@muhammedguner46
|
24.05.2022
Yazar kalemi eline aldı. Çevirdi, çevirdi ve biraz da defterini sevdi. Yazmaya aşık olduğu yüzündeki tebessümden de anlaşılmakdaydı. Yine öykü yazmak istiyordu. Halbuki sürdürmesi gereken birkaç kitabı daha vardı. Kendi kendine, "Giriş, gelişme, sonuç" deyip, duvara odaklanıyordu. Neyse ki tek yaşıyordu. Yazarken ki hallerini görüp de onun deli olmadığına inanmak çok zordu. Yazdığı paragrafı çok beğendiğinde kalemi öpmeler, yazma süreci evlilikmişçesine damat gibi oynamalar ve daha nicesi. Sözün uçup, yazının kalmasından ziyade; düşüncelerini bir mimar edasıyla, kelimelerle inşa ediyordu. Gereksiz düşüncelerini atlıyor, en gereklilerini de temelde kullanıyor ve gereklilik derecesine göre azalta azalta kat çıkıyordu. Odaklandığı duvara bakarken; "Basit düşün." dedi. Duvar sarı renkliydi. "Bütün her şey sarı olsaydı." diye düşündü. Buradan bir öykü çıkacağını hissetti. Her şeyin sarı olduğu bir evren kurguladı hayalinde. *** Her şey duvardaki sarıdandı. Hiçbir şey bir diğerinden ayırt edilemiyordu. Hiç kimse her şey sarı demiyordu. Sarıdan başka renk yoktu ve bu nedenle sarı diye bir şey de yoktu. Tüm canlılar kördü ya da öyle zannediliyordu. En azından sarının birkaç farklı tonu olsaydı, bunu tam olarak kavrayabilirlerdi. Muhakkak ki bizim gibi açık sarı kapalı sarı demezler ve sarının her zerresine ayrı bir isim koyarlardı. Sarı evrendeki bir varlık, etrafını yoklayarak ilerliyorken; uzun bir dal kafasına çarptı. Dal kırılmıştı ve içinden bir öz damladı. "Nasıl? Görüyor muyum yani?" dedi. Gördüğü yalnızca daldan damlayan özdü. Özden birkaç damla ellerine bulaşmıştı. İlk defa ellerini görmeye başlamış; çok korkmuş ve şaşırmıştı. Önce ellerini gizlemeye çalıştı. Daha sonra korkusunu yendi, derin bir nefes aldı ve kendini tamamen özle boyadı. Sarı evrendeki varlıkların çığlıklarını işitiyordu. Kör olmadığını anlayanlar kendisine doğru koşuyordu. Onları da boyamaya başladı. Farklı dallar kırmış ve farklı renkte özler bulmuştu. Boyadıklarının kimini eğitti ve onlar da başkalarını boyamaya başladı. Artık tüm canlılar boyanmıştı. Sıra cansızlara geçmişti. Herkes istediğini, istediği renge boyuyordu. Kimisi ağaçları pembeye boyarken kimisi kirazı maviye boyuyordu. *** "Tamamdır." dedi yazar, kalemini öperken. "Giriş, gelişme, sonuç ve mesaj!.." "Kendini değiştirmeye cesaret eden bir insan, iç ve dış dünyasını da değiştirdi." dedi ve defteri okşayarak kapadı. |
0% |