@mr.cb97
|
21. Bölüm
O gün, babamın iyileştiğini duyduktan sonra eve dönerken, Cenk yolda bana eşlik etti. Sessizce yanımda yürüyordu. Bir süre hiçbir şey söylemedim, çünkü aklımdaki düşünceler bir türlü netleşmiyordu. Baran’ın kayboluşu, annemle olan çatışmam, babamın durumu… Her şey üst üste binmiş gibiydi. Ama Cenk’in varlığı, o karmaşayı biraz olsun hafifletiyordu.
“Nara,” dedi sonunda, sesi her zamanki gibi sakin ve güven vericiydi. “Baran konusunda konuşmamız gerekiyor. Ama acele etmeyeceğim. Sen hazır olduğunda...”
Bir an duraksadım. “Baran konusunda hâlâ kafam çok karışık,” dedim. “Onun neden bu kadar sessizleştiğini anlayamıyorum. Ama şu an babam iyileşirken, bunu düşünmek istemiyorum. Hayatımda bu kadar çok şey varken, onun nerede olduğunu sorgulamak yorucu geliyor.”
Cenk, başını hafifçe salladı. “Anlıyorum. Ama bilmeni isterim ki, Baran’la ilgili öğrendiğim bir şey var. Sana söyleyip söylememek konusunda kararsızım, çünkü şu anda bunu kaldırabileceğini düşünmüyorum. Ama ne zaman öğrenmek istersen, ben buradayım.”
Bu sözleri duyunca, içimde bir huzursuzluk yükseldi. Baran hakkında bir şey bilmek istemiyor muydum? Yoksa öğrenmekten mi korkuyordum? Birkaç saniye sessiz kaldım ve sonunda, “Şu an değil,” dedim. “Bunun için hazır olduğumu sanmıyorum.”
Cenk, bu cevabımı anlayışla karşıladı. “Tamam,” dedi yumuşak bir sesle. “Sadece unutma, ben buradayım.”
O günden sonra, hayatımı yavaş yavaş düzene sokmaya çalıştım. Babamın durumu iyiye gidiyordu, annemle ilişkimiz biraz daha sakinleşmişti. Cenk, her an yanımdaydı ve bana destek oluyordu. Ama Baran’ın yokluğu, yavaş yavaş bir gölge gibi hayatımın kıyısında dolaşmaya başladı. Kendime ne kadar “önemli değil” desem de, onun nerede olduğunu ve neden bir anda uzaklaştığını sorgulamadan edemiyordum.
Bir akşam, babamın yanında otururken, telefonuma bir bildirim geldi. Baran’dan bir mesajdı. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Aylar sonra ilk defa ondan bir haber alıyordum. Mesaj kısa ve netti:
“Konuşmamız lazım. Yarın eski köprüde buluşabilir miyiz?”
Cenk’in söyledikleri aklıma geldi. Baran hakkında bir şeyler biliyordu, ama benimle paylaşmamıştı. Şimdi, Baran bir şeyler anlatmak istiyordu. İçimde bir kararsızlık başladı. Baran’a güvenebilir miydim? Onunla buluşmalı mıydım? Yoksa Cenk’in yanına gidip ondan yardım mı istemeliydim?
O gece uyumak neredeyse imkânsızdı. Geçmişe dönüp baktığımda, Baran’a ne kadar yakın olduğumuzu hatırladım. Ama aynı zamanda, onun bir anda sessizleşmesini ve hayatımdan çekilmesini de unutamıyordum. Cenk’in sıcak, güven veren dostluğu ile Baran’ın soğuk ve gizemli tavrı arasında sıkışıp kalmıştım.
Sabah olduğunda, bir karar vermem gerekiyordu. Eski köprüye gidip Baran’la yüzleşecek miydim? Yoksa bu karmaşadan tamamen uzaklaşıp Cenk’in desteğine mi sığınacaktım? Seçim benimdi, ama her iki yolun da sonuçları olacağını biliyordum.
🖇Hâla Cenk mi yoksa Baran mı karar veremedim...🖇
|
0% |