Yeni Üyelik
56.
Bölüm

20. Bölüm- Yeni Yıl Heyecanı

@mrsmilagros

Şarkı - Only You - Enrique Iglesias

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

 

***

 

Aylar geçmiş ve yılın belki de o en güzel dönemi olan yeni yıl gecesi gelip çatmıştı. The Mystery Of Sound'da hummalı bir hazırlık vardı. Üniversitenin proje kapsamındaki görevleri bittiğinden kızlar The Mystery Of Sound'a dönmüşler, döndükleri gibi de kendilerini bu hazırlığın ortasında bulmuşlardı. Altın ve kırmızıların ağırlıkta olduğu renk cümbüşü etraflarını sararken bu gecenin etkisinden olsa gerek fazlasıyla heyecanlı, bir o kadar da mutlu hissediyorlardı. Yeni yıl gecesi onlar için de her daim dört gözle beklenen, özel bir gece olmuştu ve bu geceyi ilk kez ılık havada, Miami'de geçirecek olmaları da kulağa harika geliyordu.

Nihayet tüm hazırlıkların sonuna gelindiğinde The Mystery Of Sound muhteşem görünüyordu. Yorgunluklarına değmişti doğrusu. Eksik tek bir şey yoktu ve parti başladığı andan itibaren insanlardan duyulmaya başlayan gülüşmeler de bunu kanıtlar nitelikteydi.

Yiyecekler yeniyor, içecekler içiliyor, en keyifli şarkılar birbiri ardına sıralanıyor, tüm bunlar olurken kızlar servisle ilgileniyorlardı. Leo, Chris, Lucas ve Peter'sa çoktan yerlerini almış, bir umut kızlarla karşılaşabilmeyi diliyorlardı. Onların bu gece yoğun olacaklarının farkındaydılar. Belki iki kelime etmeye bile fırsatları olmayacaktı ancak bir şekilde bunun aksini mümkün kılabilirlerse eğer hepsi için bu gece unutulmaz olacaktı.

Ne var ki saatler ilerlemiş, gece boyunca kızlar yalnızca bir, iki kez masalarına uğrayabilmişlerdi. Şimdi saat gece yarısını vurmak üzereydi.

Bu yüzden hepsi aynı anda harekete geçtiler. Hedefine en hızlı ulaşan Chris'ti. Esin, yakınlardaki bir masada servis yapıyordu ve onu aramakla zaman kaybetmediği için Esin'i elinden tuttuğu gibi kimse farkına varmadan şaşkın bakışları arasında çatı katına çıkarmıştı. Kendini bir anda elinde boş bir tepsiyle, yıldızlı gökyüzünün altında bulmaksa Esin'in kesinlikle beklemediği bir şeydi. Ilık hava teninde geziniyor, Miami tüm görkemiyle etraflarında uzanıyor ve Chris beklentiyle karşısında duruyordu. Heyecanlıydı. Birazdan göreceklerinin Esin'de yaratacağı tepkiyi merak ediyordu. Şahit olacakları manzara Miami'de yeni yıla gireceklerini idrak ettiği andan beri Esin'in hayallerini süslüyordu çünkü.

"Yeni yıla böyle girmek istediğinden söz etmiştin. Soğuk hava ve yağış nedeniyle bunu hiç deneyimleyemediğinden bahsetmiştin."

Ardından saatini kontrol etti bir kez daha ve dudakları kocaman bir gülümsemeyle kıvrıldı.

"Mutlu yıllar Esin."

Tam o a anda onlarca havai fişek fırlatıldı gökyüzüne. Gökyüzü Chris'in ardında rengarenk ışıklarla doldu. Gün geceden gündüze dönüştü adeta. Gece ışıkların altında bir aydınlanıp bir kararmaya başladı. Yapmıştı. Chris bu arzusunu aklında tutmuş ve yeni yılın ilk dakikalarını onun için özel kılmıştı.

Esin'i bir anda kendisine sarılırken bulduğunda bu kez gülüşüyle güzelleştirdi ortamı. Esin, uzun zamandır bu kadar ince düşünülmüş, bu denli hoş bir sürprizle karşılaşmamıştı. Geri çekildiğinde mutluluğu gözlerine yansımıştı.

"Sana da mutlu yıllar ve teşekkür ederim."

Havai fişekler gökyüzünü renklendirmeye devam ederken birbirlerine hediyelerini verdiler ve Esin çok beğendiği bir ressamın imzalı bir tablosunu da karşısında gördüğünde gece içinde ikinci kez mutluluktan havalara uçtu.

***

Aynı dakikalarda Leo, Aylin'i mahzene götürmüş, içeri girdikleri anda insanların ondan geriye sayan sesleri eşliğinde sözleri ve hediyesiyle Aylin'i büyülemişti. Bir bileklik bırakmıştı Aylin'in bileğine. Ortasında dört yapraklı yonca bulunan, özenle hazırlanmış bir bileklikti bu ve zarifçe parlıyordu Aylin'in teninde. Leo'nun böyle bir hediyeyi seçmiş olmasının ardında yatan düşünceyse hediyeyi asıl değerli kılan şeydi.

"Bir gün bana bu ilişkiyi yürütebilmek için bolca şansa ihtiyacımız olacağını söylemiştin. Umarım bunun biraz da olsa yardımı dokunur."

Sözleri, bu zorlu ilişki için Aylin'e umut olmuş, yüreğine dokunmuştu.

Hiç düşünmeden Leo'nun boynuna atladığında Leo, yerinde sendeledi önce. Ardından o da Aylin'i kollarının arasına aldı ve kadife gülüşü Aylin'in kulağını okşarken onu sıkı sıkı sardı.

"Mutlu yıllar Aylin."

"Mutlu yıllar Leo."

Yeni yılın ilk dakikaları onlar için böyle ilerlerken ayrıldılar ve Aylin de Leo'ya hediyesini verdi.

***

Derin'iyse bambaşka bir sürpriz bekliyordu. Peter diğerlerinin aksine onu dışarıya, Miami'nin ışıklarıyla göz kamaştıran sokaklarında bir gezintiye çıkarmıştı ve dakikalar ilerlerken şehrin en güzel manzarasını görebilecekleri noktasına götürüyordu onu. İnsanların yanından geçerken kalabalıklar geride kalmıştı.

Nihayet daha ıssız ve daha yüksek bir bölgeye geldiklerinde baş başaydılar artık. Gösterişli binaları, renkli ışıkları ve palmiye ağaçlarıyla Miami onları sarıp sarmalamıştı.

"Yeni yıla servis yaparak girmektense böylesi çok daha keyifli, değil mi?"

Dudaklarında oyunbaz bir gülümseme vardı Peter'ın ve gözleri bir çocuğun gözleri gibi parlaktı. Esin'in gözlerinde de benzer bir heyecan vardı. Her zaman olduğu gibi yine Peter'la adrenalinin ortasında bulmuştu kendini ve açıkçası bundan başka türlüsünün onu tatmin etmeyeceğine emindi. Bu ilişkiyi en başından beri onun için cazip kılan buydu. Onlarınki durmak bilmeyen, dolu dizgin bir ilişkiydi ve bu gece de ilişkilerinin doğasına uygun şekilde şekillenmişti.

Çimenlere kurulup The Mystery Of Sound'dan ödünç aldıkları bardaklarla içeceklerini yudumlamaya başladıklarında yeni yıla girmişlerdi.

Birbirlerine mutlu yıllar dileyip hediyeleştiler ve Peter'ın Derin'e hediye ettiği profesyonel fotoğraf makinesinin ilk karesini birlikte doldurarak bu anı ölümsüzleştirdiler.

***
Gecenin en şaşırtıcı olayıysa Günce'yle ilgiliydi. Diğerleri gibi o da yeni yılın ilk dakikalarını Lucas'la geçirmiş, çerez hazırlamak için girdiği bölmede onun kendisini yakalamış olmasına şaşırmış ve kimseye görünmeden bir köşede baş başa yeni yıla girmiş olmalarına inanamamıştı ancak bunların hiçbiri eve gelip de salonun ortasında bir piyano bulmuş olması kadar şaşırtıcı değildi.

Lucas'ın hediyesiydi bu ve hediyesinin evde olduğunu söylediğinde Günce'nin beklediği kesinlikle bu değildi.

"Size inanamıyorum. Demek sizde işin içindeydiniz!"

Parçaları birleştirmek Günce için zor olmamıştı. Lucas kızlarla iletişime geçerek piyanonun eve yerleştirilmesini sağlamıştı. Kızlar tepkisinden çekinerek onu izlerken piyanoya yaklaştığında Günce böyle bir hediye aldığı için mahcup hissetmekten çok yoğun bir sevgi hissetti Lucas'a karşı. O, bir piyanosu olursa eğer çok daha rahat pratik yapacağını düşünürdü hep. Bu düşüncesini ise Lucas'la paylaşmamıştı elbet ama Lucas o söylemeden düşünebilmiş ve gerekeni yapmıştı.

Yüzü sevgiyle aydınlanırken kızların cevap vermesine fırsat bırakmadan odasına koştu hemen ve ilk iş Lucas'ı arayıp ona teşekkür etti. Çok büyük bir hediyeydi bu. Belki de kabul etmemeliydi ancak geri çevirmek Günce'yi rahatlatmaktan çok Lucas'ın üzülmesine sebep olacağından böyle bir şeyin lafını bile açamamıştı.
Lucas ona değer verdiği için yapmıştı bunu çünkü. Hediyesinin büyüklüğü de ederi de önemli değildi onun için ve Günce'ye hediyesini kabul etmek daha doğru gelmişti.

Lucas'ın sevinciyse telefonun ucundan bile anlaşılıyordu. O da Günce'nin kabul etmemesinden korkmuştu. Rahatlayarak derin bir nefes verdiğinde gülüşleri telefondan birbirlerine ulaştı.

"Artık yalnızca Bombay Darbar'da pratik yapmak zorunda değilsin. Üstelik istediğin zaman ben de gelip sana yardımcı olabilirim."

Üniversitelerinin projesi bitmesine rağmen içlerinden yalnızca biri, yani Günce görevli olduğu yerde çalışmaya devam ediyordu. Haftada iki günlüğüne olsa da düzenlemeler ve Bombay Darbar yetkililerin ısrarı sayesinde elde etmişti bu şansı. Ve Lucas, Bombay Darbar açık olduğu saatler dışında pek misafir kabul etmediği için böyle söylemişti ancak bu, Günce'ye onunla uğraşma fırsatı vermişti.

"Bana daha çok evimde bulunmak için bahane yaratmak maksadıyla almışsınız gibi geldi Bay Paredes."

Gülüşü bir kez daha Lucas'a ulaşırken telefonu kapattı ve Lucas dudaklarında keyifli bir gülümsemeyle telefona bakarken kızların yanına indi.

***

O gece hepsine çok kıymetli anılar bahşedilmişti ve heyecanla piyanoyu inceledikten sonra yataklarına çekildiklerinde yorgun olmalarına rağmen yorgunluklarından eser kalmamış gibiydi.

 

 

***
Herkese mutlu yıllar 🎇

 

Loading...
0%