Bölüm 1 : Dünya

Ön Tanıtımdır. Dünya ve ırklar hakkında bilgiler yazılmıştır. Asıl hikaye 2. Bölümde başlamaktadır. İyi okuyuşlar.

Dünya ve Irklar

Dünyamızda birçok olay oluyor. Bu olaylar genelde iyiler ve kötüler arasında ilerliyor. Ama bazen kimin iyi kimin kötü olduğunu anlamak zorlaşıyor. Geçmiş yaşamlar... Kimi insanı iyi yaparken, kimi insanı kin ve nefret ile kötü yapan bir dünya... Her ırktan, sürekli içinde kötülük taşıyan varlıkların olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Sürekli bir savaş olma olasılığı taşıyan bir dünyada uzun süredir bir barış hakim. Ta ki 28 Felaketi’ne kadar...

Mevcut Durum

. Peki bu dünya nasıl bir yer? Zindanların ve tüm ırkların zindandaki canavarları yok etmek için uğraştığı bir dünya. Dünyamızda beş ırk mevcut ve dünya beş bölgeye ayrılmış durumda. Her bölgeyi ırkların en güçlüsü yönetiyor. Beş ırk şu şekilde: ejderhalar, şeytanlar, elfler, cüceler ve insanlar. Her bir ırkın da en güçlüsü vardır. Onlar Lord unvanını almaktadır. Ejderhalar hariç.

Ejderhalar

Ejderhalar aslında dünyada nadiren karşılaşılan bir ırktır ve sadece dört çeşit mevcuttur. Bu dört ejderha, büyük bir kıtada kendi ülkelerini kurmuş bir şekilde yaşamaktadırlar. Bu kıta dörde ayrılmıştır ve her bir ejderhanın yaşam alanı mevcuttur. Bu ejderhalar: Ateş, Su, Hava ve Toprak Ejderhalarıdır. Bu ejderhalar kendi içinde bir hiyerarşi yoktur.

Su Ejderhası: Larv

Su Ejderhası, ismi Larv olan bir ejderha, nazik birisi olsa da yabancıları pek hoş karşılamaz. Kendi içinde yaşar ve elflerin bölgesi olan Hayat Ormanı’na sıkça gidip gelir. Elflerle arası iyidir.

Ateş Ejderhası: Set

Ateş Ejderhası olan Set, güçlü bir ejderhadır. Saf ateşin sahibi ve ateşi rahatlıkla kontrol eden, ateşin ejderhaya bürünmüş halidir. Satan’la dost gibidirler. Satan’ın kanındaki muazzam Cehennem Alevi’ne hayranlık duymaktadır.

Hava Ejderhası: Jana

Hava Ejderhası olan Jana, rüzgarı olağanüstü şekilde kontrol eden ve hava durumunu bile değiştirecek kadar güçlü bir güce sahiptir.

Toprak Ejderhası: Malph

Toprak Ejderhası olan Malph’ın gücünü ölçmek şu ana kadar imkansız gibidir. Malph her ne kadar güçsüz gibi dursa da, bir kıtayı yok edecek kadar güce sahiptir. Bir ülkeyi parçalayabilir. Ancak Malph, kibarlığı ve güç için uğraşmayan, sakinliği seven bir ejderhadır. Sevmeyi ve sevilmeyi sever.

Ejderhaların Yaşam Alanı

Güney kıtasında yaşayan ejderhalar, kendi bölgelerine göre etrafa yaydıkları mana sayesinde bölgesi şekil almaya başlar. Bu sayede her bölgenin kendisine has manası ve aurası olmaktadır. Ülkelerinde çıkan zindanları tek başlarına rahatlıkla temizlemektedirler.

Elfler

Elflerin en güçlü kişisi, Seva isimli bir elfdir. 70 yaşında olan Seva, tam bir doğa aşığı olup, dünyadaki en iyi şifa gücüne sahiptir. Belli şartlar yerine getirildiğinde bir ölüyü dahi diriltebilir. Ormana, ağaçlara, hayvanlara hükmeden bir elftir. Hatta şu ana kadar yaşamış en güçlü elf unvanına sahiptir. Seva, Hayat Ağacı olan 2000 yıldır yaşayan bir ağacı hem korumakta, hem de onun sayesinde soyları devam etmektedir. Elflerin ömrü uzundur. Yaklaşık 150-180 yaşlarına kadar yaşamaktadırlar. Şu an içlerinde en yaşlı elf, 148 yaşındaki Helf Ana’dır. Elflerde bir hiyerarşi yoktur. Uzun yıllardır tek bir soydan devam etmektedir yönetim. Bu soy ise Hayat Ağacı’nın soyundan gelen kişilerden oluşur. Eğer Seva’nın başına bir şey gelirse, kızı Marny başa geçer. Elfleri yüzyıllardır kız elfler yönetmiştir.

Hayat Ormanı

Yaşadıkları yerin adı Hayat Ormanı olarak geçmektedir. Bölgeye gelenin hafif yaralarının yavaşça iyileştiği ve o bölgeye gelenin üzerindeki tüm yorgunluğun giderilip kaslarının gevşediği, sanki bir masaj salonundaymış gibi hissettiği bir yerdir. Bu yere ilk defa gelen kişiler neredeyse saatlerce uyuyakalır. Güçlü bir mana yoğunluğuna ve auraya sahip bir yerdir.

Şeytanlar

Satan

Şeytanların en güçlüsü Satan isimli şeytandır. Gücü, her çeşit alevi yönettiği söylenen cehennem alevinin sahibidir. Bu alev, babadan oğula kan bağıyla geçen bir güçtür. Cehennem alevi, dünyada yakamadığı hiçbir şey yoktur. Ancak bu cehennem alevi, kullanıcısının ömrünü kısaltır. Ne kadar kullanılırsa ömrü o kadar azalır; ne kadar büyük bir alev kullanılırsa ömrü o kadar hızlı azalır.

Darkin Bölgesi

Yaşadıkları yer, Darkin bölgesi olarak bilinir. Şeytanlar diyarında belli bir nüfus, alev kullanma yeteneğine sahiptir. Aleve sahip olmak ayrıcalıktır ve alevin renklerine göre güçler belirlenir. En düşükten en yükseğe doğru renkler şöyledir: sarı, kırmızı, turuncu, mavi, yeşil, mor. Cehennem ateşi ise beyaz renktedir. Mor rengi kullanan kişiler bir elin parmağını geçmez ve bu kişiler Satan’ın astı olurlar. Alev kullanan şeytanlar, nüfusun dörtte ikisini oluşturmaktadır. Ancak Satan’ın getirdiği bir kural vardır: Asla ateş kullanamayan birine ateş kullanan biri zarar verirse, sonucu idamdır. Bu sayede Şeytan ulusundaki huzur bu şekilde korunmuştur. Fakat alev kullanan şeytanlar arasındaki mücadele ve huzursuzluk devam etmektedir. Satan elinden geldiğince bu durumu çözmeye çalışmaktadır.

Ziyaretçiler ve İcatlar

Satan’ın Lordu olduğu Darkin bölgesi, biraz çorak ama korkunç bir auraya sahiptir. Alevlerin kol gezdiği bölgede lav nehirleri bulunur ve gerçekten şeytan olmayanların o sıcakta orada olması, çölde yürümekten farksızdır. Oraya ziyarete gelen farklı ulustaki kişiler, Satan’ın Marco ile beraber yaptığı bir icat sayesinde sıcaktan etkilenmeden rahatlıkla gezebilmektedir. Bu icat, kişinin üzerine koruma kalkanı gibi bir büyü yapılmasını sağlar ve böylece sıcaktan etkilenmezler.

Cüceler

Orn

Cücelerin en güçlüsü Orn isimli bir cücedir. Tam bir zanaatkar olup, eserleri o kadar muazzamdır ki bir kılıcı dünyayı ikiye bölecek kadar güçlüdür. Ancak o kılıcı kullanacak kişi henüz bulunamamıştır. Orn, sadece zanaatkarlığıyla değil, dayanıklılığıyla da ünlüdür. Satan’ın cehennem ateşine dahi dayanmış birisidir.

Zenta Bölgesi

Yaşadıkları yer Zenta bölgesi olarak bilinir. Bu bölgede Lord unvanı uzun süredir Orn’dadır. Cüceler ulusunda en güçlü kişi seçimi aslında bir yarışma ile yapılmaktadır. En kusursuz eseri ortaya koyan kişi, ulusun başına geçecek güce sahiptir. Ancak sadece esere değil, bilgi ve savaş deneyimi de önemlidir. Orn’un dayanıklılığı ve eserlerindeki muhteşemlik, uzun yıllardır Orn’un hem saygın hem de bir o kadar güçlü olduğunu göstermektedir.

Zanaatkarlık

Orn’un yönettiği Zenta bölgesi, gerçekten naif bir yer gibi görünmektedir; ancak birçok yerde bulunan demirci ocakları içindeki savaş, bunun tam tersini söylemektedir. Bu bölgede aslında birçok maden ocağı ve demir ocağı bulunmaktadır. Her demirci, tek bir madeni dövme uzmanlığına sahiptir. Demir döven biri, elmas dövemez. Her demirci kendi zanaatkarlığında ustalaşmak için çalışır. Ancak Lord Orn’u asıl muazzam yapan, tüm madenleri dövebilen tek cüce olmasıdır.

İnsanlar

Marco

Lord Marco bilinen dünyanın en güçlü insanı . Tüm büyülerin hakimi . En genç Lord ünvanı almış bir büyücü .20 yaşında Lord olmuş ama aslında bunca şeyi kendisi istememiş biri . Marco'nun babası Marco'' gücünü her zaman kabul etmişti ve bunu ona önceden beri söylerdi '' 20 yaşına gelince Lord olucaksın '' derdi. Marco bunu her ne kadar istemesede babasından her ne kadar güçlü olsada babasından korktuğu için bunu kabul etmişti . Marco 20 yaşına gelince Lord olmuş ve diğer Lordlarla çabucak dost olmuşlardı . O sarı mavi gözleri sarı saçları ve gözlerindeki 2 yuvarlak şerit onun en büyük tanımlayan dış görünüş olarak etkendi . Dünyadaki tüm büyüleri kontrol eden bir insan. Kimi insanlar ona taparken, kimisi sadece normal olarak görür. Hatta bazı insanlar ondan nefret eder. Ancak aslında Marco gerçekten iyi birisidir. Çünkü elinde dünyayı yok edecek güç varken bunu iyilik olarak kabul edilmektedir. Çünkü tek bir büyü değil, neredeyse her büyüyü ustalıkla kullanmaktadır. Marco'nun gücü tüm dünya tarafından kabul edilmiş ve ona yeni bir unvan daha verilmiştir: Yeryüzünün Tanrısı. Marco'yu seven, sevmeyen birçok kişi vardır; nefret eden dahi olsa, hepsinin kabul ettiği tek şey Marco'nun o inanılmaz gücüdür.

Mordes Krallığı

Marco, Mordes Krallığı olan insanların yaşadığı bölgeyi yönetmektedir. Marco'nun yönettiği yer teknoloji bakımından çok gelişmiştir. Tam bir ticaret bölgesidir. Tüm uluslardan gelen herkes Mordes Krallığında ticaret yapmaktadır. Bu bölgede ticaret dönen yer Ticaret Şehri olarak adlandırılmaktadır. Ancak bu durum Mordes Krallığı'nı birçok tehdit unsuru ile karşı karşıya bırakmaktadır. Birçok ırk, iyisiyle kötüsüyle, tek bir yerde toplanıp ticaret yapmaktadır. Bu şehirde güvenlik önlemleri çok üst seviyededir. Dünyadaki tüm Lordlar, bu şehre güvendikleri birkaç güçlü kişiyi göndermektedir. Bu sayede güvenlikler sağlamdır. Çünkü bu kişileri seçen kişi Lordlardır, ne de olsa.

Mana ve Büyü Kullanımı

Mordes Krallığında yaşayan insanların hepsinde mana kontrolü yoktur. İnsanların bazıları, manayı kontrol edebilecek yeteneğe sahiptir. Yeni doğan her 10 çocuktan sadece 2 veya 3 tanesi manayı yönetebilir ve bu sayede büyü kullanabilmektedir. Bu mana yatkınlığı olan çocuklar, belli bir yaşa geldikten sonra Büyü Akademisi'nde eğitim görüp zindanlarda savaşabilen avcılar olarak yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Bu akademide keşfedilen çocuklar, eğer ki herhangi bir büyüye ekstra yatkınlığı ve yeteneği varsa, Lord Marco tarafından diğer uluslara eğitim için gönderilir. Böylelikle zindanlarda savaşacak olan birçok avcı bu şekilde eğitilir.

İdare ve Güvenlik

Ancak bazen insanlar arasında kibirli kişiler de vardır. Tarih boyunca kötü niyetli insanlar hep var olmuştur. İnsanların her türlü büyüyü yapabilmesi, diğer ırklardaki kişilerin ise sadece tek bir büyü kullanabilmesi, kötü niyetli insanların diğer ırklara zorbalık yapmasına yol açar. Ancak Marco, bu durum için çok katı önlemler almıştır. Bu tür olaylar yaşandığı takdirde, sonucu idam ile bitebilecek önlemler alınmıştır.

Zindanlar ve Lordlar

Böylece tüm ırklar barış içinde yaşamaktadır; aralarında pek bir husumet yoktur. Beş ırkın lordları dosttur. Zindanlarda beraber savaşmış ve zamanında en güçlü zindan olan S+ seviye bir zindanı beraber temizlemişlerdir. Hatta o zindanı birçok güçlü kişinin temizlemeye çalıştığı, ancak ölen çok kişi olduğu raporlanmıştır.

Zindanların Doğası

Zindanlar uzun süre temizlenmediği takdirde, kırılma meydana gelmekte ve bu kırılma zindan içindeki canavarların dünyaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu zindanlar, sanki bir uzay boşluğunun yırtılması gibi dünyanın herhangi bir yerinde geçitler açılarak içeri giren kişiyi farklı bir yere götürmektedir. Bu varılan yerlerde farklı farklı canavarlar var olmaktadır. Zindanların dünyamızda uzun zamandır var olduğu düşünülmektedir. İlk zindan çok eskiden var olmuş ve bu zindan aniden yok olduktan uzun yıllar sonra, 2017 yılında tekrar ortaya çıkmıştır. Bazı meraklı insanlar zindana girmiş, ancak hepsi ölmüştür. Raporlara göre yaklaşık 20 çocuk ölmüştür. Sonrasında adı sanı duyulmamış birkaç güçlü kişi zindana girip zindanı temizlemiş ve içeride olan biteni Lordlara anlatmışlardır. Zindanı temizleyenler Lordların astlarıydı. Zindanlar renklerine göre seviyelere ayrılmaya başlanmıştır. Bunu yapan kişi Lordlardı. Zindanlar çoğalmaya başlamıştı. Ve beş ulusun lordları, her renkteki zindanı temizlemişler ve bu sayede zindan girişleri günümüz avcıları için yardımcı olmuştur.

Zindanların Zorluk Dereceleri

Zindanların zorluk dereceleri şu şekildedir: mavi (kolay), sarı (bir tık daha zor), yeşil (orta), mor (biraz daha zor), beyaz (zor), kırmızı (imkansız). Ancak bu seviyeler harflerle daha kolay hale getirilmiştir çünkü avcıların da güçleri harflerle sıralanmaya başlamıştır. En düşükten en zora şu şekildedir: E seviye, D seviye, C seviye, B seviye, A seviye, S seviye ve Lordlar. Lordları yenecek kimse olmadığı için Lordlar uzun zamandır seviye bile sayılmamaktadır. Bu şekilde dünya düzeni devam etmektedir.

Mana ve Taşlar

Dünyamızda olan mana zindanlarda taş şeklindedir. Mana taş şeklini almış, sanki mana taşa absorbe edilmiş gibidir. Bu, dünyada gerçekten inanılmaz sayılacak bir güçtür. Dünyada olan manayı belirli insanlar kullanabilirken, bu taş sayesinde normal insanlar bunu teknolojide veya farklı şekillerde kullanabilmiştir. Bu taşlar hem avcılar için para kaynağı hem de dünya için enerji kaynağı olmuştur. Bu sayede dünya düzgün bir şekilde devam etmiştir.

28 Felaketi

Aradan yıllar geçti ve bir felaket yaşandı. Aslında her şey zindandan çıktını düşünülür ama öyle değildi. Irklar arası savaş mı? Hayır, hayır. Bir insan yaptı. Sadece tek bir insan... Bu felaket resmen tek taraflı bir yıkım niteliğinde. 28 Felaketi.