Tan ile kampüse girdiğimizde ortalık sessizdi Tan'ın yüzme antrenmanı olduğu için erken gelmesi gerekiyordu .Benim arabam da bakımda olduğu için onunla gelmek zorunda kaldım . Arabayı park ettikten sonra bana iyi dersler dileyip yüzme havuzuna doğru ilerledi ben de ayılmak için üniversitenin kafesine gidip kendime sert bir kahve aldım ve dışarı çıkıp yürümeye başladım. Bu gün hava çok güzel sonbaharın soluk renklerine rağmen her şey capcanlı. Hafif bir esinti eşliğinde temiz havayı içime çekerken kulaklığımı takıp Şebnem FERAH ~Ay

Ay ışığına vuruldum ben

Çok uzaklarda olsa da

Sonumuzu bile bile seviştim ben

Artık gece hiç olmasa da

Ay ışığına vuruldum ben

Başka dünyaya yansa da

Çok zor geçen günün ardından, uyurken ben

Odam hep ışıksız kalmışsa da

...

dinleyerek amfiye doğru yürüdüm .Bu kadın gerçekten de Türkçe rock 'ın divası.Ne yaşandı be güzel kadın .Yürüyüp sarı yapraklı ağaçların arasından geçerken eğilerek nazikçe çiçekleri inceledim. Kulüp öğrencileri görünür alanlarda gerçekten işlerinin haklarını veriyorlar ama şimdi üzerinden geçtiğim ara yol için aynı şeyi söyleyemem . Kulüp toplantısında bunu dile getirip buraya bir el atmalıyız.

Amfiye girdiğimde etraf boştu. Yapacak bir şey bulamayınca soğuyan kahvemi de alarak pencere kenarına geçip dışarıyı izlemeye başladım. Öğrenciler yavaş yavaş gelmeye başlamış ,çim alan kalabalıklaşmıştı. Öğrencileri incelerken bir motor sesi duyarak başımı sesin geldiği yöne çevridim. Aral'dı . Nihayet motoru tamirden çıkmıştı bu da demek oluyor ki sarışın turları kaldığı yerden devam edecek. Aral sadece flörtleştiği kızları motoruna bindirir ,kızlar da kısmen bir işaretleme yöntemi olan bu olaydan anlamlandırılamaz bir zevk alırdı . Motorunu park edip kaskını çıkarırken her zamanki sarışınlarından biri yanına yaklaştı. Mankenleri aratmayacak güzellikteki ablamız Aral efendiye parlak bir gülümseme verince Aral kalkarak sırtını motoruna yasladı. Aralarında bir şeyler konuşurlarken sarışın, saçalarıyla oynayarak ona kur yapıyordu. Bir süre sonra Aral sıkılmış olacak ki etrafı incelemeye başladı . Gözleri etrafı tararken amfinin camına geldi. Göz göze geldiğimizde ne yapacağımı bilemeyerek hemen camdan uzaklaşıp sırama geçtim .

Neden ona hep bu şekilde yakalanmak zorundayım ki ? Sapık gibi . Ama ben diğer kızlar gibi onun sapığı değilim. Yanında olabilmek, motoruna binebilmek için her şeyi yapıyorlar tamam ablacım seni de işaretleyecek sabret biraz ,sıra var.Hayır yani kabul ediyorum belki o yakışıklı olabilir. Belki zeki , sportif, centilmen ,korumacı, düşünceli ve merhametli olduğu için kızların dikkatini çekiyor olabir ama bütün kızlara karşı da böyle mi ? Eğer öyle ise kızların sapık gibi davranmaları normal sanırım .Ya da sadece ilgilendiklerine karşı mı böyle davranıyor ama bana da böyle davranıyor ,o zaman benimle ilgileniyor olabilir mi? Ahh ne saçmalıyorsun Neva tabi ki de hayır. Geçen gün de söylediği gibi sen onun "sevdiğinin sevdiği"sin , o sadece abine değer verdiği için sana iyi davranıyor. Zaten başka türlüsü de olamaz o senin abinin en yakın arkadaşı ona bunu yapmaz .Aynı şekilde sen de.

Uygarlık tarihi dersi bittiğinde başım davul gibiydi ve fazla sözellikten uykum gelmişti.Huysuzca abimle buluşmak için kafeye doğru ilerledim Aral'la birlikte oturduğunu görünce göz devirerek yanlarına gittim. Otururken Tan telefonla konuşuyordu .Sessizce abimin yanına yerleştim . Aral'a birbirimize tek kelime etmeden öylece oturmaya başladık .Abim telefon konuşmasını bitirip bana dönerek ;

"Neva acilen gitmem gerekiyor, dönüş için başının çaresine bak." Diyerek ayağa fırladı.

"Ne! Ne oldu ? Bana beni bırakabileceğini söylemiştin."

"Evet ama bırakamıyorum işte, işim çıktı gitmem gerek."

"Ama sen öyle söyleyince ben yanıma hiçbir şey almadım,bu gün Feray'ların da dersi yok nasıl eve dönmemi bekliyorsun?" biraz düşünüp;

"Tamam .Aral bırakır seni , di mi Aral?" diyerek koşar adım yanımızdan uzaklaştı.

Aral ile birbirimize bakakaldık.

Çok güzel , az önce kınadığım kızlar gibi motoruna bindirdiklerinden biri mi olacağım yani ? Hayır. Ayağa kalkıp çıkışa doğru yöneldim.

Aral arkamdan gelerek;

"Neva ben bırakırım seni" aklımdan geçeni anlamış olacak ki" "Eve kadar yürüyemezsin."

"Yürüyeceğimi de nereden çıkardın?"

"Ne yapacaksın?"

"Yürüyeceğim." diye boş bir şekilde cevapladım. Gülerek ;

"Gel hadi motor sol tarafta."

"Gerek yok sana zahmet vermeyeyim emrivaki oldu zaten. Ben başımın çaresine bakarım."

"Neva ya seni bırakmama izin verirsin ya da seninle eve kadar yürürüm."diyerek beni motora doğru yönlendirdi.

Motora ulaştığımızda bir kask çıkarıp başıma geçirerek boynumdan bağladı.

"Nasıl bineceğini biliyorsun değil mi?"

"Hayır."

"Daha önce motora binmemiş olamazsın . Seni bindirdiğimi sanıyordum."

"Diğerlerini bindirmekten bana sıra gelmemiştir muhteme..." Uupsss. Sessizleşip kızararak;

"Nasıl bineceğim yani?" diye sorarak konuyu değiştirmeye çalıştım .Bana bir çıkıntı göstererek sol ayağımı koyup sağ ayağımı atarak oturabileceğimi söyledi.Kendi kaskını takıp bindikten sonra elini bana uzatarak binmeme yardım etti . Motoru çalıştırıp yavaşça çıkışa ilerlerken ben de ellerimi geniş omuzlarına yerleştirdim .

" Hazır mısın ?"

"Evet. Ama sakın çok hız yapıp düşmeme sebep olma." diyerek uyardım .Gülerek;

"Merak etme hızı seveceksin ve endişelenme , düşmene izin vermem." Deyip ellerimi omuzundan nazikçe alarak beline yerleştirip ona sarılmama yardımcı oldu.

Kapıdan çıkıp hızlanmadan önce elleriyle ellerimin belinde olduğunu kontrol edip hızını arttırdı.Rüzgar yanımızdan uğultulu bir şekilde geçerken motor rüzgarın sesini bastırıyordu . Şansımıza yol boştu ve eve varıncaya kadar beni sınamak için basabildiği kadar bastı . Eve varıp durduğumuzda beni indirerek kaskımı çıkardı .İkimiz de nefes nefese kalmıştık.Merakl

ı gözlerle bakarak sordu ;

"Nasıl hissediyorsun?"

"Muhteşem..."