@mrsmilagros
|
Şarkı -> You're On Your Own, Kid Hey sen, *** Miami'ye yerleştikleri birkaç hafta bir hayli yoğun ve hızlı geçti. Kızlar üniversite kayıt işlemleri, ev düzenlemesi derken zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar. Yorulmuşlardı ama büyük ölçüde her şey yoluna girmiş gibiydi. Mütevazı ama dördüne yetecek büyüklükte hoş bir evleri vardı. Üniversiteye yakın mesafedeydi ve içlerine sinecek şekilde dekore ettiklerinde güzel bir yuvaya dönüşmüştü. Ders programları ve saatleri de belirlenmişti. Kızlar birkaç gündür derslere katılıyorlardı. Miami Üniversitesi de tam hayal ettikleri gibiydi. Güneşle iç içe geçmiş şehrin kalbinde adeta sıcakla bütünleşmişti. Miami'yse tek kelimeyle mükemmeldi. Hareketli bir şehirdi ve kızlar geldikleri günden beri sahillerin tadını çıkarıyorlardı. Tabi ki kendilerini kaptırıp eksik kalan şeyleri ihmal etmemeye de özen gösteriyorlardı. Henüz iş bulamamışlardı ama bu konunun üzerine de eğiliyorlardı. Birkaç iş görüşmesine gitmişlerdi fakat henüz istedikleri gibi bir sonuç alamamışlardı. Ya çalışma saatleri ders programıyla uyuşmuyor ya da işin gerektirdiği özelliklere sahip olmadıklarına karar veriliyordu. Kızlar son çare olarak Derin'in teyzesinden yardım almayı düşünmeye başlamışlardı ki bu sorunda kısa bir süre sonra çözüme ulaştı. Derin, çantasının gözünde Emre'nin aylar önce kendisine verdiği kartı bulmuştu. Emre, Four Seasons'ta çalışırken tanıştığı barmendi. Kartı Derin'e flört amacıyla vermiş ve üzerinde yazan mekânda buluşmayı teklif etmişti. Derin, onunla buluşmamıştı elbet ve Emre'nin gerçek yüzünü gördüğünde kartı atmayı da düşünmüştü ama bu konu bir şekilde aklından çıkmış olmalıydı. Şimdiyse o kart onlara iş imkânı sağlıyordu. Kartın üzerinde, söz edilen mekânın pek çok ülke ve şehirdeki konumları yazıyordu. Miami'de bu şehirlerden biriydi. Emre, mekânın seçkin ve gizliliğe önem veren bir yer olduğunu söylemişti. Bu da çalışan alımında çok seçici ve titiz davrandıklarını gösterirdi ama nihayetinde kart ellerindeydi. Emre'de burada yazan mekanlardan birinin personeliydi ve belki de bu onlara avantaj sağlayabilirdi. Üstelik tercih eden kitleden de dolayı burada diğer mekanlardan daha fazla kazanabilirlerdi. Yani her açıdan denenmeye değerdi. Yoğun olmadıkları bir gün derslerden de fırsat bulup bir araya geldi kızlar ve hemen kartta yazan adrese gitmek için yola koyuldular. Üzerlerine görüşme için uygun olacağını düşündükleri kıyafetler giymişlerdi. İşin içeriğini ve görev tanımlarını bilmiyorlardı ama biraz da olsa fikir yürütebilecek durumdalardı. Muhtemelen içki ve yiyecek servisinde bulunmaları gerekecekti. Çok kısa da olsa bununla ilgili iş deneyimine sahiplerdi. En azından işe alınmasalar bile görüşme sırasında konudan uzak kalmayacaklardı. Taksiden inip adrese ulaştıklarında bir süre ne yöne gideceklerini bilemediler. Cadde boyunca sıra sıra dizilmiş mekanlar alabildiğince uzanıyordu. Güneş ışıklarının altında canlı ve davetkarlardı. Kaldırımlara kurulmuş şemsiye ve masalar samimi bir hava yaratırken hemen yakınlarda açılmış daha gösterişli yapılarsa beklenmedik şekilde atmosfere ters düşmüyordu. Bir uyum yakalanmıştı şehirde ve her yönden yükselen palmiyeler şehrin simgesi haline gelmişti. The Mystery Of Sound'da bu şehrin merkezinde kurulmuş mekanlardan biriydi. Gösterişli olduğu kesindi. Girişe uzanan merdivenleri ve dış görünüşüyle kaliteli bir tasarıma sahipti. Hoş görünüyordu ve dikkat çekici olduğu bir gerçekti. Gündüz gözüyle bile insan geceleri nasıl göründüğünü hayal edebilirdi. Işıklandırmada sadeliğe gidilse de aydınlatıldığında kesinlikle es geçilemeyecek bir yerdi. Hiçbir masraftan kaçınılmamıştı ama tüm bu özellikler öyle kusursuz bir naiflikle bir araya getirilmişti ki mekânın göze batması imkansızdı. Kızlar bunun kasten planlanmış bir göz yanıltması olduğu hissine kapıldılar. The Mystery Of Sound için Miami'de bulunan sıradan mekanlardan biriymiş izlenimi yaratılmak istenmişti ve bu konuda başarı yakalanmıştı da. Ünlü insanların bile ara sıra uğradığı bir yer için başka türlüsü mümkün olmazdı zaten, diye düşündü Derin. Bundan da Emre söz etmişti yine. Ayrıntı kızları tedirgin etse de benzer durum Emre'nin çalıştığı Four Seasons Otel için de geçerliydi ve o, bu iş için gereken özelliklere sahipse eğer pekâlâ kızlar da kabul edilebilirdi. Ne olursa olsun şanslarını denemeye karar vermişlerdi. Girişte birkaç koruma duruyordu ve çok da sevecen görünmedikleri söylenebilirdi. Aslına bakarsanız The Mystery Of Sound'un hemen hemen her köşesinde görevli korumalar bulunuyordu ve onu etrafındaki diğer mekanlardan belirgin şekilde ayıran tek özelliği de buydu. Çoğu bar, restoran ve eğlence mekânı birkaç koruma ile yetinirken The Mystery Of Sound kesinlikle güvenliğinden ödün vermiyordu. Ziyaretçileri düşünülünce bu çok da beklenmedik bir durum değildi. Kızlar merdivenleri çıkıp girişe yöneldiler. Kapıdaki korumalara iş görüşmesi için geldiklerini belirtip Emre'nin verdiği kartı gösterdiler. Adamlar kartları olmasaydı eğer kızları içeri almayacaklardı belki de. Ama kartın yalnızca mekanla ilişiği olan biri tarafından kızların eline geçmiş olabileceğini bildiklerinden girmelerine izin verdiler. İçeri girdiklerinde dikkatlerini çeken ilk şey mekânın muazzam genişliğiydi. Ferahtı ve kesinlikle aydınlık bir havası vardı. Bir köşe tamamen bar için ayrılmıştı ve sıra sıra uzun tabureler yerleştirilmişti bu bölüme. İçki şişeleri ve bardaklarla dolu dolaplar tezgâhın gerisinde yükseliyordu. Bir kısım sadece sahneye ayrılmıştı ve birkaç enstrümana ev sahipliği yapıyordu. Hemen köşedeyse uzun ve deri koltuklar çarpıyordu göze. Önlerine iliştirilmiş birkaç ufak masayla müşterilerin beğenisine sunulmuştu. Güzeldi ve belki de kızların bir sonraki iş yerleriydi. Yanlarına gelen bir çalışana iş başvurusu için yetkililerden biriyle görüşmek istediklerini belirttiler. Neyse ki şansları yaver gidiyordu. Yetkililerden biri onlarla görüşebilirdi. Kısa bir süre bekledikten sonra nihayet bir odaya alındılar ve karşılarında oturan orta yaşlı adamla konuşmaya başladılar. Görüşme ılımlı başladı. Kızlar bu mekânı kimden ve nasıl öğrendiklerini söylediler ona. Bu bir avantajdı onlar için. Ardından iş deneyimlerinden bahsettiler ve sonuncusu Four Seasons olan birkaç garsonluk tecrübelerinden söz ettiler fakat bu kadarı görüştükleri kişiye yeterli gelmemişti. Bu yüzden görüşmenin ortaları pek de iç açıcı geçmedi. Ama deneyim her şey demek değildi ve Bernald Richowski de bunun farkındaydı. Onları bir haftalık bir deneme sürecine tabi tutmaya karar verdi. Bu durum kızları sevindirmişti elbette. Bir şansları vardı artık ve ellerinden geleni yaptıkları taktirde alınmamaları için hiçbir sebep yoktu. Kızlar memnuniyetle ayrıldılar oradan ve birkaç gün sonra tekrar geri geldiklerinde bu kez çalışan olarak kendilerini gösterdiler. The Mystery Of Sound, Four Seasons'tan bile daha yoğun ve yorucu olmasına rağmen kızlar pek çok şeyin üstesinden geldiler. Başlangıç için umut verici bir sonuçtu bu ve şimdilik Bernald Richowski'nin onları işe alması için yeterliydi. Bir haftanın sonunda imzaladıkları gizlilik sözleşmesinin ardından kızlar artık resmi olarak The Mystery Of Sound'un çalışanıydılar. Mekâna hangi ünlü isim gelirse gelsin orada bulunan hiç kimse ve hiçbir şey hakkında konuşmamaya söz vererek, hayatlarını etkileyecek pek çok önemli olaya ev sahipliği yapacak bu mekânda çalışmayı kabul ettiler. *** |
0% |