Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Bölüm 6

@msopia7

 

Anahtar yer yarıldı da içine girdi sanki . KAPIDA KALDIM , bok var yani bir gün de böyle olmasın, aradığını bul hemen ,annemler de yok ki ' nereye koyduysan oradadır' desin . Neyse ara tara bulamıyorum . Son çare saksının altındaki anahtara kaldım ben de . Aldım anahtarı girdim içeri . Kalbim hala pırpır , motordan inmenin heyecanı atamadım bir türlü üzerimden. O NEYDİ ÖYLE YAW. Rüzgar hep böyleli güzel mi esiyordu ya da tenimde gezinirken hissettirdıği şey hep böyle sakinlik miydi? Havayı içime çektiğimde aldığım ferahlık gerçekten havadan mıydı yoksa onun kokusuna karışması mı bu duyguyu bu kadar tesirli hale getirdi? Neyse ,neyse başladık yine kurmaya çoçuk abimin ricasından bana yardım etmek durumunda kaldı bu kadar . Ne oluyor bana zaten son zamanlarda olan her şeyi ayrı bir abartarak düşünüyorum.

 

Ev sessizdi. Neriman abla temizliği bitirip erken çıkmış olmalı diye düşünerek odama geçip hızlıca bir duş alıp vazgeçilmez ev kombinim olan bol t-shirt , şort ve çorap üçlüsünü üzerime geçirdim . Sütyensiz bir şekilde ( E ciciklere özgürlük evde de mapus kalacak değiller ya ) hoplaya zıplaya aşağı inerken acıktığımı hissettim Neriman abla yapmıştır umuduyla mutfağa girdim , Nöro beni yanıltmamıştı .Bir heyecan ocağın üzerindeki iki tencerenin kapağını açtım. Bamya ve pilav . Abimin favori ikilisi ,hayır yani yirmilerindeki bir insanın en sevdiği yemek nasıl bamya olabilir? Buzdolabına ilerleyip ne yapabileceğime baktım yoksa her zamanki yarenimiz makarnayla devam edecektik.Baktım , baktım... Meyveler, yoğurtlar , Tan beye özel yapılmış protein pudding , kıvırcık , havuç ıvır zıvır ve KABAK. MÜCVER? Ben de mücvere bayılırım ne yaparsın? Neşeyle kabakları alıp mücveri yapmaya koyuldum .Birkaç yumurta, kabaklar rendelendi, biraz patates ve peynir de konulduktan sonra un büyük bir zevkle elenerek kapta yerini buldu. Kızartma tenceresini koyup içine yağı da ekledikten sonra tam kızması için beklmeye koyulacaktım ki tezgah gözüme çarptı elek,çırpıçı, spatula ve her yer un . Yemek yaparkan öyle bir şevhetle çalışıyordum ki etrafın ne kadara dağıldığını fark edemiyordum . Danılmaz 'Boşver ,sonra hepsini toptan yıkarsın' düşüncesine karşı koyarak bulaşıkları lavaboya koyuyordum ki telefon çalmaya başladı.Abimdi elimi temizleyip telefonu açtım, kısa bir sessizlikten sonra ;

 

"Alo?"

 

"Ne var?"

 

"Kız cevap versene nereden anlayayım açtığını? Neyse nasıl benim minik kuşum?"

 

"Anladın işte ne diyeceksin?"

 

"Akşama 'bizim çocukların' futbol maçı var."

 

"Yani? Git izle işte ne yapayım?"

 

"Çocuklarla bizde izlemeyi planlamıştık da ben sana söylemeyi unutmuşum."mücveri yağa atmaya başlarken bir yağa bir tezgaha ,bir yağa bir tezgaha baktım.

 

"Olmaz!"

 

"Nasıl olmaz ya olur olur hadi be minik kuş EURO maçı bu çeyrek finaldeyiz nolur olsun?"

 

"Biliyoruz o kadarını oradan spor müsabakalarını takip etmiyorum gibi mi duruyorum? Hayır dedim ev müsait değil,yemek yapıyorum."

 

"Abooo sen yemek yapıyorsan şimdi ortalık savaş alanıdır."

 

"Yaa aynen öyle abiciğim gelmeyin o yüzden hadi başka kapıya."

 

"Neva hadi güzelim sen biz gelene kadar halledersin oraları .Hem ne yapıyorsun sen , senin elin lezzetlidir çok güzel olmuştur şimdi o. Ayrıca kırk yılda bir çıkıyoruz zaten çeyrek finallere bile hadi abiciğim nolur." Haklı. Burun kıvırarak ;

 

"İyi madem gelin o zaman bu maç izleme azmini 'sultanlar' için de bekliyorum."

 

"Sen var ya ,sensin sultan . Biraları da alıp akşama geliriz bir şey istiyor musun?"

 

"He he tamam benim sultan , kapat hadi." Telefonu kapatırken mutfakla biraz daha bakışıp mücverlerin ilk partını yağdan aldım, yenilerini koyup mutfağı temizlemeye başladım.40 dakika sonra pırıl pırıl bir mutfak ve mücverlerimle hazırdık.Sarımsaklı yoğurdumu servis tabağına koyup yanına birkaç mücver de yerleştirecektim ki kapı açılma sesiyle kapıya ilerledim. Abimler ellerinde biralar ve atıştırmalıklarla içeri girdiler "Oh benim güzelim" diyerek yanağıma sulu bir öpücük bıraktıktan sonra biralar ısınmasın diye hızla buzdolabına ilerledi Mert ve Hüseyin de peşinden. Kapıyı kapatmak için yönelmiştim ki Aral içeri girdi ,şöyle bir beni süzdükten sonra başka yöne bakarak selam verdi ben de karşılık verdim tam ne olduğunu soracaktım ki elini ensesine götürerek " Ben içeri geçeyim en iyisi." Diyerek yanımdan geçip salana ilerledi. Şaşkın gözlerle onu takip edip ,kapıyı kapattktan sonra mutfağa gireceğim sırada abim çıkarak bana tip bir bakış atıp;

 

"Benim güzel kardeşim sen beni katil mi edeceksin!" diye sordu

 

"Ne var be ! Ayrıca sen beni katil edeceksin bunlar ne emri vaki işler böyle evimde rahat rahat oturamayacak mıyım ben? Ne var yani"

 

"Yok işte Neva'cım içinde hiç bir şey YOK." Ney? Bakışlarımı aşağıya indirip üzerimde göz gezdirdim. LANN sütyenim yokk. CİCİKLER ORTADA. "Hadi canım kardeşim diğerleri de emanetleri görmeden git üzerine düzgün bir şeyler giy.Hadi."

 

Abiciğim sana kötü bir haberim var, çok geç çünkü az önce senin değerli arkadaşın tarafından görüldük.

 

"Kafa mı bırakıyorsun insanda yemeğimi bile yiyemedim daha senin yüzünden .Hem nereden senin emanetin oluyor .Benim onlar . İstediğimi yaparım sana mı soracağım!"

 

"Nevaa hadi güzelim zorlama .HADİ." Bir hışımla dönüp odama gittim ve maalesef cicikler mapushane hayatına geri sokup aşağı indim.

 

İndiğimde beylerimiz mutfak adamızın etrafına kurulmuş hazırlıklara başlamışlardı.

 

"Brolar acıkan var mı Neriman sultan bamya yapmış , efsanedir söylemedi demeyin."dedi abim.

 

"Oğlum o ne öyle ,bamya yenilen bir şey mi sen niye yiyorsun ki hasta falan mısın?" diye karşılık verdi Hüso.

 

"Sus lan sen nereden bileceksin zaten kepçük ağızlı .Mert'im yer o ağzının tadını bilir." Diyerek Mert'e döndü.

 

"Tan'cığım kadınları bilmiyorum ama bence bamya prostat olan erkek bireylerin yaş aralığında tüketilmesi gereken bir besin genç yaşımda şu an onları yiyip hayatı kendime zindan hale getiremem kusura bakma."diyerek benden onay beklercesine gözlerime baktı.

 

Sırıtarak " Sadece erkekler için değil tüm insanlık için öyle olmalı Mert." Diye karşılık verdim. Abim Mert'in yüzüne tükürür gibi yapıp son çare Aral'a döndü.

 

Aral tiksinti ve mahcubiyet karışımı bir ifadeyle tepki verince hepimiz kıkırdadık abim de yazıklar olsun dercesine bakmaya devam etti.

 

"O değil de ben gerçekten açım başka bir şey var mı?" diye sordu Aral.

 

"Mücverle pilav var yersen." Diyerek tezgahtaki mücveri göstererek cevapladı abim.

 

"Mücver olur vallahi yanında yoğurtla şahane gider." Abim bu yanıt üzerine tezgahta kendim için hazırladığım tabağı Aral'a doğru uzattı.

 

"Yalnız o sarımsaklı ben sana sade koyayım istersen ."diye çıkıştım.

 

"Başka türlüsü beklenemezdi zaten ."diyerek tabağa uzanıp alarak yemeye koyuldu.Tabağım da gitti iyi mi?Kendime yeni tabak hazırlayıp yanlarına oturdum. Abim ,ben ve Aral yemeğe devam ederken Mert ve Hüso da maç ile alakalı öngörülerini paylaşarak salona geçtiler. Aral bitirip ikinci tabağını alırken "Yalnız mücver çok iyi olmuş uzun zamandır bu kadar lezzetlisini yemiyordum. Neriman teyzenin ellerinden öp benim için." Diyerek abime seslendi.

 

"Ellerini öperim öpmesine de Neriman Sultan yapmadı mücveri." diye karşılık verdi abim.

 

"Kim yaptıysa onun ellerinden öp o zaman oğlum ne uzattın." Diye yemeğine devam ederken Aral'ın bu lafına karşılık abim ellerime uzanıp öperken Aral şaşkın şaşkın bizi izliyordu .

 

"Sen mi yaptın mücveri?"diye bir soru göderdi bana.

 

"Evet." Diye ben gururla cevap verirken Aral'ın şaşkın bakışları devam ediyordu. Bu tepkisine karşılık söylenecekken abim benim yerime cevap verdi;

 

"Sen niye öyle bakıyorsun hıyar benim kardeşimi beceriksiz mi belledin. Beceriklidir o, ne diye bu kadar şoke oluyorsun yani."

 

"Yok ondan değil- " diye cevaplayacakken Hüso içeriden beyler hadi bizimkiler çıkıyor diye seslendiğinde ayaklanarak içeri girdiler.

 

Mutfağı üstün körü topladıktan sonra ben de salona geçip tekli koltuğa yerleştim.

 

"Hadi oğlum hadi Arda..."

 

"Demiral olacaktı Demiral o kaçırmazdı ."

 

"Ferdiye bak be koçum benim nasıl da yırtıyor kendini."

 

"LAAAAN o kaçar mı lan hay ben senin..."

 

" Oğlum kale boş lan kale BOŞŞ."

 

"Barış da tazı gibi mübarek duramıyor adam nasıl bir dalak varsa..."

 

" Ben kesin verirdim."

 

"Hadi Samet hadi , hadi lann. GOOLLLLL!!!."

 

"Mert! Mert AHTAPOT MUSUN ÖRÜMCEK MİSİN !? O nasıl kurtarış ."

 

Gibi tepkilerle maç çok hararetli ve kaotik bir şekilde son bulurken herkes hüzünle oturduğu yerde kalakaldı .Çünkü ilk yarıdaki 1-0 üstünlüğümüz ikinci yarı olağan üstü bir saçmalıkla 2-1 olan bir skorla mağlubiyete döndü.

 

Loading...
0%