Yeni Üyelik
95.
Bölüm

33. Bölüm - Doğum Günü (Part I X)

@mrsmilagros

Şarkı -> Love me Like You - Little Mix

Hey sen,
Müziği başlatmayı sakın unutma ☝🏻

 

***

 

Kızlar partiden biraz uzaklaşıp sessiz bir köşede bir araya geldiler gecenin ilerleyen saatlerinde.

"Evet, dökülün bakalım," dedi Derin kollarını göğsünde kavuşturarak. Bir şeyler olduğunu anlamıştı hemen kızlara baktığında.

"Claire adında bir kızla tanıştım," diye başladı Günce hemen. "Lucas'ın üniversiten arkadaşı ve buraya davetli olduğu için tahmin etmişsinizdir ki, ailesi de yeterince unvan sahibi."

"Şımarığın teki filan mı?" diye tahmin yürüttü Esin. Günce çaresizce yüzünü buruşturarak başını olumsuz anlamda salladı.

"Sorun da bu ya. Nasıl biri olduğunu bilmiyorum; sadece çok olgun görünüyor. Yani Natalie gibi bir şey olsa daha mutlu olurdum, inanın bana. Ama kız son derece güzel ve başarılı. Üstelik resmen çaktırmadan Lucas'a yalakalık yapıyor! Onun katılmadığı bir konu hakkında tamamen zıttı bir düşüncemi dile getirdim ve Lucas da katıldı bana; ardından bir de baktım kız bilimsel bulgularla giriş yapıyor konuya. Ne ara benimle aynı düşüncede oldu anlamadım bile!"

"Tam bir profesyonel," dedi Aylin gözlerini devirerek. Günce hevesli hevesli onayladı onu.

"Yok üniversitede tanışmışlar, yok Lucas ondan piyano çalmayı öğretmesini istemiş. Resmen romantik bir üniversite aşkı anlattı bana."

Derin, Günce'nin omzunu ovaladı.

"Gerçekten sinir bozucu bir durum ama ciddi hiçbir şey olmadığına eminim. Öyle olsa Lucas sana anlatırdı değil mi? Buğra'nın sık sık konusu geçiyor ne de olsa."

Buğra, Günce'nin Türkiye'den tanıdığı kişiydi ve küçüklükten beri arkadaştılar. Ancak kızlar da dahil olmak üzere pek çok kişi Buğra'nın bundan çok daha fazlasını arzu ettiğini biliyordu.

"İlişkileri tamı tamına sekiz ay sürmüş," diye yapıştırdı Günce. Hepsinin ağzı açıldı o anda. Bu kadar uzun süreli bir şey beklemedikleri ortadaydı.

"Lucas'a göre hiç de ciddi bir şey değilmiş tabi. O yüzden de söyleme gereği hissetmemiş. Hangisine yanayım bilemedim. Kızın ne kadar ılımlı göründüğüne mi yanayım, yoksa Lucas'ın benim dışımdaki en uzun ilişkisinden bahsetmeyişine mi?"

"Neden bir şeyler saklıyorlar ki?" diye ateşli ateşli araya girdi Esin. "Chris 'in annesi hastaneden çıkmış ve bunu burada öğrendim," diye de ekledi.

Kızlar telaşla ona döndüler.

"Nasıl yani, kaçmış mı? Bir deliyle aynı partide miyiz biz? Üstelik anlattıklarına göre ayinlik bir durumu varmış," dedi Aylin.

"Ben de başta öyle sandım ve salak gibi durumu çaktırmamaya filan çalıştım. Ama kadın resmen tedavisini tamamlamış. Deli teşhisi kalkmış yani üstünden. En azından sinir bozucu davranışlarının ve fırıl fırıl dönen gözlerinin akıl sağlığıyla bir alakası olmadığını öğrendim."

"Bu çok mantıksız," dedi Derin. "Neden sana söylemesin ki? Sen onun kız arkadaşısın."

"Kesinlikle!" diye onayladı Esin hemen. "Bir de ne göreyim; kadının yanındaki kız, onların aile dostu mu ne, bunu benden önce biliyormuş. Kızın Chris'e boş olmadığı zaten ortada ve bir de şu Latin çekiciliği var, oralara hiç girmiyorum, Bayan Mcmillan hastaneden çıkacağı için çok heyecanlı oldukları söyledi. İkisi beraber, birlikte çok heyecanlılarmış yani. Üstelik kız söz yazarı, yetmezmiş gibi. Tüm bunları söylemeden önce de Chris ile aramızda ne tür bir duygusal bağ olduğunu teyit etti salak. Kız arkadaşıyım dedim ama bir yandan da düşünüyorum, annesinin buraya geleceğinden haberim bile yok diye. Sadece bu beni rahatsız etti. Öyle şiddetli bir dışa vurum gibi değil; içten içe bu his midemi kemirmeye başladı sanki."

"Peki Chris'e bir şey söyledin mi?" diye sordu Günce gözlerini üzüntüyle biraz kısarak.

"Hayır," dedi Esin durgun bir sesle. "Sinirliydim ve bu konuyu orada açmak doğru gelmedi. Üstümdeki etkisi biraz geçince bahsederim herhalde. Muhtemelen rahatsız olduğumu fark ettiği için kendisi konuyu açacaktır zaten."

"Arada böyle şeyler olur," dedi Aylin daha canlı bir ses tonuyla. "Senden saklayacak değil ya. Mutlaka bir sebebi vardır. Hem annenin öyle olduğunu düşünsene, konusunu açmaya bile çekinebilirsin."

"Bunları çok düşündüm," dedi Esin onu onaylayarak. "Sadece şu zamana kadar tanımadığım bir kız bunu bilirken benim bir anda yabancı kalmam biraz incinmiş hissetmeme neden oldu."

Kısa bir sessizlikten sonra bir hışımla devam etti.

"Bir de beraber çalışmışlar! Hangi şarkı olduğunu sordum ve kız suratıma sırıta sırıta Push dedi."

Söz ettiği parça cüretkâr sözlere sahipti ve Esin'i asıl rahatsız eden şeyse ikisini böyle bir şarkı ortaya çıkartmaya itebilmiş olan faktörlerin varlığıydı.

Kızların önce ağzı açık kaldı; ardından Günce tam da beklenildiği gibi o meşhur kahkahasını attı.

"Ben de şarkıyı bilmiyormuş gibi yaptım. O da sağ olsun bir örnek daha verdi. TONIGHT!"

Bu sefer diğer kızlar da Günce'ye katılınca Esin de gülmeye başladı. Çünkü bu şarkının da diğerinden aşağı kalır yanı yoktu.

"Sansürlü versiyonu olması için dua ettim resmen!"

"Ya Claire'e ne demeli?" diye devam etti Günce. "Kız öylesine prenses ki her an incileri dökülecek sanki."

Birkaç dakika boyunca kahkaha attıktan sonra kendilerine gelmeye çalıştılar. Derin yaşarmış gözlerini silerken teselli vermeye çalışıyordu hala.

"Neyse ya... Büyütmeye gerek yok. Hep sorunsuz bir birliktelik yaşayacak değiliz ya..."

Günce kollarını göğsünde buluşturduktan sonra sahte bir gülümsemeyle döndü Derin'e.

"Öyle mi?" dedi ve ekledi. "Sen bu akşam ne tür bir sorun yaşadın bakalım."

Derin parmağını çenesine koyarak muzip bir bakış attı kızlara.

"Ne diyeyim yani? Lanetli misiniz nesiniz? Tüm lanetinizi de buraya kadar taşımışsınız mı diyeyim?"

"Evet! Onları de, teselli verme! Teselliden nefret ederim!" diye çirkefleşti Esin.

"Sen ne tür bir dram yaşadın?" diyerek Aylin'e döndü Günce onlara göz devirip. Aylin'in yüzünde yarım bir gülümse belirdi.

"Güzeldi, gerçekten," dedi sıcak bir sesle. "Sadece başka bir çevreye girmek garip. O kadar çok insanla tanıştım ki..."

"Evet, kesinlikle öyle," diye onayladı Esin. "Sadece Chris'i düşündüğümde her şey o kadar güzel ki. Sonra bir yerden annesi, bir yerden kardeşi, bir yerden ne olduğu belirsiz bir kız."

Derin yarım bir gülümsemeyle araya girdi.

"Bu gayet doğal değil mi zaten? İşler ciddileştikçe onun dünyasına doğru açılıyoruz. Zamanı geldiğinde onlarda bizim dünyalarımıza açılacak ve aynı zorlukları yaşayacaklar."

Kızların hepsi onu onaylarcasına başlarını salladılar ve içerideki müzik sesi yükselmeye başladığında tekrar içeri girdiler.

Kızlar içeri girdiklerinde insanlar çoktan ortaya dökülmüş, dans etmeye başlamışlardı. Sahnede yüzleri tanıdık gelen birkaç sanatçı ve Leo vardı. Gözleri diğer çocukları arasa da hemen kalabalığın arasına karıştı kızlar. Birbirleriyle konuşmak içlerini rahatlatmıştı ve keyiflerini yerine getirmişlerdi. En azından gecenin keyfini çıkartmaya karar vermişlerdi.

 

 

***
Bozmayın moralleri kızlar 💅

 

Loading...
0%