@muhammedguner46
|
24.04.2022
Neymiş? "Halkın; halk tarafından, halk için yönetilmesi." Demokrasi... Demos ve kratos kelimelerinin birleşimiyle oluşan ve antik yunan menşeili bir kelime. "Demos" halk ve "kratos" da yönetmek demek. Halk ve yönetmek... Koyunların, çobanını seçmesi ve sürünün; sürü tarafından güdüldüğü gülünç iddiası! Koskoca bir milletin içerisinde gerçek anlamda kendini yönetebilen kaç kişi vardır? Kendimizi bile yönetmekten aciz olan bizler; devleti yöneteceğiz öyle mi? Bir bir kendi kendimizi yönetemesek de birleşip devleti yöneteceğiz?!. Genel seçimler her beş yılda bir yapılıyor. Biz de bizi, biz yönetelim diye; bizden birilerini görevlendiriyoruz. Her beş yılda bir... Ne yapmış oluyoruz: Halk olarak; halkın, halka, halkça, halktan, halkalı tatlı?!. Demokraside halkı ancak halk (her beş yılda BİR) yönetebilir. Bilhassa din gibi saçma safsatalar yönetemez?!. Her ne kadar siyasetçiler; "Demokratik olacağız, şeffaf olacağız (Biz yönetirken; siz bön bön izleyecek ve siz yönetiyorsunuz sanacaksınız.)..." gibi söylemlerde bulunsalar da; demokrasi de siyasetin ve siyasetçilerin kullandığı bir palavradır. Bir düşünün... Seçtiğinizi sandığınız lideri, gerçekten siz mi seçtiniz? Yoksa size gelene kadar birçok kişi tarafından seçildiler mi? Biz; seçilmişleri, seçiyoruz! Seçen seçmiş, sonuçta seçilmiş işte... Çok kurcalamayalım?!. Demokrasinin en büyük kusuru; daha kendi kendini yönetemeyen fertlerin oluşturduğu halkın, devleti yönetebileceği iddiasıdır! Bütün halkın dâhil olacağı bir meclis yapıp, halkın tamamını milletvekili yapsak da yine kusursuz yönetim olamayacak... Yönetimi bir ailenin tekeline bırakmak da hoş değil. Monarşiden bahsediyorum. Demokrasinin zıttı denilebilir monarşiye. Monarşi, bizdeki saltanat. Saltanat, demokrasiden yeğ bir sistemdir. Buradan saltanatın tekrar gelmesini ve yönetimi yalnızca bir ailenin tekeline bırakmak istediğimiz çıkarılmasın! Saltanatta hükümdar olma ihtimali olanlar, çocukluğundan itibaren buna göre eğitilirler. Fakat demokraside hükümdar kırk yaşındayken, kendisinin bile yönetebileceğinden haberi olmayabilir. Bir tarafta çocukluğundan itibaren hazırlanan bir hükümdar varken, diğer tarafta kırkından sonra "bilhassa" hitabeti güçlü olduğu için hükümdar olan var. Saltanatta yönetim yalnızca bir ailenin tekelinde olmasa, harika... Demokraside (güya) yönetime halk da katıldığından, yanılma oranının azaldığını sanmayın. Doğru organları ele geçirdiğinizde tüm milletin beynini felç edebilir, burnunun ucunu göremeyecek kadar kör edebilirsiniz. Bilhassa medya yoluyla... Peki ne yapacağız? Devleti biz yönetmezsek, bir aile yönetmezse; kim yönetecek? Devlet yönetmekten önce kendimizi yönetmeliyiz! Devleti yöneteyim derken, kendini yönetmeyi unutan sürüyle insan bulunabilir. Herkesin kendini yönetebildiği bir millete sahip olan devlet; hangi sistemle yönetilirse yönetilsin, iyi ve büyük bir devlet olacaktır. Osmanlı 624 yıl hükümranlığını sürdürdü. Dünyaya hükmederken de batarken de aynı sistemle yönetiliyordu. Bilhassa ilk on padişahın döneminde, halkta muazzam bir bilinç söz konusu. Kendini layıkıyla yönetebilen bir halk... Duraklama ve yıkılış dönemlerine bakacak olursak, özellikle halkta bozulma söz konusu. "Nasılsanız, öyle yönetilirsiniz." denilir. Tabii ki batışın tek nedeni bu değil fakat en mühim nedeni bu. Mükemmel insanlar, kusurlu sistemlerle de yönetilse iyi ve büyük bir devlet meydana gelecektir. Fakat kusursuz sistemi; kendini yönetemeyen insanların ellerine bıraktığınızda, hiçbir ilerleme gösterilemeyecektir. Bir müddet sonra sistem bozulacak ve bozulan sistem de insanları bozacaktır!* Bununla birlikte kendini yönetebilen insanlara; kusursuz sistem varken, kusurlusunu dayatmamalı! Elbette kusursuz sistem, kusurlularından yeğdir. Kusursuz sistemi ise ancak kusursuz bir el yazabilir! İlahi el... Bizi yaratan yüce tanrı, elbette nasıl yaşamamız gerektiğine dair kurallar da yaratmıştır! Bu kurallar bütününe, ilahi sistem diyebiliriz. İlahi sistemi, öncelikle kendi ruhumuza işlemeliyiz. Daha sonra milletin... Zaten devleti oluşturan da millet olduğundan; ilahi sistem, devletin her kurumuna ilmek ilmek işlenmiş olur. Böylelikle dünya üzerindeki, en az kusurlu yönetim biçimini elde etmiş oluruz. Önce kendimizi ve sonra devletimizi layıkıyla yönetebilmemiz temennilerimle... * "Bozulma süreci iki aşamalıdır: Önce insanlar sistemi bozar, sonra sistem insanları bozmaya başlar." Ataleti Yenmek - Mümin SEKMAN |
0% |