"Mezuniyet Balosu"

Yarın mezuniyet balosu olacağı için okul tatildi herkez kendine bir eş seçmesi gerekiyordu ben baloya gitmeyeceğim için sorun yoktu. Tatil olduğu için uyuyordum ardından çok yüksek bir ses duydum ve yerimden sıçradım, ne oluyor diye etrafa baktım ama hiçbirşey yoktu ses aşağıdan geliyordu, ayağa kalktım beyzbol oynamayı sevdiğim için odamdaki beyzbol sopasını aldığım gibi aşağıya yavaş adımlarla indim. Aşağıya baktığımda kimse yoktu ses bir süreliğine durdu ardından tekrardan ses yükseldi ses dışarıdan geliyordu, pencereden baktım kapımın önünde birisi durmuş kapıyı kırarcasına çalıyordu kapıya yöneldim , kapının dürbününden baktıktan sonra kapıyı açtım ve derin bir nefes verdim.

"Eftelya saatin kaç olduğundan haberin var mı? Alacaklı gibi kapıyı çalıyorsun."

"Saat 10:00 sen hâlâ uyuyor musun cidden? Hem bu gün gidip elbise almamız lazım yarın mezuniyet balosu olacak!"

"Ben gelmiyorum ne mezuniyet balosuna ne kıyafet almaya şimdi izin verirsen gidip uykuma kaldığım yerden devam edeceğim."

"Hayır uyuyamaz-" bir dakika o boynundaki de ne?"

"Kolye başka ne olacaktı ki." dedim ve Eftelya içeriye girdi bende odama çıktım. Eftelya son hız arkamdan odama geldi.

"İyide sen ne zaman bu kolyeyi aldın?"

"A- aslında ben almadım, "

"Sen almadıysan kim aldı?"

"Bilmem?" dedim , yanıma gelip yatağa oturdu ve kolyeye daha yakından baktı.

"Her neyse hadi kalk hazırlan ben aşağıda seni bekliyorum! "

"Efto ben daha kaç kere söyliyecem ben gelmiyorum."

"Hadi hadi inatçılık yapma!" dedi benim birşey dememe izin vermeden odadan çıktı. Bende oflayarak kalkıp hazırlanmaya başladım dolabımdan kıyafet seçtiğim sırada arkamda bir hareketlilik hissettim arkamı döndüğümde beyzbol sopam havalnmıştı ben şok olmuş içinde beyzbol sopasına bakıyordum. O nasıl havalandı aklım almıyordu, rüya görüdüğümü zannedip kendime bir kaç kere tokat attım ama sopa halen havada uçuyordu, elimi harekete ettirmemle sopa havada birkaç tur attıktan sonra çok sert bir şekilde yere düştü. Eftelya umarım sesi duymamıştır diye düşündüm.Ama Eftelya sesi duymuş çoktan gelmişti.

"Defne noldu iyimisin? O seste neydi?"

"Önemli birşey değil sadece beyzbol sopama değip düşürdüm ondan ses gelmişti y yani önemli birşey yok!"

"Eminmisin? Çünkü gözlerin öyle söylemiyor sanki başka birşey olmuş gibi?"

"Hayır eminim Eftelya!" dedim gözlerimi kaçırarak. Eftelya bana baktıktan sonra tekrardan aşağıya indi. Bende elimi tekrar oynattım ama sopa kımıldamadı bile. Sanırım aklımı kaçıracaktım hemen dolabımdan siyah bir bluz, siyah bir pantolon ve siyah deri ceketimi giydim ardından dalgalı saçımı düzeltim çok hafif bir göz makyajı yaptım ve aşağıya indim. Aşağıya indiğimde Eftelya telefonda biriyle konuşuyordu ben yanına gittiğimde telefonu kapatıp cebine koydu.

"Hazırsan hadi gidelim."

"Hazırım hazırım da sen kimle konuşuyordun?"

"Arkadaşımla konuşuyordum neyse hadi gidelim." dedi ve hızlı adımlarla önde yürümeye başladı. Bende hızlı adımlarla yürüdüm ve ona yetiştim, ben olanları düşünürken hiçbiryeri hiçbirşeyi duymuyordum az kalsın bana bir motor çarpıcaktı ki motorcu son anda durdu, ben motorun bana çarpmadan tam dibimde durduğu anda gözlerimi irileştirerek motorcuya bakıyordum. Evet tahmin etmesi zor biri değil tabikide bu Gökhan' dı

"Ne yaptığını sanıyorsun dikkatli sürsene şu motoru!"

"Sende yolu kontrol etmeden karşıdan karşıya geçmeseydin o zaman," dedi. Ben gözlerimi devirip karşıya geçtim. Eftelya benim sinirlendiğimi görünce hemen yanıma geldi. Gökhan bana bakıp sırıtıyordu. Ardından yolumuza devam ettik ve bir kıyafet mağazasına girdik ilk Eftelya kendisine elbise seçecekti birkaç elbise denedikten sonra tam diz kapaklarının bitiminde kalın askılı simli siyah bir elbise aldı. Sıra bana geldiğinde ise, ince askılı diz kapaklarımın biraz yukarısında olan pembe renk ve gümüş parıltıları olan bir elbise aldım kendime mağazadan çıktıktan sonra biraz dolaştık hava yavaş yavaş kararmaya başladı eve gidip birşeyler atıştırdım, sonra biraz kitap okudum ve uyudum.

Sabah tekrardan Eftelya kapıma dayanmıştı gidip kapıyı açtığımda elinde dün aldığımız kıyafeti ve diğer eşyalarıyla beraber gelmişti daha baloya 9 saat vardı balo akşam saat 07:00' da başkıyacaktı.

"Eftelya daha baloya 9 saat var neden şimdiden geldin?"

"Oturur sohbet ederiz diye düşünmüştüm."

"İyi hadi geç içeriye," dedim Eftelya içeriye girdi daha kapıyı kapatacaktım ki gördüğüm kişilerle şok olmuştum, bunların burada ne işi vardı.

"Günaydın Defne," dedi Aras

"Günaydın pijama güzeli, pijaman güzelmiş." dedi Gökhan sırıtarak içeriye girerken. Ben ağzım biraz aralanmış onlara bakarken.

"Defne sana sormadan geldik ama sorun olmaz değilmi?" diye sordu Eftelya ben ona ters bir bakış atınca kızdığımı anlamış olucaktı.

"Ben hemen geliyorum." dedim ve odama çıkıp üzerimi değiştirecektim. Bir anda odamın kapısı açıldı,

"Odamda ne işin var çık dışarıya!"

"Sanırım banyo ve senin odanın yerleri karıştırdım," dedi Gökhan sırıtarak.

"Demek karıştırdın gördüğün gibi burası banyo değil. Çık şimdi dışarıya!" dedim sinirli bir şekilde Gökan sanki ben hiç yokmuşum gibi odamı incelemeye başladı. Ardından bana döndü , üzerime doğru yürümeye başladı

"Bu akşam ki baloya beraber gidelim mi ne dersin?"

"İstemez ben zaten baloya gelmeyeceğim." dedim geri geri giderken. Bana iyice yaklaştı ve o sırada kolyem dikkatini çekti kaşları havalandı.

"Kolyen çok güzelmiş sana çok yakışmış." dedi Gökhan ben şok olmuş içinde ona bakarken kesin yüzüm domates gibi kıpkırmızı olmuştu. Geri çekildi ve odanın kapısını açıp çıkacağı sırada bana dönüp göz kırpıp sırıttı sonra da odamdan çıkıp gözden kayboldu. Bende hemen üzerimi değiştim ve aşağıya indim. Eftelya herkezi erkenden uyandırmış olacak o yüzden kahvaltı hazırlamak için mutfağa gidip birşeyler hazırlamaya başladım. Eftelya akşamki balo' nun nasıl geçeceğini konuşuyordu Aras'la. O sırada ensemde bir nefes hissettim arkamı döndüğümde Gökhan'la göz göze geldim,

"Yardım edeyim mi?"

"G- gerek yok ben hallediyorum."

"Hadi ama bırakta sana yardım edeyim,"

"İyi. Bakalım ne marifetleriniz varmış Gökhan bey." dedim ve sırıttım

Yaklaşık beş dakika sonra kahvaltı hazır olmuştu. Kahvaltımızı edip mutfağı topladıktan sonra biraz daha konuştuk. Balo'bnun başlamasına bir saat kalmıştı Gökhan'lar gitmişti balo saati gelip bizi alıcaklardı. Ben ve Eftelya hazırlanmaya başladık Eftelya hemen hazırlanmıştı siyah elbisesine uygun bir saç, uygun bir makyaj ve uygun takılar kullanmıştı. Ben pembe gümüş parıltılı elbisemi giydim hafif bir göz makyajı ve gloss sürüdüm saçlarımı biraz daha dalgalı yapmıştım . Artık hazırdık Gökhan'lar gelmişti. Biz evden dışarıya çıktığımızda Aras Eftelya'yı baştan aşağı süzüyordu. Gökhan da aynı şekilde beni süzüyordu gülümseyip yanlarına gittik Gökhan arabasıyla gelmişti. Gökhan sürücü koltuğuna, Aras yolcu koltuğuna, ben ve Eftelya da arka koltuğa oturmuştuk. Aras baştan aşağı siyah giyinmişti. Gökhan ise parlak lacivert bir gömlek ve siyah bir pantolon giymişti. Çok yakışıklı görünüyordu. Ne diyorum ben! Kapat o çeneni aptal iç ses! Okula vardığımızda balo çoktan başlamıştı. Herkez dans ediyor hatta Aras ve Eftelya bile ben sadece oturmuş onları izliyordum. Yanıma Gökhan geldi bana dans etmeyi teklif etti ama kabul etmeyecektim tabii ki, benim teklifi kabul etmediğimi duyan Helin hemen Gökhan'ın yanına gelip beraber dans etmeyi teklif etti. Helin ise Kaan'nın kız kardeşiydi

"Aslında Gökhan seninle dans edebilirim. "dedim, Gökhan'ın dudaklarının yana kıvrıldığını gördüm ardından bana elini uzattı. Bende elini tutum ve biz dans etmeye başlayacaktık. Ben ellerimi Gökhan'ın boynuna doladım, oda ellerini belimin biraz aşağısına yerleştirdi. Dans ederken birbirimizin gözünün içine bakıyorduk. Sonra kulağıma doğru eğildi ve fısıldayarak konuştu,

"Biliyormusun bu balonun en güzel kızı sensin." dedi. Ben yanaklarımın yandığını hissettim ardından dans bitti bizde mezun olmuştuk artık. Herkez dağıldı bizde eve gidicektik önce Eftelya ve Aras'ı evlerine bıraktık ardından Gökhan beni evime kadar bıraktı. Ben ona gülümseyip arabadan indim ve eve doğru yürüdüm, eve girdiğimde Gökhan da gitmişti. Yorgun olduğumdan hemen odama çıkıp üzerimi değiştim makyajımı temizledim ve yatağıma uzandım. Her zaman yatmadan önce hep şunu söylerdim.

"Lütfen bu gece aşık olduğum kitap karakteri Alparslan Karakurt beni alıp götürse sabah uyandığımda onun yanında onun kaslı kollarında uyansam!" derdim. Yine söyledim ve uyudum. Sabah uayndığımda başta ne olduğunu algılayamadım ama sonra gördüğüm manzara ile şok oldum.

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum 🤍