Yeni Üyelik
26.
Bölüm

26. Bölüm

@mr.cb97

26. Bölüm

 

🖇Bu bölüm biraz olsun yakınlaşacaklar, sonunda..🖇

 

Baran, derin bir nefes alıp yüzünü yavaşça bana döndü. Gözlerinde hala o karanlık ve gizemli ifadeyi barındırıyordu, ama bu sefer içinde bir şeyler daha vardı; kırılganlık ve belki de korku. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Baran’ın sözleri hala kulaklarımda çınlıyordu; "Seni kaybetmemek için her şeyi yaparım." Bu sözlerin anlamı bana yavaşça ulaşıyor, bir yanda hissettiğim güven duygusu, diğer yanda tedirginliğimle karışıyordu.

 

Bir adım daha attı, aramızdaki mesafe hızla kapanıyordu. Gözlerime dikkatle bakarken, bir an için dünyanın geri kalanının yok olduğunu hissettim. Sessizlik bir anda her şeyi kapsadı. Sadece birbirimizin nefesini duyuyorduk, yavaş ama derin. Baran, kafamı hafifçe yukarıya kaldırarak bakışlarımızı birbirine kenetledi.

 

"Birlikte olduğumuz sürece, hiçbir şey seni tehlikeye atamaz, Nara," dedi, sesi hafif titreyerek. Bir an için, onun bana duyduğu endişenin derinliğini hissettim. İkimizin arasında hiçbir engel kalmamıştı.

 

Bunu söylerken, Baran yavaşça elini belime koydu. Hava soğuk olmasına rağmen, onun dokunuşu beni ısıtıyordu. Bir an için durdu, belki de ne yapacağına karar veriyordu. Ama sonra, gözlerinde kararını verdiği o anı gördüm ve ne olduğunu anlamam bir saniye bile sürmedi.

 

Beni kendine doğru çekti ve dudakları, yavaş ama derin bir şekilde benimkilerle buluştu. Zaman, o an durdu. Her şeyin yerli yerine oturduğu anı yaşıyordum. Baran’ın öpüşü, bir vaadedi gibiydi; bir araya gelmek, her şeye rağmen birbirimize sahip çıkmak… Sanki bu öpücük, bizi birleştiren tek bağ gibi hissettirdi.

 

Bir süre daha öyle kaldık, birbirimizi keşfederek. Ne Cenk'in tehditleri, ne Baran’ın korkuları… Şu an sadece biz vardık, sadece bu an vardı.

 

Öpüşmesi derindi, içten ve aynı zamanda tutkuluydu. O anın güzelliği ve derinliği, her şeyi geride bırakıp yalnızca Baran’ın ve benim dünyama hapsolmamı sağladı.

 

Baran, öpüşmesinin ardından biraz daha yaklaştı. Dudakları, beni yavaşça bırakırken, gözlerimiz birbirine kenetlendi. Birkaç saniye boyunca hiç kimse bir kelime etmedi, sadece birbirimizin nefesini hissettik. Havanın sertliği, karanlık gecenin içinde bir parça daha eriyip kayboldu. Gözlerindeki derinlik, ne kadar korktuğunu, ne kadar önemli olduğumu bir kez daha anlatıyordu.

 

"Bizi sevip koruyacak mısın?" dedim, hala elleri omuzlarımda sabitlenmişken, gözlerime bakarak. Sözlerim, bir anlamda ona, sadece kendim için değil, bizi savunmak adına da bu yola çıktığımı belirtiyordu.

 

Baran hafifçe gülümsedi ama gözlerinde hala karamsarlık vardı. "Evet," dedi, sesi hala ciddi ama içinde bir yumuşaklık vardı. "Bizi kaybetmek istemiyorum." Gözleri, bana olan duygularını bir kez daha anlatıyordu. Sadece güven değil, bir bağlılık ve derin bir korku vardı; her an, her saniye beni kaybetme düşüncesiyle yaşıyordu.

 

O an, Baran’la bu anı paylaştığımı fark ettim. Aramızda sadece bir öpüşme değil, kalp atışlarının, hislerin, korkuların ve umutların bir birleşimi vardı. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Baran, beni sarstı ve elini bir anlığına belimden çekerek, derin bir nefes aldı. O an, aramızdaki mesafenin kaybolduğunu hissediyordum. İkimizin de kalbi hızla çarparken, sanki dünya sadece bu an için durmuş gibiydi.

 

"İçim rahatlayacak mı, Nara?" dedi, sesi kısık ve oldukça derindi. Her kelime, bana duyduğu duygunun ağırlığını taşıyordu. "Bunun sonunda seni kaybetmeyecek miyim?"

 

"Baran…" diye fısıldadım. Ellerimi onun yanağına yerleştirerek, gözlerine derin derin bakarken, bu anı uzun süre saklayacağımdan emindim. "Birlikte bu yolu geçeceğiz. Ne olursa olsun, seninle olacağım."

 

Bu sözler, Baran’ı biraz olsun rahatlatmıştı. Gözlerinde bir nebze huzur belirdi. Ama hala o korku vardı, gizliden gizliye beni kaybetme korkusu. Yavaşça başını salladı, bir kez daha dudaklarını bana doğru yaklaştırdı. Bu sefer öpücüğü daha uzun, daha derindi. Sanki birbirimize daha yakın olmamızı istiyordu. Sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da yakın olmak… Aramızdaki tüm boşlukları ve korkuları tek bir öpücükle silmek gibiydi.

 

Kendimi onun kollarında daha güvende hissediyordum. Her şeyin gelip geçici olduğunun farkındaydım ama bu an, birbirimize duyduğumuz bağlılık, bunun her şeyin önünde olduğunu düşündürtüyordu.

 

Baran, o anı tam anlamıyla yaşadı. Bütün kalbiyle, bana hissettiklerini hissettiriyordu. Onun için bu öpücük, bir şeyleri tamamlama, kaybetmemek adına bir anıydı. Sanki bir yemin gibiydi; "Sana zarar vermeyeceğim, seni koruyacağım."

 

Bunu hissettim.

 

 

 

 

Loading...
0%