5. Bölüm

Bölüm 5 : Ayakta Kalan Ev

Lloyd Frentero
mrpandav

Artık sabah olmuş, gün ışımaya başlamıştı. Lord Marco, Naypa'yı yatağına yatırmış, üzerini örtmüştü. Malikanesinin balkonuna çıkıp derin bir nefes aldı, ardından koluna bakıp tekrar iyileştirmeye çalıştı ama yine olmadı. Gözlerini kapattı ve bağdaş kurdu, derince nefes alıp tüm vücudundaki manaya odaklandı. Vücudu gözünün önüne geldi, mana akışlarını okuyarak kopan koluna baktı, korku ve dehşete kapıldı. Vücudu sanki o kol hiçbir zaman var olmamış gibi davranıyordu. Mana akışı da aynı şekilde rahatlıkla akıyordu. Yani kısaca, Marco şifa büyüsü kullanarak sanki vücudunda var olmayan bir şeyi vücuduna tanımlamaya çalışıyordu. Lord, hayatında hiç bu kadar korkmamıştı. O yok edilen kol, tüm varlığını hayattan silmişti. Marco, o korkulu gözlerle Naypa'ya doğru baktı. Nefes alıp verişi hızlanmaya başladı, içten içe kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Lord, korkuyu tanımlamıştı. Kendisinde olan bu gücü yenecek birinin çıkacağını düşünüyordu ama böylesine güçlü birini beklemiyordu. Kendini sakinleştirip Naypa'nın yanına gitti, sonrasında odanın kapısını açtı ve hizmetçisini çağırdı. Lord Marco:

· "Onunla ilgilen, tüm her şeyi ile artık sen sorumlu ol."

· "Ama efendim, bu kim acaba?"

· "Onu savaş alanında buldum."

· "Nasıl olur, orası yok olmuş durumda, karınca dahi var olamaz."

· "Sena! Dediğimi yap."

· "Özür dilerim efendim, derhal."

Sena, Naypa'nın yanına gitti ve yırtık kıyafetlerini değiştirmek için odadan ayrıldı. Lord, tekrar o yıkıntıların oraya gitmek için kapıdan çıktı. O sırada tekrar Sena ile karşılaştı. Sena:

· "Efendim, çocuğun ismi nedir?"

· "Öğrenince bana da söyle."

Lord, üzerindeki uzun paltosu sayesinde kimse elini fark etmedi ve fark ettirmek de istemiyordu. Lord, havalanarak Sınır Şehri'ne doğru yola koyuldu. Lord, Telepati büyüsü sayesinde astları ile iletişim kurmaya çalıştı ama kimseden ses seda çıkmıyordu. Sanırım hepsi Sınır Şehri'nde olmalı diye düşündü. Lord, Sınır Şehri'ne vardı ve o kocaman yıkımın etrafında birçok kalabalık birikmişti. Birçok avcı oradaydı. Lord, tekrar telepati yaparak astlarına seslendi:

· "Hey çocuklar, orada mısınız?"

· Anha (ateş büyücüsü): "Efendim, buradayız."

· "Neredesiniz?"

· Serap (su büyücüsü): "Efendim, tam altınızdayız."

Lord, süzülerek altına, kalabalığın kenarına indi. Astları hemen yanına geldi. Serap:

· "Efendim, iyi misiniz? Bizi neden çağırmadınız?"

· "İyiyim Serap, sağ ol. Beni Hank çağırmamı söylemiş. Demişken, Hank nerede?"

· "Efendim, biz sizinledir diye biliyorduk. Sizin armanızı taşıyan biri söyledi."

Lord, astlarına baktı. Taro (toprak büyücüsü):

· "Efendim, Hank... Hayır, o ölmemiştir, değil mi? O güçlü, ölmez. Hayır, canım, sadece yaralanmıştır bence."

Lord, kafasını yere eğdi ve:

· "Özür dilerim çocuklar, yetişemedim."

Serap susar ve sadece ağlamaya başlar, kafası yere eğmiş, dizlerinin üzerinde. Lord, Anha ve Taro susmuş, sadece yere bakıyorlar. Serap ise gözyaşlarına boğulmuş bir şekilde ağlıyordu. Taro, Serap'ın yanına eğilir, elini sırtına atar. Serap, ağlayan gözlerle Taro'ya bakar, sonra kafasını Lord'a çevirir:

· "Neden, lordum, siz en güçlüsünüz, neden kurtarmadınız, neden?"

Dedi ve yerde emekleyerek Lord'un bacaklarını tuttu. Yalvaran ve ağlayan gözlerle Lord'a bakıyordu. Ve o an, Lord'un kolunu gördü. Serap'ın ağlaması kesildi. Ve tekrar Lord'a baktı ve:

· "Lordum..."

· "Serap, sakın" (telepati büyüsü yaparak).

· "Lordum, bu nasıl olabilir, bu..." (telepati).

Lord, sakince diğer astlarına bakar:

· "Duygularınıza yenilmeyin, şimdilik işinizin başına dönün."

· "Peki efendim."

· "Anha, neler oldu anlat."

· "Efendim, arama ekibi alanı inceliyor. On büyücü şu an havadan etrafı inceliyor. Keşif ekibi, yıkılmış yerlerde hayatta kalan var mı diye bir umutla bakıyorlar."

· "Bir şey bulan var mı?"

· "Şu an bir haber gelmedi."

Lord'un yanına bir arama ekibinden biri yaklaşır. Telaşlı bir şekilde:

· "Anha efendim, koca harabede bir ev ayakta ve kılına dahi zarar gelmemiş."

· Lord: "Nerede? Çabuk söyle, derhal. İçeriye kimse girmesin" (agresif ve telaşlı bir şekilde).

· "Lordum, sizi fark etmedim, hemen lordum."

· "Anha, burası sizde. Ben gidiyorum."

· "Tabii efendim."

Lord, arama ekibinden yabancı ile beraber eve doğru gider. Eve giderken harabelerin ikiye ayrıldığını fark eder. Sanki iki farklı savaş olmuş; bir yer dümdüz olmuşken, diğer bölge yıkıntılar vardı. İki farklı savaş olmuştu; bazı yerlerde yaralılar varken, diğer yerlerde hiçbir şey yoktu. Lord, koca harabenin içinde bir evin sapasağlam ayakta olduğunu gördü. Lord, evin Naypa'nın evi olabileceğini düşünüyordu. Lord, etraftaki arama ekibindekilere "buraya ben bakacağım, siz gidin" dedi. Ekipteki kişiler oradan çıktı . Onlara ‘’Buraya benden başka kimse girmeyecek bu kesin bir emirdir ‘’ dedi ve evin içine girdi gördükleri karşısında şok olmuştu.

Bölüm : 22.11.2024 17:36 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...