
1. BÖLÜM
Hastane'ye doğru yürümeye başladım. Atalay'ın kanı üzerime bulaşmıştı. Odama girip üstüme bir şeyler aldım. Normal insan olma vaktiydi. Arkadaşım Yankı'nın yanına gittim. Çok yorgun gözüküyordu.
"Çok yorgun gözüküyorsun. "
" Sabahtan beri kan alıyorum. Ondan olabilir mi acaba. "
"Bugün bir terslik var. Beni kovalamayı, takip etmeyi bırakanlar bugün resmen bana yöneldi."
"Bu konuyu çözmemiz gerekiyor. Yıllar önce olan mevzu kapandı. Şimdi neden bu adamlar peşime düştü?"
"Kim bilir? Ama bir terslik olduğu kesin."
"Acaba bu adamlar için değerli birşey mi var elimde?"
"Bilmem. Onlar herşeyin peşinde olabilirler. Dikkatli ol!"
"Çalışırım." dedim ve bahsettiğimiz adamların yanına gittim. Bir ara yani yıllardır yerlerini arıyorduk, dikkatlilerdi. Ancak en sonunda açıklarını bulup mekanlarını bulabilmiştik. Bazı kişiler ajan olarak gidiyordu. Yakalanırsan işin bitti demek oluyor. Oraya vardığımda etrafta kimse yoktu. Bir uğultu vardı. Bu adamlar zaten yıllar önce babamın peşindeydi. Babam bir kumar oyununa bulaşmıştı. 10000 dolarına. Ve düşündüğünüz gibi kaybetti. Bu adamlar babamın peşini bırakmamıştı. Babamı öldürdüler. İçimde hep onlara karşı bir sınır vardır. Bu olaydan kısa bir süre sonrada Annemi yıllar önce kaçırdılar. Annemde ben gibiydi. Elimizde onlar ile ilgili bir bilgi olduğu için herhalde. Annem hiç bu konulardan bahsetmezdi. Pek bilmiyorum o yüzden. Annemi kaçırdılar. Polis bu konuyu hiç uzatmadı. Şimdide benim peşimdeler. Atalay benden hoşlanıyor. Bu olaydan sonra benim peşime düştüler. Atalayda beni koruyor.
(Poyraz'ın anlatımıyla)
"Onu öldürmeliyiz" Şuan ne duruyoruz?"
"Olmaz, zamanı değil. Zamanı gelince o işi ben halledeceğim. "
"Şu resmiyeti kaldıralım birşey soracağım. "
"Kaldırıldı"
"Poyraz, Serenay yengem ne yapıyor? "
Utku'nun Serenay'dan hoşlanıyor gibi hissediyordum. Yinede çaktırmamaya çalıştım.
"Serenay iyi ama bu aralar kendini hâlsiz hissediyor. "
"Bugün erken çıkacağım." Dedi Utku.
(Maya'nın anlatımıyla)
Tabiki bende peşine düştüm. Çok şaşırmadım çünkü Utku Serenay'ın arabasına bindi. Utku arabaya biner binmez Serenay'a bir öpücük kondurdu. Kanıtım olması lazımdı. Kayıt alıyordum. Sonrada arabayla gittiler. Ortalığı kızıştırmam lazımdı. Telefonum çaldı. Atalay arıyordu. Telefonu açtım ve bir teklifte bulundu.
"Sana Poyraz ile bir görüşme hazırlayacağız."
"Yine neyin peşindesin?"
"Kim bilir?" gülme sesleri geliyordu.
"Oraya gelirsem seni parçalarım Atalay!"
"Kraliçe arı kızdı." gülüşüyorlardı.
"Yarın saat 12.00'de merkezdeki barın içerisindeki gizli bahçede ol. Kayıtları göstereceksin. " dedi ve kapattı.
Belliki ortalığı kızıştıracaktık. Bunun bir bedeli vardı. Yarın öğrenecektim.
(Atalay'ın anlatımıyla)
Hemen Poyraz'ı aradim
"Serenay'ın sakladığı şeyi öğrenmek ister misin?"
"Sen kimsin be, lavuk! Serenay'ı nerden tanıyorsun?"
"Serenay'ın sakladığı şeyi öğrenmek ister misin?" diye tekrarladım.
BIkkın bir sesle "Evet. "
"Yarın saat 12.00'de merkezdeki barın içerisindeki gizli bahçede ol."
"Orası çok tehlikeli ve oranın hakkında pek iyi şeyler duymadım. Oraya gidersem belkide ölürüm. Ne anlatıyorsun!"
"Belkide orası bana aittir."
"Sen ki-" demeden telefonu kapattım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |