Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Teti̇kçi̇

@mrssairanee

Gece saat iki suları.


Genç adamın iri ve kemikli ellerinden yere doğru ılık ılık kan damlıyordu ancak genç adam bunu pekte bunu umursuyor gibi görünmüyordu. O daha çok karşısında çarmıha gerdiği otuz beşli yaşlarında olan, bitap durumdaki adama bakıyordu. Baktıkça zevke geliyor olacak ki yüzündeki sırıtış asla kaybolmuyordu.


Bu kurbanı için özel seçilmiş, çarmıha germe tekniği onu oldukça tatmin ediyordu. Bu yoğun tatmin duygusuna kurbanının da acı yalvarışları eklendiğinde genç adam daha da şevke geliyordu.


Yavaşça oturduğu yerden kalktı genç adam. İri omuzları, uzun boyu ve yarı aydınlık yarı karanlık bir yerde bulunmasından kaynaklı olan kendinden uzun gölgesi onu daha da korkutucu ve heybetli kılıyordu. Yüzündeki korkunç ifade de asla kendini geri çekmiyor bu korkutuculuğu payidar kılıyordu.


Yavaş yavaş karşısındaki adama doğru ilerliyordu. Adam her adımda biraz daha geriliyor olacak ki çarmıhta onu tutan ipler hareketlenmeden dolayı bileklerini aşındırmaya başlamıştı. Adamın eli yüzü yara bere içindeydi. Genç adama bir miktar zorluk çıkardığı için şu an bu haldeydi lakin asıl mesele başkaydı.


Genç adam yavaş adımlarını tam kurbanının önüne geldiğinde durdurdu. Kurbanıyla yüzlerini eşitlemek için yuvarlak olan çarmıhı bir tur döndürdü. Artık çok sevgili kurbanıyla güzel bir göz teması kurabiliyordu.


"Şimdi gelelim asıl meseleye değil mi? Güldük eğlendik. Bence yeter bu kadar." dedi genç adam. Sesinde tehditkar bir tınıyla birlikte seyreden eğlence hali vardı. Oldukça eğleniyor gibi görünüyordu genç adam.


Onun ses tonu karşısındaki adamı rahatsız etmiş olacak ki tekrar yerinde huzursuzca kıpırdandı.


"Ne istiyorsun benden? Benim seninle bir derdim yok tetikçi. Beni buraya böylece bağlayamazsın." Adam da bu sözlerin kendisinden çıktığına şaşırmış olacak ki çoktan genç adamın vereceği tepkiyi ölçmeye başlamıştı.


Ancak genç adam bu sözlerin karşısında kendini tutamayıp güldüğünde adam bu tepkiyi beklemiyormuş gibi bir ifade belirmişti yüzünde.


Genç adam yüzündeki alaycı ifadeyi yitirmeden arka tarafta, karanlıkta sigara içerek keyifle izlenen kişiye seslendi.


“Слышали ли вы об этом, Дмитрий?” (Bunu duydun mu Dmitry?)


“Он думает, что у меня с ним могут быть проблемы.” (Onunla sorunlarım olabileceğini düşünüyor.)


Tetikçinin konuşmasıyla dikkati başka yerde olan Dmitry'de bakışlarını çarmıhtaki adama çevirmiş, alaycı bir bakış atıp yönünü tetikçiye doğru çevirdi.


"Боже, может ли кто-нибудь сказать этому парню, что он не способен иметь с тобой проблемы?" (Tanrım birisi şu adama seninle bir sorun yaşayamayacağını söyleyebilir mi?)


Dmitry konuştuktan sonra kafasını omzuna doğru yatırıp masumca (!) bir ifadeyle gözlerini tekrar çarmıhtaki adama çevirdi.


"Или он также может сказать, что не проживет достаточно долго, чтобы у него были проблемы с вами." (Veya seninle bir sorun yaşayamayacak kadar uzun yaşayamayacağını da söyleyebilir.)


Çarmıhtaki adamın bu sözlerle yüzündeki var olan dehşete düşmüş ifade daha da büyürken, tetikçiyle Dmitry'nin de yüzünde zevk ifadeleri büyüyordu.


"Dmitry, Bana lütfen bahçe makasını getirir misin?"


Dmitry cevap vermek yerine kafasını olumlu şekilde sallayıp, yaslandığı duvardan yavaşça ayrılarak bu depo gibi yerin yan tarafındaki ufak kapıdan çıktı.


Yaklaşık beş dakika sonra geri döndüğünde elinde bahçe makası dışında kelpeten, pense, tornavida gibi tamir malzemeleri de vardı.


Elindeki malzemeleri çarmıhın yanındaki masaya koyup oldukça umursamaz bir tavırla, bu sefer izlemek istediğini belli edercesine, daha yakın bir duvara yaslandı Dmitry.


Tetikçi yavaşça Dmitry'nin getirdiği malzemelere bakıp sırıttı ve bahçe makasını eline aldı.


"Bunun için beni suçlama Hakan Bey, bu senin için seçilmiş özel bir yöntem. Yoksa beni bilirsin. Ben sadece tek bir kurşun kullanırım"


Makası Hakan'ın başparmağına yaklaştırdı ve yavaşça parmağı arasına alıp eklem yerinden kopardı. Oldukça sakinde yapılan bu iş karşıdaki adamı hıçkırıklara ve haykırışlara boğarken, tetikçi daha fazla kana susamış gibi işaret parmağını da yarıdan kestiğinde yanağına bir miktar kan sıçradı.


Yanağına sıçrayan kanı başparmağıyla aldıktan sonra parmağını yaladı.


“Yok, kanının tadını sevmedim. Çok metalik."


Karşısında acılar içinde kıvranan, bağlı adam, bu sosyopat adam karşısında neredeyse korkudan ölmek üzereydi.


Tetikçi geriye kalan parmakları de birer birer kestiğinde adam acıdan çoktan bayılmıştı bile. Ancak bu kesme olayı tetikçi için yeterli değildi.


Evet o bir tetikçiydi ancak öldürdüğü kişilerin akıbetini emri aldığı kişilerden almaz kendi nasıl istiyorsa öyle yapardı bu adam için çarmıh emri verilmişti, parmaklar için hiçbir şey söylenmemişti.


"Dmitry!!!" Tetikçinin yüksek ve oldukça kalın sesi boş deponun rutubetli duvarlarında yankılanırken ilgisi yine dağınık olan Dmitry tüm ilgisini tetikçide topladı.


"Lanet olsun!!!! Ne istiyorsun yine?"


Dmitry'nin bıkkın ve öfkeli çıkan sesiyle tetikçi ufak bir kahkaha atmıştı.


"Sakin ol minik çita. Testeremi bulamadım bugün onu sorucaktım."


Dmitry kusar gibi yaptığında gözlerini devirdi.


"-Nereye koyduysan oradadır. Hem ben nerden bileyim lan senin testereyi nereye koyduğunu. Ayrıca bana şu lanet olası küçük çita demeyi bırak.”


"-kızma küçük çita. Belki bir ihtimal biliyorsundur diye sordum."


"-küçük çita götünü siksin senin d- tetikçi. Bu arada testere aşağı katta, zincir odasında."


İkilinin genel diyaloğu devam ederken arkadan acı dolu bir inleme yükseldi. Kurban yavaş yavaş kendine geliyordu ama vücudundaki ağrı katlanılamaz olacak ki tam anlamıyla da ayılamıyordu.


Tetikçi tekrar kurbanına döndüğünde sevgi dolu bir ifadeyle baktı.


"-Ya benim sevgi pıtırcığım uyanmış mı?"


Tekrar aletlerin sıralı olduğu masaya yaklaşıp ince, uzun, keskin ve oldukça sivri duran bıçağı aldı.


Gözünü bile kırpmadı. Önce kollarını sonra bacaklarını... en sonda kafasını gövdesinden ayırdığı, adamın birbirinden ayrı düşen uzuvlarını çarmıhtan indirdi.


Dmitry, tetikçi söylemeden çoktan parçaların konulacağı devasa kurdeleli hediye kutusunu getirmişti.


"-Ben bu adamdan hiç zevk almadım Dmitry. Ayrıca kanının tadı da güzel değildi. Bir dahakinde lütfen biraz daha kanı lezzetli olan birisini müşteri olarak alalım lütfen ?"


Dmitry sinirle nefes alırken, bir yandan da eldivenli elleriyle, uzuvları taşıyarak özenle kutuya koyuyordu.


"-Tabi ki dikkat ederim efendim. Özellikle istediğiniz bir kan grubu var mı?"


Tetikçi bir süre düşünür gibi yaptı.


"-Aslında 0 her zaman daha lezzetli oluyor."


"-Senin mideni sikiyim ben ya, senin yüzünden mide fesatı geçiricem ya."


"-Ama sen bugün çok öfkelisin Dmitry. Böyle olmaz çita. Calm down."


Dmitry tüm uzuvları kutuya doldurduğunda eğildiği yerden doğruldu.


"-Ne yapacağız bu kutuyu şimdi? Bir de süsletmişsin."


Tetikçi umursamazca omuzlarını silkti.


"-Canım emri veren kişiye küçük bir hediye göndermek istedi, tabi hediyeyi açınca umarım o da ruhunu teslim etmez."


Dmitry'de alayla güldüğünde devasa kutunun üzerine önce селезень (selezen) yazdır ardından da büyük deponun içindeki arabaya doğru sürükleyip bir hamleyle kaldırdı, ardından da aracın bagajına attı.


"E hadi gidelim artık. Tüm kameralar iptal değil mi?"


Tetikçi başıyla onayladığında elleri cebinde, ıslık çalarak arabanın sürücü koltuğuna doğru yürümeye başladı.


Kapıya bırakılan, hoş paketli bir parçalanmış ceset tetikçiye verilse sanırım bu onun için en güzel hediye olurdu ancak bunu başkasına hediye etmek onda daha büyük zevkler uyandırıyordu.


Bazıları onun bu davranışlarının sağlıklı bir insana ait olmadığını söyleseler de tetikçi aslında oldukça sağlıklı bir insandı.


O sadece amaçları için bu yolu seçmiş, bu yolda da olması gereken neyse onu yapan bir adamdı.


Peki... kimdi bu селезень?(Selezen)


Loading...
0%