Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@mrs.mira


"ÖZEL GÜÇLER ORTAYA ÇIKIYOR"

Biz bulunduğumuz yeri iyi bir şekilde tanımak için dolaşıyorduk. Sanki birisi bizi sürekli takip ediyormuş gibi hissettim, etrafa baktığımda bizden başka kimse yoktu. O sırada tam karşıma baktığımda siyah bir karartı görürdüm ama o karartı bir anda yok olmuştu.

Hava aydınlıktı ama bir anda kararmaya başladı, gökyüzünü bir anda kapkara bulutlar kapladı. Hemen ardından çok şiddetli yağmur yağmaya başladı, çok yüksek sesle gök gürlediğinde Eftelya tiz bir çığlık attı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan gördüğüm karartı tam karşımızda belirdi. Hatta bir tane değil sekiz tanesi etrafımızı sarmıştı. Yüzleri siyah pelerinlerinin örttüğü kapüşondan dolayı görünmüyordu. İçlerinden biri hangi ara yanıma geldiğini daha anlayamadan kolumu tuttu. Bunlar ne istiyorlardı benden?

Kolumu kurtarmaya çalışırken gözlerim diğerlerine kaydı yüzleri görünmeyen yaratıklar Alparslan'lara saldırıya geçmişlerdi. Onlar savaşmaya devam ederken beni tutan bir anda sanki eli yanmış gibi elini çekti ve bir adım geri gitti. Bana baktı ve tekrar kolumu tuttu, ama bu sefer eli alev almaya, hatta tamamıyla alev alıp sonrasında küle döndü.


Ben gözlerimi irileştirerek küle dönen yaratığa baktım. Diğer yaratıklar da onun bana dokunup küle dönüştüğünü görünce bana baktılar ve hızla gözden kayboldular. Diğerleri de afallamış halde etraflarına baktılar. Ardından bana döndüler, ben onlara korkmuş gözlerle bakarken Alparslan bana yaklaştı, ben geri çekildim. Çünkü onunda bana dokunup küle dönen yaratık gibi küle dönüşmesini istemiyordum. Bana bir adım daha yaklaştı

"Gelme!"

"Defne!" Dedi bana doğru bir adım daha atarken.

"Gelme dedim Alparslan! Seninde onun gibi olmanı istemiyorum! Lütfen." Dedim. Ban baktı ve bana doğru bir adım daha atarak iyice yaklaştı. Elimi tutup beni kendisine çekip sıkı bir şekilde sarıldı. Ona birşey olmamıştı. Bana dokunup alev almadı, biraz da olsa rahatlamıştım ona birşey olmadığı için sevinmiştim.

"Pekâlâ bu kadar etrafı dolaşmak yeter, eve geri dönelim," dedi Bora, ardından geldiğimiz yolu geri döndük. Eftelya ve Bora'yla beraber gitti. Ben ve Alparslan'da beraber onun evine gittik. Eve geldiğimizde aklıma gelen bütün soruları sormak istiyordum ama kendimi çok yorgun hissediyordum, sıcak bir duş alıp uyumak istiyordum. Sorularımı daha sonra soracaktım. Hemen üst kata çıktım. Sıcak bir duş alıp banyoda üzerimi giyindim ve çıktım. Alparslan üzerini değişmiş tam tişörtünü giyiyordu ki ben bir anda odaya girdim. Onu öyle görünce girdiğim gibi geri çıktım odadan. Ben kapının önünde onun kazağını giymesini beklerken bana seslendi.

"Defne gelebilirsin." Dedi. Ben içeriye girdiğimde tişörtünü hâlâ giymemişti.

"Alparslan daha tişörtünü giymemişsin neden beni çağırıyorsun!" Dedim bir elimle gözümü kapatarak kapıya yöneldim. Boşta kalan elimle kapının kulpunu tuttum. Tam odadan dışarıya çıkacağım sırada Alparslan gelip kapıyı kapattı, beni kendisine döndürdü. Kapıyla onun arasında kalmıştım, hâlâ bir elimle gözüm kapalı bir şekilde duruyordum. Elimi tutup yüzümden çekti elimi. Yüzünü yüzüme iyice yaklaştırdı, dudaklarımızın arasında bir santim kalmıştı. Sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu.

"Nefes almayı mı unuttun Defne?"

"Hayır ben nefes alıyorum sen hissetmiyorsun!" Diyerek çıkıştım ona, dudaklarının bir kenarı yukarı doğru kıvrıldığını gördüm. Daha ben ne olduğunu anlayamadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bir elini belimin biraz aşağısına yerleştirdi ve beni iyice kendine çekti. Başını geriye çekip bana baktı. Bende ona baktım ve ona sımsıkı sarıldım.

"Seni seviyorum Alparslan beni hiçbir zaman bırakma olur mu?"

"Bende seni seviyorum güzelim. Ve evet seni asla bırakmayacağım. Sen o yaratığı yakmış olabilirsin, ama benim kalbim senin aşkından zaten yanmış ve kalbimde ki o yangın asla sönmeyecek hep senin aşkınla sonsuza kadar yanıp tutuşacak!" Söylediği söz üzerine yüzümde bir tebessüm oluştu. Ardından bugün olanlar aklıma geldiğinde gülümsemem soldu.

"Alparslan sana sormak istediğim sorular var,"

"Şimdi olmaz Defne! Yorgunsun dinlendikten sonra sana aklında ki bütün soruların cevabını vereceğim."

"Tamam," dedim tekrardan gülümseyerek.

"Uyuyalım mı?"

"Gel bakalım." Dedi ve elimi tutarak yatağa doğru gitti. Yatağa uzandığımız da bana sımsıkı sarıldı. Saçlarıma dudaklarını bastırarak küçük bir öpücük bıraktı. Bende onun kokusunu içime çektim ve kendimi onun kollarına bıraktım. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum.


Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum 🤍

Loading...
0%