"PARTİDE ÇIKAN KAVGA"

Biz hâlâ partideydik, aslında hiç dans etmezdim ama nedense biraz önce olanlardan dolayı keyfim yerine gelmişti.

Alparslan bira içiyordu ben ise hiçbirşey içmek istemiyordum ama Alparslan elime bir bira tutuşturdu,

"Alparslan içmek istemiyorum, biliyorsun sevmiyoru-"

"Hadi ama bir kereden birşey olmaz dene" dedi Alparslan elindeki biradan bir yudum alarak. Önce tereddüt ettim ama sonra bir yudum aldım, aslında ben bu tür içeceklerin tadını asla sevmezdim ama biranın tadı çok güzeldi. Ben bira'yı kafama dikerken Alparslan'a yan bir bakış attım.

Bira'yı kafama diktiğimi görünce önce şaşırdı ardından gülmeye başladı, ben bira' mı bitirdim bir tane daha almak istedim ama istemeye utanmıştım o yüzden Alparslan'nın elindeki bira'yı aldım tam içecekken, elimi tutup beni durdurdu.

"Defne fazla içtin bence yeter içme"

"Ya bırak içmek istiyorum tadı güzel" dedim biradan bir yudum aldım ve

"Senin dudaklarının tadı gibi güzel olmasada, bunun tadı da idare eder" dedim, yayık bir şekilde konuştuğuma emindim, içmeye devam ettim, Alparslan'a baktığımda dudaklarının yana kıvrıldığını gördüm.

"Alparslan ben lavaboya kadar gidip geliyorum" dedim başını hafifçe eğerek beni onayladı lavaboya gittiğimde yüzüme su çarptım oradan çıkıp Alparslan'nın yanına gidecektim ki lavaboların birinden bir ses duydum. Kapıya yöneldim ve kulak kabartarak dinledim aslında yaptığım güzel birşey değildi ama kendimi tutamadım işte, biraz daha dinlediğimde bu kişinin Beyza olduğunu öğrendim telefonla konuşuyordu.

Bir isim duydum Beyza arkadaşıyla konuşuyor olmalıydı. Biraz daha dinleyince Alparslan'dan ve benden bahsettiğini duydum.

"Dilara sen beni anlamıyor musun? çocuk taş gibi diyorum ama onun umrunda bile değilim. Sürekli o yeni gelen sürtük kızla beraber takılıyor" dedi ve karşı tarafı dinlemeye başladı.

O bana biraz önce sürtük mü dedi, artık seni kimse elimden alamaz kızım senin ölümün olucam!

Kapının kilidine baktığımda açık olduğunu gördüm ve

❄️🔥❄️🔥

Alparslan Karakurt

Defne hiç içmemesine rağmen ilk defa içti ama böyle olacağını bilmiyordu, ilk içişten sarhoş olmuştu. Defne kendi birasını bitirdi ve Alparslan'nın birasını aldıp onuda içti, Defne lavaboya gideceğini söyledi Alparslan da onu onayladı. Lavaboya gittiğinde çok uzun bir süre gelmemişti. normalde asla bu kadar uzun kalmazdı Defne. Alparslan Defne'yi beklerken yanına birkaç kız geldi ilgilenmedi. Ama kızlardan biri Alparslan'a iyice yaklaştı. Alparslan olduğum yerden kalktı ve Defne'yi aramaya başladı, lavabonun oraya gittiğinde, lavaboda olmadığını gördü tekrardan içeriye girdi ve dış kapıya doğru yönelip dışarıya çıktı, dışarıyı biraz aradı ama Defne dışarıda da yoktu içeriye tekrar girdiğinde Defne, Alparslan'ı arıyordu. Ama Defne'nin yanında tanımadığı bir erkek vardı. Defne'nin peşinden gidiyordu. Birden Defne'nin bileğini yakaladı ve lavabo tarafına doğru çekiştirirdi. Alparsalan onları öyle görünce sinirlenmişti ve hızla onlara doğru yürümeye başlamıştı.

🔥❄️🔥❄️

DEFNE IŞIK

Kapıyı açtım, Beyza korkuyla sıçradı ve geriye doğru sendelendi

"Sen ne yaptığını sanıyorsun" dedi Beyza ben hiçbirşey söylemeden öldürücü bakışlarımla ona bakıyordum, o ise tedirgin bir şekilde bana bakıyordu beni ittirip kapıdan dışarıya çıkmak için hamle yaptı ama başarısız oldu çünkü artık buradan ona çıkış olmayacaktı.

"Ne o bir yere mi gidiyorsun? Daha benimle ve benim erkeğimle ilgili konuşacaktık" dedim ona bir adım atarak.

"Ruh hastası mısın? çekil önümden!"

"Ne yani korktun mu benden, ah hadi ama sadece konuşacağız" dedim ve alay edercesine sırıttım.

"Ne korkması senin gibi bir sürtükten kim korkar" dediğinde kan beynime sıçradı, elimi öne doğru uzattığımda sanki görünmez bir el Beyza'nın boynunu sıkıca kavradı, Beyza'yı duvara yapıştırdım. Nefes almakta güçlük çekiyordu.

"Bir daha söylesene sen şu kelimeyi" dedim ama Beyza zorda olsa konuşmayı başardı

"Yalan mı? Sürtük değilmi-" dediğinde elimi biraz öne doğru uzattım Beyza artık nefes alamaz hale geldi.

"Demek ben sürtüğüm ha?" dedim ve elimi biraz daha öne doğru uzattım, nefes alamadığından konuşamıyordu onun yerine gözünden yaşlar akıyordu, sonunun geldiğini anladı.

Aslında onu boğarak öldürmek yerine yakarak mı öldürsem, hiç fena olmaz.

Beyza'ya baktığımda neredeyse bayılmak üzereydi ben bir adım daha attım ona doğru

"Ben burada tek bir sürtük görüyorum o da sensin ve ayrıca eğer yaşamın boyunca sevgilimden, benim sevgilimden uzak duracaksın anladın mı beni" dediğimde kapının açılma sesini duydum dikkatim dağıldığında Beyza dizlerinin üzerine çöküp öksürmeye başladı. Kapıyı biraz aralayıp gelen kişilere baktım Melis ve Nehir gelmişti. Kapıyı tekrar kapattım ve Beyza'ya doğru eğildim.

"Bu gün şanslı günündesin ama eğer bu olaydan birinin haberi olursa veya herhangi birinden duyarsam gözünün yaşına bakmam öldürürüm seni duydun mu beni" dedim Beyza öksürerek başını onaylar gibi hızlı bir şekilde aşağı yukarı salladı. Ardında kapıyı açtım ve çıktım Alparslan'nın yanına gidicektim ki Alparslan yerinde yoktu.

Ne yani beni burada bırakıp gitmişmiydi!

Ben onu aramaya başladığım sırada yanıma tanımadığım bir erkek geldi. Ben ona aldırış etmeden Alparslan'ı aramaya devam ettim. Oğlan benim bileğimden tutup kendine çevirdi, tek kaşımı kaldırıp oğlana baktım. Ben bileğimi kurtarmaya çalışırken o bileğimi daha sıkı tuttu ve beni bir yere sürüklercesine çekiştirdi ben ne kadar dirensemde o benden güçlüydü, ben daha ne yaptığını anlamaya çalışırken sırtım duvara değdi karşımdaki kişiye baktığımda beni duvarla kendi arasına almıştı.

Özel güçlerimle onu geri ittirmeye çalıştım fakat olmadı sanki güçlerim yok olmuştu, ben duvarla onun arasından kaçmaya çalıştım ama ellerini iki yanıma koyarak beni engelledi. Ben ne kadar bağırmak istesemde müzik sesinden kimse beni duymayacaktı, tam o sırada gözüm bir yere takıldı.

Bize doğru gelen birini gördüm bu kişi Alparslan'dı, sinirli görünüyordu bir hışımla gelip beni duvarla kendi arasına alan oğlanı ensesinden tutup geriye doğru savurduğun da yere düşmesine sebep oldu. Oğlan ayağa kalkarak benim bilmediğim bir dilde konuştu.

Oğlan daha sözünü bitirmeden Alparslan oğlanın yakasından tuttu ve sert bir kafa attı. Oğlanın burnunun kırıldığına adım kadar emindim. Tam o sırada etraf buz gibi bir anda soğumaya başladı oradaki kızlardan biri eliyle Alparslan'nın tuttuğu çocuğu işaret ederek çığlık attı. Hemen gözüm çocuğa kaydığında buz gibi kaskatı kesilmişti, Alparslan bana baktığında mavi gözleri koyulaşmıştı.

Ayağımın kaydığını hissettiğimde kendimi tuttum, yere baktığımda buzdan bir tabaka oluşmuştu Alparslan özel güçlerini kullanmıştı. Alparslan'nın özel güçlerinden biri istediği zaman her yeri buza çevirebilmesiydi. Daha başka güçleride vardı ama şimdilik bu gücünü kullanmıştı. Partideki insanların bir çoğu dışarıya çıkmak için uğraşıyordu diğer kısmı ise yavaş yavaş buza dönüşüyordu.

Gözüm bir an yukarıda duran kişiye kaydı Beyza durmuş ben ve Alparslan bakıyordu ardından aşağıya indi ve Alparslan'nın yanına giderek ellerini Alparslan'nın yüzüne yerleştirdi biraz Alparslan'a yaklaştı, yerdeki buzların eridiğini hissediyordum ama umrumda değildi avcumun içi yukarıya bakacak şekilde elimi açtım avcumda ateş topu vardı, elimi öne doğru uzattığımda Beyza'yı hedef alarak ateş topunu ona doğru fırlattım Beyza geriye doğru bir adım attı ve eğildi ateş Beyza'yı ıskalayıp duvara çarptı. Tekrardan karşıma geçince bu sefer görünmez bir elle onun ensesinden yakalayıp havalandırdım.

Beyza bir süre havada asılı kaldı ardından bir hareketle onu duvara sert bir şekilde yapıştırdım. Alparslan gelip beni durdurmaya çalışsada başarısız oldu çünkü boşta duran elimle onu geriye doğru savurdum. Beyza aldığı sert darbeler yüzünden bayılmıştı. Ben onu yakmak için hamle yapacağım sırada Alparslan odağıma girdi ve ellerimi tutarak beni durdurdu,

"Defne kız bayıldı zaten bırak yeter artık gidelim başka zaman intikamını alırsın"

"Alparslan çekil önümden bu iş burada bitmeden hiçbir yere gitmiyorum" dedim ama Alparslan elimden tuttup dışarıya çıkardı.

Motora binip eve doğru yol aldık ama benim sinirim geçmemişti, Beyza'yı ilk gördüğüm yerde yakarak öldürecektim.

❄️🔥❄️🔥

Eve geldiğimizde hemen odaya çıktım havlumu aldığım gibi banyoya gidip soğuk bir duş alıp duştan çıktım, havlumu vücuduma sarıp banyonun kapısını açıp odaya geçtim, üzerimi giyip yatağa uzandım bu gün olanları düşündüm odanın kapısının açıldığını duydum Alparslan gelmişti.

Gelip yanıma uzandı ve kollarını belime dolayarak beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı enseme nefesi çarpıyordu ardından dudaklarını boynuma bastırarak öptü, başını boyun girintime yerleştirdi bende gözlerimi kapatarak uykuya daldım.

Sabah uyandığımda çok farklı bir yerdeydim.

Alparslan yanımda değildi, etrafa baktığımda Alparslan'nın evinde olmadığımı gördüm.