@muhammedguner46
|
Vücudunuzda gereksiz olduğunu düşündüğünüz bir uzvunuz ya da organınız var mı? Ve neden? İlk soruya cevabımızın aynı olduğunu düşünerek; bize verilen hiçbir şeyin gereksiz (öylesine) olmadığı çıkarımını yapabiliriz! Duygularımız tıpkı uzuv ve organlarımız gibi elzemdir! Nasıl ki (olmasına rağmen) sağ kolumu kullanmayacağım, burnumla ne nefes ne de koku alacağım ve benzeri cümleler kurmuyorsak; öfkelenmeyeceğim, sevmeyeceğim ve benzeri cümleler de kurmamalıyız! Örneğin: Cinsellik; bastırırsanız, sizi rüyanızda bulacaktır! Abartırsanız da bireysel olacak, aşağılaştıracaktır. Daima ölçülü, daima... Duyguları bastırmak. Onları yok etmez! Aksine güçlendirir ve sırtımızda yük haline gelirler. Uzuvlarımız gibi kesip atma imkânımız da yok! Kaldı ki kesip attığımız bir uzvu tamamen yok edebileceğimiz sanrısına düşmeyin! Bacağı olmayan birinin, topuklarının ağrıyabileceğini biliyor muydunuz? O halde "fantom ağrısı"nı araştırınız. Hâlihazırda somut bir varlığımızdan bile tam anlamıyla kurtulamıyorken; soyut olan duygularımızı bastırma çabamıza, ne demeli? Baraj taşarsa felaket olur. Fakat doğru kanallardan dağıtımı yapılırsa nice güzellikler olur... Bu nedenle yanlış istikamette olan duygularımızın istikametini değiştirmeliyiz. Böylelikle onlardan zarar değil yarar görmüş oluruz. Duygularımızı neden bastırırız? Genel anlamda duyguları iki ayrı kefeye koyarız: İyi duygular ve kötü duygular. Toplumsal ve kişisel olarak değişen bu; "iyi ve kötü" duyguları, iki açıdan da inceleyelim. Öfke; genel olarak "kötü" duygu sayılır. Hatta "öfke" iyi bir duygu deseniz; etrafınızdakiler size farklı bir yaratığa bakıyormuşçasına bakabilir. Paylaşmak ise "iyi" duygu olarak kabul görür. Yukarıdaki durumun tam tersi "paylaşmak" için de geçerlidir. Bireysel açıdan bakacak olursak; öfke "iyi" - paylaşmak "kötü" olarak değerlendirilebilir ve şahsi olarak bir sakınca yoktur. Ama duygular ne iyidir ne de kötü!.. Duyguları iyileştiren de kötüleştiren de bizleriz. Şu var ki bütün duygular (var olması hasebiyle) temel ihtiyaçtır. Lakin orantılı kullanılması gerekliliği göz önünde bulundurularak!.. "Öfke" ve "paylaşmak" üzerinden devam edelim: Öfke, nasıl iyi bir duygu olabilir? Hakkınız yenildiğinde; öfkenizi bastırıp, susarsanız ne olur? "Az, çoğa gider." ve bastırdığınız öfkeniz dağlaşır, yanardağlaşır, içinizde patlar ve yıkıma uğrarsınız! "Öfke"yi iyi bir duygu saymıyor, 'gerekli' diyor ve dozunda kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Az önceki örnekte, öfkenizi fazlasıyla kullansanız ne olurdu? Hakkınız yenildiği anda masadaki bıçağı kaptığınız gibi... Böylece "öfke"yi iki ayrı durumda incelemiş olduk. "Paylaşmak" için de bakalım. Bir yoksulla ekmeğinizi paylaşmak çok iyidir. Ama bir şerefsizle hayatınızı paylaşmak çok kötü!.. Tam da burada şunu belirtmeliyim: Hiçbir duygunuzu suçlamayın! Orantılı kullanamamanızdan ötürü sorumluluğunuzu bilin! Bir caninin, eşini sevdiğine kimse inanmaz. "Seven insan 'nasıl' öldürebilir?" diye sorabilirsiniz (gayet tabii olarak). Lakin size o caninin sevdiğini iddia edeceğim. Gazetenin üçüncü sayfasında "Çok sevdiği eşini, evinde başkasıyla yakalayınca..." Benzeri bir habere rastladık. Haberdeki cani, eşini sevdiğinden katletti. Ama bu "sevmek"i kendi içinizdeki "sevmek"le karıştırmayın. Caninin "sevmek"i kötüleştirilmiş "sevmek"tir. "Sevgi" daima iyi bir duygu değildir. İnsan celladını sevebilir! Burada "sevgi" ya da "nefret"i suçlayamayız! Yalnızca duyguların orantısız kullanılmasında hata bulabiliriz. Daha da somutlaştırmak adına; somut olan "kalem" ile anlatalım: Kalem, ne kadar da mükemmel bir icat değil mi? Genelde tarihin miras bırakılmasında, gelişmişliğin aktarılmasında, tecrübe aktarımında ve daha nice güzel şeylerde kullanılmakta. Ama bu her zaman iyi olduğunu göstermez! Fikri bakımdan "Adolf Hitler"in de elinde kalem vardı ve dünyamıza verdiği zarar malumunuzdur. Fiili bakımdan; kalemle bir insan öldürülebilir ya da göz çıkarılabilir. Buradan da anlaşılacağı üzere "kalem" iyi ya da kötü denilemez. Ama kalem, (tıpkı duygular gibi) iyi ya da kötü amaçla kullanılabilir. Kalem de duygular da araçlardır. Amaçlar; araçları, iyileştirir ya da kötüleştirir! Duygularımızı orantılı kullandığımızda, çok daha anlayışlı ve iyi bir toplum olacağımız inancı ve dualarıyla... Esen kalınız. |
0% |