@muhammedguner46
|
13.01.2022
Kibritin ormana atılışını izliyoruz. Vahşet... Kimimiz, cansız ve idraksiz nesneye; 'kibrit'e, suç buluyoruz! Kimimiz, "Ormanın orada ne işi var?" sorusuyla aklımızı çöpe atıyoruz. Orman yanıyor... Kimimiz (haşa) yağmur yağdırmayan Allah'a küfrediyoruz. Kimimiz kibriti çakan eli sorguluyoruz ve benzeri tüm elleri kırmamız gerektiğine kanaat getiriyoruz. Kimimiz elimize pankart alıp, faili bilmeksizin bangır bangır bağırıyoruz; ormanları yakana lanetler olsun... Anlayamıyoruz... Hâlihazırda sönmesi gereken bir "orman yangını" varken; biz söndürmeye çalışmamakla dahi 'yangın'ı körüklüyoruz! Yangının aslı manevi... Çözüm aramak varken, sabahtan akşama sorun konuşuyoruz! Kendimize toz kondurmazken, başkalarını heyelana terk ediyoruz! İki satır sosyal medyada paylaşım yaparak, içimizi ferahlatıyoruz... İsyan ediyoruz... Kaçtığımız sona dairesel parkurda koşuyoruz! Bir yangın bitti sanırken, bir başkası başlıyor! Yangından yangına koşuyoruz!.. Yanarken dökmediğimiz suyu, söndüğünde de dökmediğimizden; küllerinden bir daha ve bir daha doğuyor yangın! Bu manevi yangını ancak iman suyuyla söndürebiliriz! İmanın ferahlatıcı ve refahlatıcı gücünü doğru tasarruf etmeliyiz! İmanımızla önce kendi yangınımızı söndürmeliyiz. Ki başkalarını da yakmayalım! Yoksa kendi sorunumuzu tam olarak çözmeden, başkalarına çözüm olmaya çalışıyor; bir başka "sorun" da biz oluyoruz! En çok da sorumluluğu kendimizde aramalıyız. İmanı önce kendi kalbimize nakış nakış işleyip; insanları, bu buhrandan kurtarmalıyız! Küfrün ve gafletin yangınını; imanın ve bilincin suyuyla söndürmeliyiz. Allah yardımcımız olsun... |
0% |