@mrsmilagros
|
Şarkı -> Style - Taylor Swift Hey sen, *** Kızların çocukları görmelerinin üzerinden birkaç gün geçmişti. Bu süre zarfında onları düşünmeyi bırakıp derslerine ve işlerine odaklanmayı tercih etmişlerdi ancak hala ara ara birkaç gün önce yaşadıkları neredeyse imkânsız karşılaşmaları geliyordu akıllarına. Böyle zamanlardaysa tanımlayamayacakları bir ruh haline bürünüyorlardı. Zihinleri bulanıktı. Kafa karışıklığı eşlik ediyordu çoğunlukla hislerine. Heyecanlanmalarına karşın bu zamana dek çocuklarla olan inişli çıkışlı iletişimleri kızların tedbiri elden bırakmamalarına sebep oluyordu ve hiçbiri duyguları konusunda Aylin kadar net değildi. Çünkü o şu ana dek Leo'yla olumsuz hiçbir deneyim yaşamamıştı. Haliyle yalnızca hayranlık, heyecan ve sevgiyle sarıp sarmalanmış bu kalbin yeniden bir araya gelecekleri anın özlemiyle yanıp tutuşması normaldi. Ancak Aylin'in de sarsıcı bir şekilde kızların arasına katılması uzun sürmeyecekti. O gece de her zamanki gibi içkilerin servis edildiği, dans gösterilerinin sürdüğü gecelerden biriydi. Yoğunluk vardı elbet ve kızlar bir o yana bir bu yana koşturmaktan başlarını kaşıyacak vakit bulamıyorlardı. Bu yüzden çocukların geldiğini fark etmemişlerdi ve haliyle arkalarından onlarla birlikte içeri giren Marsilio Sanchez'i de görmemişlerdi. O, Leo'yla birçok düeti paylaşmış olmasının dışında onun en samimi dostlarındandı aynı zamanda. Eğlenmeyi bilen biriydi ve Peter bile Leo'yla düetlerinden bir parça bezmiş durumda olmasına rağmen onunla vakit geçirmekten hoşlanırdı. Bu yüzden kalabalığa karıştıklarında anında ortama bir canlılık geldi. Marsilio'yla Leo'nun yanlarına gelen birkaç kişiyle fotoğraf çekilmelerinin ardından ikisinin ortak bir parçası çalmaya başladı mekânda ve sonrasındaysa felekten bir gece yaşandı. Derin tepsisindeki son bardağı Marsilio'nun yanındaki kızlardan birine vermişti ki birden Marsilio onu elinden tutup kendi etrafında döndürerek yakınına çekti. Ani hareketi karşısında şaşırmış olsa da Derin de hemen ona uyum sağladı ve bir süre sonra Marsilio diğer kızları da aralarına alarak bir nebze de olsa eğlenme fırsatı sundu onlara. Bernald Richowski bu durumdan hoşlanmamıştı ancak Marsilio gibi kıymetli bir müşterisini de zevkten mahrum edecek değildi. Onlar eğlenirken çocuklar da kızları izliyorlardı. Fakat ne Esin ne de Günce onların bulunduğu tarafa bakmışlardı. Yalnızca Derin'in gözleri bir kez Peter'a kaymıştı ancak o da Peter'ı aradığı belli olmasın diye anında bakışlarını çevirmişti. Aylin'se halinden çok memnundu çünkü son birkaç dakikadır Leo, yalnızca onunla ilgileniyor, ona şarkı söylüyordu. Etrafında dolaşıp dururken ve ona bakarken yaşadıkları konserde kaçırılmış fırsatın telafisi gibiydi. Aylin gözlerini alamıyordu ondan ve Leo ara sıra diğerlerinin de yanına uğradığında kızlar da keyiften dört köşe oluyorlardı. Ancak genel olarak Leo'nun ilgisi Aylin'in üzerindeydi ve kızlar da onun mutluluğuyla seviniyorlardı. Ne var ki bir süre sonra Leo'nun etrafını hayranı olan başka kadınlar sarmaya başladı. Ve o saatten sonra Aylin, Leo'yu neredeyse göremez oldu. "Şöyle çekilir misin?" Kadınlardan biri kalabalığın arasından Leo'ya doğru ilerlemeye çalışırken Aylin'e çarptığında Aylin sendeledi yerinde hafifçe. Sonraysa olan biteni izlemeye başladı afallamış şekilde. Az önce sadece Leo'yla kendisine ait olan bir anı yaşarken bunu ne ara başkalarıyla paylaşmaya başlamıştı anlamamıştı bile. Birdenbire Leo'dan uzaklara çekilivermişti sanki ve o insan bulutu arasında kayboluyor gibiydi. Leo yalnızca bir anlığına Aylin'den kopmuştu ancak bu kopuş Aylin'in bir şeyleri fark etmesi için yeterliydi. Leo ünlüydü. Çok, çok fazla ünlüydü. Gittiği her yerde tanınıyordu. Seviliyordu. Özellikle de kadınlar tarafından. Belki de bu gerçeği fark etmekti Aylin'e birden rahatsız hissettiren. Üstelik Leo da bu ilgiden memnundu. Kadınlar etrafında pervane olurken dudaklarında keyifli bir gülümsemeyle anın tadını çıkartıyordu. Böyle anlara alışık olduğu belliydi ve muhtemelen onu esas eğlendiren şey hayranlarıyla keyifli zaman geçiriyor olmaktı. Şarkıları seviliyordu. İnsanlar onu dinlerken mutluydu. Beğenilme amacı gütmese de her sanatçı için sevindirici bir şeydi bu ancak ne kadar masum olursa olsun Aylin, Leo'yla ilgili düşüncelerinde değişim olmasını engelleyememişti. Gerçek öyle olmasa da zihninde Leo'yu kadınlarla bütünleştirmişti bir kere. Elinde olmadan yapmıştı bunu ve yalnızca ufak bir eğlenceden bu fikre ulaşmış olması mantıksız gibi gelse de durum buydu. Leo'yla bir kez daha göz göze gelmeye çalıştı ancak bunun imkânsız olduğunu fark ettiğinde dudaklarında kabullenişin eşlik ettiği sitemkâr bir gülümsemeyle oradan uzaklaştı. Leo ise o saniye bakışlarını az önce Aylin'in bulunduğu tarafa çevirdi. Gözleri onu bulamadığındaysa çaresizce performansı bitene dek şarkı söylemeye devam etti. O gece boyunca da bir daha Aylin'e rastlayamadı. *** |
0% |