@mrs.mira
|
"CARİTTA PERİLERİ"
Bir kaç ay geçmişti, biz hâlâ okula devam ediyorduk. Evet ben bir cadıyım asla inanacağım yoktu ama evet ben bir cadıyım. Benim özel güçlerim vardı acaba Alparslan onlarda büyü yapabiliyorlarmıydı yoksa normal sıradan insanlar gibilermiydi ama eğer benim okuduğum kitabın karakteri ise onunda güçleri vardı. Ama hiç yanımda büyü kullanmadığı için nasıl bir tür büyü yaptığını bilmiyordum bu gün ona söyliyecektim bakalım nasıl bir tepki vericek yada hiçbirşey demeden büyü yapacakmıydı?
Biz hazırlanıp okula gittik. Alparslan'ı okulda çok zor tutuyordum Berkay'ı her gördüğü yerde darp etmek istiyordu. Aynı şekilde bende kendimi zor tutuyordum çünkü bende Beyza'yı darp etmek istiyordum çünkü yanımızdan bir an bile ayrılmadı, sürekli Alparslan' a yakın duruyordu bende onların arasına girerek Beyza'yı Alparslan'dan uzak tutuyordum zaten sonrasında homurdanıp gidiyordu bu sayede bende Alparslan ile yanlız kalabiliyordum, Berkay beni rahat bırakmıyordu sürekli yanımda bitiyordu. En son Alparslan artık dayanamadı ve Berkay'ın yüzüne sert bir yumruk attı. Ben hemen Alparslan'nın kolundan tuttum,
"Alparslan bırak hadi değmez sevgilim gel gidelim" dedim Alparslan beni dinlemedi ve beni ittirdi. Beni ittirdiğinde dengemi koruyamadığım için sırtımı masaya çarptım ve yere düştüm, Alparslan beni fark etmiş olacak ki Berkay'ı bırakıp yanıma geldi ve kollarımdan tutup beni kaldırdı.
"Defne iyi misin, ben gerçekten üzgünüm güzelim sen beni durdurmaya çalıştın, beni biliyorsun sinirden deliye dönüyorum, bende o anlık sinirle seni ittird-"
"Önemli değil ama birdaha böyle birşey olmasın yani kavga, benim yüzümden kimsenin öldüresiye dövümeni yada öldürmeni istemiyorum çünkü senin katil olmanı istemiyorum"
"O zaman o siktiğimin çocuğu birdaha yanına yaklaşmasın bende katil olmam!" dedi ben Alparslan'a tek kaşımı kaldırmış bir şekilde bakıyordum ardından gözüm Alparslan'nın arkasına kaydı Berkay sessizce Alparslan'nın arkasına geldi neredeyse Alparslan'a vuracakken Alparslan ani bir haraketle Berkay'ın kolunu tutup kırdı, kemiğinin kırıldığının sesini ben bile duymuştum.
Berkay yere düşmüş acıyla kıvranıyordu, acı ile sırıtıyordu ve.
"En sonunda benim olacak o kız duydun mu Alparslan benim olucak"
"Lan bak hâlâ konuşuyor, yok ben dayanamıyorum seni öldürmeden bırakmayacağım" dedi Alparslan ardında Berkay'ın kırık koluna ayağıyla bastırdı, Berkay acıyla bağırdı.
Hemen Alparslan'nın kolundan tuttuğum gibi okulun bahçesine çıkardım bahçede birsürü kişi vardı.
"Tamam hadi sakinleş"
"Defne bana sakinleş falan deme adam resmen gözümün içine baka baka o kız benim olacak diyor nasıl sakin kalmamı bekliyorsun"
"O dedi diye hemen onun mu oluyorum ben sana aittim sende bana aitsin biz birbirimizi asla ama asla bırakmayacağız" dedim ve Alparslan'nın yanağına bir öpücük bıraktım bu onu birazda olsa sakinleştirirdi. Alparslan biraz yumuşamıştı ve,
"Hayır bu olmadı birdaha öp" dedi Alparslan, ona çok kısa bir süre baktım ve tekrardan yanağından öpeceğim sırada yüzünü geriye çekti, ve bir anda ellerini belime dolayarak beni kendine çekti ve dudaklarını dudaklarıma bastırarak beni öptü, herkesin bize baktığına emindim.
Başımı geri çekmek için hamle yaptım ama o dudaklarıma daha çok yapıştı, ardında geri çekilip yüzünü yüzüme hizaladı ve kulağıma yaklaşarak sessizce konuştu.
"Sen sadece benimsin sadece bana aitsin" dediğinde kendimden geçtim.
Geri çekilip tekrar yüzünü yüzüme hizaladı ben ona hayran bir şekilde bakarken onun dudakları yana kıvrıldı, şuan onu öpmek istiyordum ama yapamazdım zaten biraz önce olanlardan dolayı yeterince utanmıştım birde ben onu herkezin içinde öpemezdim. Biz istediğimiz zaman okuldan, çıkabiliyorduk, biz tam okuldan çıkıcakken birisi bize seslendi, olduğumuz yerde durduk ve arkamıza döndük. Bize seslen kişi Poyraz'dı
"Akşam parti var ormanlık alanda gelicekmisiniz?" dedi Poyraz, ben hayır diyeceğim sırada Alparslan beni susturdu ve benim yerime o cevap verdi,
"Geliyoruz" dedi, ben neden böyle birşey dedin der gibi ona bakıyordum, ardından bana döndü ve,
"Biraz eğlenicez sadece sen ne zaman sıkılırsan eve geliriz" dediğinde ben aynı ifadeyle ona bakmaya devam ettim sonrasında elimi tuttu ve okul kapısından dışarıya çıktık ve onun arabasına binip yola çıktık.
***
"Ben bir duş alıp çıkıcam" dedi Alparslan ben onu başımla onayladım. O banyoya giderken bende salonda televizyondan film izlemeye karar verdim.
Film mi izlerken acıktığımı fark ettim, ama kalkıp birşeyler yemedim, Alparslan'nın bana kızacağına adım kadar emindim ama yinede kalkıp birşeyler yemedim o sırada banyonun kapısının açıldığını duydum, ben film izlemeye devam ederken Alparslan gelip ilk başta mutfağa gitti sonra elinde dondurma kutusuyla geldi, gözlerimi ona çevirdiğimde yarı çıplak olduğunu gördüm tişörtünü giymemişti hemen gözlerimi ondan çekerek tekrardan televizyona bakmaya devam ettim.
Ama o yanıma oturup elindeki dondurma kutusunu ve kaşıkları masaya bırakıp bana döndü ben ona bakmamak için adeta direniyordum, bunu fark ettiğinde bana biraz daha yaklaştı, birden ayağa kalktı ve önümde durdu ellerini iki yanıma koyarak beni koltukla kendi arasına hapsetti, ben ona bakmamak için yere bakıyordum çünkü eğer ona bakarsam kendimi tutamayacağımı ve onu öpeceğimi çok iyi biliyordum ama o bir anda yüzümü tutup kendi yüzüne çevirdi,
"Neden yüzüme bakmıyorsun yoksa utanıyormusun?"
"Ben mi?"
"Yok ben," dedi Alparslan alay eder gibi ben yüzümü biraz daha onun yüzüne yaklaştırdım ve gözlerimi kısarak konuştum,
"Sadece sen bugün beni herkesin içinde öptükten sonra bende seni öpmek istedim ama yapamadım eğer biraz daha bu pozisyonda durursak kendimi daha fazla tutamayıp seni öpücem" dedim Alparslan'nın hoşuna gitmiş olacak ki sırıtmaya başladı.
Bir dakika ben az önce ne demiştim, ah hayır olamaz şimdi Alparslan'dan kaçışım yoktu ben öpmesem bile o beni öpücekti.
Bel boşluğumda bir el hissedince bir anda yüzüm yanmaya başladı. Ardından Alparslan bana biraz daha yaklaşarak,
"Ozaman şimdi öp" dedi sinsi ve baştan çıkarıcı bir sesle, nasıl kurtulacaktım şimdi bu durumdan, onun o dudaklarını öpmeyi çok istiyordum ama olmazdı yapamazdım, gözüm bir an duvardaki saate kaydı. Akşamki parti'nin başlamasına yarım saat kalmıştı.
"Alparslan parti'nin başlamasına yarım saat var hazırlansak iyi olucak"
"Parti biraz bekleyebilir değilmi?" dediğinde bana biraz daha yaklaştı başka bir bahane bulmam lazımdı. Tabii ya ben az önce birazcık acıkmıştım bunu ona söylersem işe yarar
"Alparslan"
"Söyle güzelim"
"Ben acıktım ama kalkıp birşeyler yemedim bu yüzden birşeyler atıştırıp parti için hazırlanalım mı?" dedim Alparslan önce bana baktı sonra,
"Neden birşeyler yemedin?"
"Seni bekledim ondan birşeyler yemedim"
"Neyse hadi gel birşeyler atıştırıp hazırlanalım ama o öpücüğü eninde sonunda alıcam, bu akşam partiden sonra" dedi.
Evet kesinlikle kaçışım yoktu.
Mutfağa gidip birşeyler yedik ve hazırlandık ben parti için hazırlanmak üzere kıyafetlerimi alıp banyoya gidip giyindim. Üzerime askılı siyah bir buluz altıma kısa kot şort giydim ve lipgloss'umu sürüp banyodan çıktım.
Alparsalnda hazırlanmıştı onunda üzerinde siyah bir tişört ve kot bir pantolon giymişti. İnce kazağından kaslı vücudu belliydi . Beni baştan aşağı süzdü sonra
"Hazırsan hadi gidelim ama bu kıyafet sanki olmamış"
"Hayır, bence gayet iyi hadi çıkalım" dedim Alparslan hâlâ beni baştan aşağı süzüyordu
"İyi sen bilirsin ama eğer orada piçler sana yaklaşmaya kalkarsa sen beni bile durduramazsın" dedi ben ona kaşlarım havaya kaldırmış bir şekilde bakıyordum
"Anlaştığımıza göre hadi çıkalım"dediğinde başımı hafifçe eğerek onayladım ve elini tuttup evden çıktık motoruna binerek parti alanına gittik.
Herkez delice dans ediyorlardı biz içeriye girdiğimizde tanımadığım birkaç erkek bana bakıyordu, daha çok gözleriyle beni yiyorlardı. Aynı şekilde tanımadığımız kızlarda Alparslan'ı gözleriyle yiyorlardı. Parti alanı ormanın içinde bulunuyordu.
Biz bir köşeye geçtik, sürekli yanımıza birileri geliyordu hiçbirini tanımıyordum. Ben sıkılmıştım ve daralmıştım, Alparslan'a haber vermeden dışarıya çıktım.
Temiz havayı ciğerlerime dolana kadar içime çektim tam o sırada birisi gelip bana arkadan sarıldı, gözlerim irileşti ve nefesimi tuttum, omuzumun üzerinden bana sarılan kişiye baktım ve tuttuğum nefesi rahat bir şeklide verdim.
"Neden dışarıya çıktın?" dedi Alparslan beni kendisine döndererek.
"Daraldım biraz hava almak için çıktım" dedim.
Ellerini belime daha çok doladı ve yüzüme yaklaştı, önce beni kendine daha çok aşık eden gözlerine baktım o ise benim yüzümün her yerini inceliyordu, ardından gözleri bir yere sabit kaldı, dudaklarıma.
Acaba onu şimdi öpsem birileri bizi görürmüydü.
Alparslan bana biraz daha yaklaşınca kendimi tutamayıp onu öpücektim ki ağaçlardan birinden bir ses geldi ben başımı çevirip baktım ama birşey yoktu tekrar önüme döndüp öpeceğim sırada tekrar ses geldi sesin geldiği yere baktığımda buraya ilk geldiğim gün gördüğüm periydi ama sadece o değildi birsürü vardı. Sarı saçlı yeşil gözlü olan yanımıza geldi bana biraz baktı Alparslan'ı görünce biraz geri çekildi.
"Alparslan bunlar tam olarak ne oluyor?" dedim hâlâ onlara bakarken
"Onlar Carita perileri"
"Carita perileri mi?" dedim şaşkınlıkla onlara bakarken,
"Evet" dedi Alparslan sarı saçlı olan bana biraz yaklaştı ve bana papatyalardan yapılmış bir taç uzattı, ben tacı alacağım sırada periler bir anda gittiler. Nereye gitmiş olabilirler ki? Alparslan kafama baktığında ne olduğunu anlamadan ona bakıyordum ellerimi kafama görürdüğümde perinin bana verceği taç başımdaydı.
Periler gitmişti ama onlardan bana küçük bir hediye kalmıştı. Alparslan'a gülümseyerek gözlerinin içine bakıyordum.
"Her seferinde bu kadar güzel olmayı nasıl başarıyorsun?" dediğinde yanaklarım adeta yanmaya başlamıştı, ardından etrafına baktı kimsenin olmadığını görünce dudaklarını dudaklarıma bastırarak beni öptü geri çekilip gülümseyerek bana baktı ardından elini belime yerleştirdi ve tekrardan parti alanının olduğu yere gittik. Biz orada biraz daha takılıp gidecektik. Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın💖
|
0% |