Şarkı -> Could I Have This Kiss Forever - Enrique Iglesias

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

***

Derin, biraz soluklanmak için bar kısmına oturduğunda gecenin ortalarına yaklaşıyorlardı ancak hala boşalmamıştı mekân. Aksine geçen her dakikayla biraz daha doluyordu sanki ve kalabalıkta boş bulabildiği ilk yere kendini atabilmesi bir mucizeydi. Bernald Richowski onun dinlendiğini görse muhtemelen çileden çıkardı ama açıkçası şu an çok da umurunda değildi. Zaten ayağa kalkmaya hali de yoktu ya. Bernald istediği kadar başında dır dır edebilirdi.

Bu yüzden tepsiyi bir kenara koydu ve başını sağa sola yatırarak vücudunu gevşetmeye çalıştı biraz. Omuzları da bu işleme dahil olduğunda az da olsa rahatlamıştı. Biraz daha iyiydi şimdi ve bakışlarını etrafta dolaştırırken yeniden enerji kazandığını hissediyordu. Çalan şarkının da etkisi vardı tabi bunda. Derin'in en sevdiği parçalardan biri yankılanıyordu ve yorgun olmasına rağmen ayakları ritme uyum sağlamaya başlamıştı bile. Zaten çok geçmeden de kendine geldi yeniden ve artık işe dönmesi gerektiğini düşünerek ayağa kalkmaya hazırlandı. Ancak tam tepsisini alıp gitmek üzereydi ki aniden arkasından gelen cümleyle yerinden sıçradı.

"Konu dans etmek olduğunda kesinlikle kendini durduramıyorsun."

Peter'dı bu ve Derin'e doğru eğilmiş konuşurken sesinden gülümsediği anlaşılıyordu. Onu aniden bu kadar yakında bulmaksa Derin'i hazırlıksız yakalamıştı elbet. Özellikle de nefesi at kuyruğunun açıkta bıraktığı omuzlarına değip tenini gıdıklarken. Bu yüzden kısa bir an nasıl tepki vermesi gerektiğini bilemedi ancak böyle kala kalmak da ona göre olmadığından hafifçe yutkunup kendini toparladı hemen ve yüzünde kontrollü bir gülümsemeyle Peter'a döndü.

"İyi bir gözlemcisin. Hep böyle nokta atışı tespitler mi yaparsın?"

Dans etmeyi sevdiği bilinen bir gerçekti ve Peter bile Four Seasons'ta onu dans ederken görmüşken inkâr etmenin bir anlamı yoktu. Üstelik ondan bir şeyler gizlermiş gibi görünmek de istemiyordu Derin. Çünkü bunu yaptığı her an Peter'a onu hazırlıksız yakalayabileceği yeni alanlar yaratmış oluyordu ve kontrolün elinden gittiğini hissediyordu. Üstelik Peter bu alanları bir şekilde Derin'in kendisiyle ilgili hislerine getirmeyi de başarıyordu. Çünkü bu zamana dek Derin ona olan ilgisini dışarı vuran türden şeyleri kabullenmeyi ısrarla reddetmişti ve Peter'ın imalarda bulunmuş olması da tamamen bundandı.

Ama bugün imalara yer yoktu. Zaten bu zamana kadar aralarında geçen tüm laf oyunları da Derin'in ödün vermez kişiliğinden kaynaklanmıştı. Peter'ın daha önce Derin'in karşılaştığı erkekler gibi oyunlarla işi yoktu. O, nasıl hissediyorsa öyle davranıyordu ve Derin'in de kendisine karşı boş olmadığını bildiğinden bugün bir şeyleri ortaya çıkarmakta kararlıydı.

"Aslına bakarsan odağım sensen iyi bir gözlemciyim. Son zamanlarda senin dışında ilgilendiğim pek bir şey yok."

Açık sözlülüğü karşısında Derin afalladı önce. Çünkü bu şekilde konuya girmesini beklemiyordu. Öte yandan sözleri garip bir heyecanı da beraberinde getirmişti. İçinde bir şeyler uçuşuyordu sanki ve kızlarla konuşurken bile Peter'a beslediği hisleri kabullendiğinden garip karşılamamıştı bu halini. Ancak bu kez bir şeyler farklı gibiydi. Peter her zamankinden bile daha açık yürekliydi ve Derin kontrolü elinde tutabileceğinden eskisi kadar emin değildi.

Yine de yüzünü sabit tutmaya ve duygularını ifadesine yansıtmamaya çalıştı ancak onunla ilgili en ufak ayrıntının bile farkında olan Peter için bunlar yeterli değildi. Anlamıştı o bir kere. Derin istediği kadar saklamaya çalışsın Peter duygularının farkındaydı. Öyle olmasaydı zaten kesinlikle ona yaklaşmayı denemezdi. Bu yüzden Derin tamamen ona dönüp de umursamaz bir tavırla konuşmayı devam ettirdiğinde dudaklarında keyifli bir gülümseme belirdi.

"Madem kendinden bu kadar eminsin o halde benimle ilgili başka ne gibi gözlemlerin var bilmek isterim?"

Gerçekten merak ettiği için sormuştu bunu Derin ve Peter'ın bunu kendi amacı uğrunda kullanabileceğinden de habersizdi. Üstelik onun kendisi hakkında sandığı kadar iyi bir gözlemci olduğunu da düşünmüyordu. Ne de olsa o hislerini ve düşüncelerini gizlemekte ustaydı. Biraz da bu yüzden sormuştu soruyu ama kendi kazdığı kuyuya kendisi düşecekti de haberi yoktu.

Peter, dudaklarındaki gülümseme büyüyüp muzip bir hal aldığında amacına giden yoldaki ilk sözlerini söyledi böylece.

"Dans etmek istiyorsun."

Bu çok basit bir gözlemdi ve Derin fırsatını bulduğu her an dans ettiğinden gerçek bir gözlem bile sayılmazdı. Ancak Peter'ın da amacı Derin'e istediğini vermek değildi zaten. O yalnızca konuyu istediği yöne çekmenin peşindeydi.

"Bunu zaten biliyoruz Vincent," dedi Derin doğal olarak ve düşüncelerinde haklı oluşundan kaynaklı bilmiş bir gülümsemeyle devam etti.

"Bence biraz daha gayret etmelisin."

Ardından bakışlarını dans eden insanlara çevirdi ve Peter'ın başarısız birkaç denemede daha bulunacağını düşünerek keyifle beklemeye başladı. Ancak o anda Peter'ın söylediği şey doğru tespit yapıp yapmamaktan o kadar uzaktı ki Derin konunun ne ara buraya geldiğini anlamamıştı bile.

"Benimle dans etmek istiyorsun. Çünkü içten içe bunun çok hoşuna gideceğini biliyorsun."

Bir soru değildi bu. Tahmin de değildi. İçinde birçok anlamı birden barındıran bir teklifti ve Peter'ın bakışları da bunu doğruluyordu. Derin şaşkınca ona döndüğünde kararlı bakışları yüzündeydi ancak kesinlikle rahatsız edici değildi bu. Emrivaki hiçbir yönü yoktu ve sıcaktı. Sadece neler kazanabileceklerini göstermeye çalışıyordu Peter ona. Teklifi kabul edip etmemesi yalnızca dansla ilgili değildi çünkü. Derin bu gece ona bir şans verirse eğer bu bir şeylerin başlangıcı olacaktı ve Derin kabul etmezse yaşanabilecek güzel anılara dair kaçırılmış bir fırsat olarak kalacaktı.

Derin bunu istemiyordu. Çünkü her ne kadar Peter'dan uzak durmaya çalışıyormuş gibi görünse de içten içe hep daha fazla çekiliyordu ona. Sadece geçmişteki deneyimlerinden dolayı yeni bir ilişkiye hazır olduğundan emin değildi ve genelde ilişkileri tatsız şekilde sonlandığından pek güveni de kalmamıştı aslında. Bir kez daha sonlanacak bir ilişkiye evet demek istemiyordu ancak Peter'la ilgili farklı bir şeyler vardı sanki. O Derin'de güvensizlik uyandırmıyordu. Aksine güzel sürprizlerle ve söze dökülmemiş vaatlerle dolu gibiydi.

Bu yüzden Derin tereddüt edip sessiz kalsa da gözleri onu ele verdi. Sözsüz kabullenişiyse Peter memnuniyetle karşıladı ve onun tüm endişelerini yok etmek istercesine içtenlikle uzandı ona. Derinin yapabildiği tek şeyse uzattığı elini tutup kendini ona bırakmak oldu.

Vücutları muazzam bir ahenkle bütünleşip birlikte hareket ederken tüm gözler onlara çevrildi. Derin uzun zaman sonra ilk kez kendini bu denli özgür ve tutku dolu hissetmişti. Öyle ki servise geri döndüğünde dahi aklında hala Peter 'la geçirdiği dakikalar vardı.

***

Birileri yelkenleri suya indirmiş 😌