13.06.2022 15.59

"Bu süslü püslü sözler söyleme çabaları, kendinizden geçercesine âdeta kelimeyi ruhunuzdan doğurmanız için ıkınmalarınız, onlarca yere çekilebilecek kelamlar, yarım yamalak cümleler ve bir şiirinizi koca bir romandan üstünmüşçesine okumalarınız; Yer yer bir varoluş mucizesini insanların kulaklarından ruhlarına fısıldarcasına narin narin okuyuşlarınız.

Şiirlerinizi neredeyse tanrı kelamının bir altı olarak görüyor ve diğer edebi türlerin hiçbirini kıyasa dahi lüzum görmüyorsunuz.

Siz şairler kendinizi ne sanıyorsunuz?"

* * * * *

Şair; yazarın bu sözlerinden, içindeki yarasını gördü ve:

"Kelimeler; tanrımızın yarattığı en mükemmel mucizelerdendir. Bizlerse onlarla dans eder ve hatta sevişiriz.

Kelimeler, bizleri; sizleri hiç etkileyemeyeceği kadar çok etkiler. Kelimeler bizim kara deliklerimiz ve varoluşsal büyük patlamalarımızdır.

Çok güzel söylediniz; kelimeleri ruhumuzdan doğururuz. Kelimeler bizim manevi çocuklarımız...

Bizler, ruhumuzu; kelimeler sığdıracak kadar büyütmüş ve hatta doğuracak kadar da genişletmiş insanlarız.

Sizlerse, kelimeleri; çok güvendiğiniz aklınızdan ve bir parça da kalbinizden geçirir, âdeta hapşururcasına alelacele çıkarır ve yazarsınız.

Bizler onları sahiplenir, içselleştirir ve bizim olduğunu damgalayarak kağıda geçiririz.

Yazdıklarımızın onlarca yerlere çekilebilmesi; kelimelerin derinliklerini anlamamız ve anlatabilmemizden kaynaklı.

Şiirle kelimelerin derinliklerini resmederiz.

Okuyucu ise bakabildiği derinlik ölçüsünce anlar.

'Yarım yamalak' dediğiniz, cümlelerimizi ise tamamlaması için okuyucumuzun ruhuna kondururuz.

Herhangi bir romanı, şiirle kıyaslamaya değer bulmayız.

Varoluş mucizelerinin kimini kelimelerin derinliklerinden keşfettiğimiz ve o değerle fısıldayarak okuyuşlarımız da doğrudur.

Şiirlerimizi tanrı kelamıyla kıyaslamıyor ve tanrıya yaklaştırıcı güçte görüyoruz.

Biz şairler; kendimizi bir peygamber sanmıyoruz, bir halk da bir yazar da!.. Sûr'dan bir nefes çekiyoruz ve halkın ruhuna üflüyoruz..." dedi şair gülümseyerek; bakarken yazarın donmuş suratına...