılmış gibiydi. Babam hastanede iyileşiyordu ve annemle aramdaki gerilim yavaşça yerini daha sakin bir döneme bırakıyordu. Cenk, bana her zaman olduğu gibi yanımda kalmaya devam etti, ama bu kez, Baran’a dair hiç bir şey konuşmadı. Ben de ona bir şeyler sormadım, çünkü gerçekten de şu an başka bir şeyle ilgilenmeye takatim yoktu.

 

Baran’ın kaybolmuş olması, bir süre sonra beni o kadar da etkilememeye başlamıştı. Gerçekten de, kafamı daha fazla meşgul etmiyordu. Cenk’le vakit geçiriyor, babamla ilgileniyor ve annemle geçmişteki tartışmalarımızı onarmaya çalışıyordum. Baran ve onun dünyası, çok uzakta kalmış gibiydi.

 

Cenk’in bana söylediği her şeyin ardında, sadece benim rahatlamamı istemesi vardı. Onun bana olan desteği, her şeyden daha değerliydi. Şu anda, her şey Cenk ve babamın sağlığıyla ilgiliydi.

 

Baran? Onunla ilgili düşüncelerim, zamanla silikleşmişti.

 

Cenk, benim için her şeyden daha önemli bir hale gelmişti. O hep yanımdaydı, bana destek oluyordu, bana gülümsüyor, kafamı rahatlatmaya çalışıyordu. Baran’ın durumu ve onun gizemli dünyası, artık arka planda kalmıştı. Gerçekten de, Baran’ı düşünmek yerine, şuan sadece Cenk’in ve babamın sağlığı vardı aklımda. Ve bu, bana gerçekten iyi geliyordu.

 

 

Loading...
0%