Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm

@muhammet_01

 

2. Bolüm

 


Hepimiz kapının önünde duruyorduk. Annem, nedense derin bir nefes aldıktan, sonra kapıyı çaldı. Bu garibime gitmişti. Annem kapıyı çaldıktan sonra, kapıyı açan olmadı. Bir daha çaldı, bir daha, ve bir daha... Ama kimse kapıyı açmamıştı. Annem "galiba kimse yok, hadi gidelim" dedi. Kaya annemi durdururken, anne dur biraz bekliyelim" Dedi. Annem ise "peki, bekliyelim" diyerek tekrar kapıyı çaldı. Bu sefer, kapıyı biri açtı. Kapıyı açan kişi, bir kadındı. Kadın "Meliha" dedi. Annem ise sustu. Kadın ise "Meliha ne işin var burda" diyerek bize baktı. Annem, "leylim, evim yandı, sende burda bir aylığına kalabilir miyiz"? Dedi. Leylim ise çok şaşırarak, "tabiki kalabilirsiniz, buyrun geçin" dedi. Teyzemin adı leylimdi. Bu ismi ilk defa duyuyordum. Ve çok güzel bir isimdi. Ama şaşırdığım bir şey vardı. Annem ve teyzem birbirlerine sarılmamışlardı. Ve aralarında ne kadar belli etmeselerde büyük bir soğukluk vardı. Annem içeri girdi. Ardından özge ve kayada girdi. Tam ben de girecekken, içerden biri aniden çıkıp, bana çarptı.

 

"Leylim"

 


Biri kapıyı çalmıştı. Yataktan kalkıp, kim bu densiz sabahın köründe geldi, diye pencereden bakmak istedim. Bakmaz olaydım. Gelen kişi yıllardır görmediğim kız kardeşim melihaydı. Bu nasıl olabilir di ? Yoksa... Öğrenmişmiydi.

 

Telaşlı telaşlı, hemen yatak odasına gidip kudreti uyandırdım. "Kudret çabuk kalk çabuk" Kudret ise bana bakıp uykulu bir ses ile "bırak biraz daha yatayım leylim ne bu sabahın köründe kahvaltı aşkı" dedi. "Ne kahvaltısı be adam, çabuk giyin ve git" dedim. Kudret ise bana aldırmayıp tekrar uyudu. "Kudret Meliha burda!!! çabuk gitmen gerekiyor" dedim. Kudret ise "ne" dedi. "Hadi çabuk ol" diyerek kudreti zorla olsada kaldırdım. Kudret ise hemen pencereden bakacakken onu durdurdum. "Ne yapıyorsun ya görücek seni aptal" dedim. Kudret korkudan hemen giyinip, aşağıdaki gizli bölmeye saklanmıştı. Bende talaşımı üstümden atarak, kapıyı açmaya gittim ve açtım. Ve onu gördüm. Yıllardır görmediğim kız kardeşim melihayı. Onu çok özlemiştim... Hemde çok...

 

"Yağmur"

 


Adamın bana çarpmasıyla biraz sarsıldım. Adam ise, "çok özür dilerim hanımefendi aceleden oldu" dedi. Bende "sorun değil" diyerek kendimi düzelttim. Ama bir dakika... Bu adam... Bu adamı tanımıyordum. Ama daha öncede görmüş gibiydim... Kokusu... Sanki... Neyse dedim. Kendimi susturmuştum. Çünkü düşündüğüm şey imkansızın ta kendisiydi.

 

"Kudret"

 


Çarptığım kız artık içeri girmişti. Kız gider gitmez "canım kızım" diyerek oradan uzaklaştım.

 

"Yağmur"

 

Teyzemin evine girdiğimiz an, garip bir hava ile karşılaştım. Sanki böyle ev kendi haline bırakılmıştı. Evdeki eşyalar hiç kullanılmamış, hiç ellenmemiş gibiydi.

 

Ôzge hemen eşyalara dokunmuştu. Kaya ise kendini balkona atmış manzaraya bakıyordu. Manzarada güzeldi.

 

Teyzem yani leylim garip bir kadındı. Aynı zamanda anneme biraz benziyordu. Annem demişken annem ise küçük bir sandalyeye oturmuş, yere bakıyordu. Sanki utanmış gibiydi. Harbi annem neyden utanıyordu.

 

Teyzem baktı hepimiz susmuş, öylece bekliyoruz.

 

"Eee nasılsınız çocuklar" diyerek oda koltuğa benim yanıma oturdu. "Galiba bir teyzeniz olduğunu yeni ôğreniyorsunuz, o zaman kendimi tanıştırayım. Ben leylim, annenizin ablasıyım." Dedi. Özge ordan hemen lafa atladı, ve teyzem ile benim arama oturarak, sevecen bir tavırla,"Ben kendimi tanıştırayım, teyzecim. Ben özge. Memnun oldum. Ardından kayada balkondan çıkıp geldi ve "bende kaya memnun oldum teyze." Dedi. Teyzem bir özgeye bir de kayaya baktı, ve "ikizsiniz galiba" dedi. Özge ise "maalesef ikizim" dedi. Kaya da özgeye "evet maalesef öyle teyze" dedi. Annem birden araya girip, "hadi siz biraz dışarı çıkın da ben teyzenizle konuşayım" dedi.

 

Teyzem ise tersini söylerek, "biraz daha kalsalardı, hem şu kızla tanışmadım daha" dedi. Annem ise "sonra tanışırsınız hadi gidin dışarı" dedi. Biz kalkmayınca annem hepimize öyle bir baktı ki kalkmak zorunda kaldık. İlk ôzge evden çıktı, daha sonra, kaya, ve ben tam çıkacakken durdum ve "bende yağmur teyzecim memnun oldum" dedim. Ve üçümüz dışardaydık.

 

"Meliha"

 


Konuşmak için çocukları dışarı çıkardım ama bir türlü kelimeler boğazımdan çıkmıyordu. Dilim tutulmuştu. Yıllar sonra ablamı karşımda gôrmek çok garip bir şeydi. Leylim bana baktı ve "artık konuşucak mısın, Meliha "? Dedi. Ben onun yüzüne baktım ve "şey leylim biz burda 1 aylığına kalıcaz, ben iş ve ev bulayım sonra hemen gidicez olur mu". Dedim. Leylim bana tam 20 saniye baktıktan sonra, "abla, hani, bana demiştin ya, "bundan sonra ne ölüme, ne de dirime...
Demiştin. Hatırlıyor musun ?

 

Ben çok büyük yutkunduktan sonra, "leylim konuşmak istemiyorum, sen sadece, cevap ver. Kalalım mı, yoksa gidellim mi"? Dedim. "Sana burdan defol git derdim, ama dua et çocukların var" dedi. Ben daha fazla dayanamadım, kalkıp gittim. Tam çıkacakken, leylim bana "çünkü bu hikayenin masumları, onlar. Özelliklede yağmur... Dedi. Önce biraz durdum ve çıktım.

 

"Özge"

 


İkizim ve ablamla dışardaydık. Hava güzeldi. gülüşüp, geziyorduk. Kaya bana, "özge,". Dedi. Bende ona "efendim". Dedim. Kaya bana gülerek, "teyzemin evini de yakmazsın demi" dedi. Ablam yağmur ordan kahkaha attı. Ben şaka edasıyla "yaa kaya, saçmalama, tabiki de yakıcam" dedim. Ve hepimiz güldük. Sonra bir simitçi gôrdük, kaya hemen bize 2 simit alıp geldi. Kendisi yemek istemediğini söyleyip, 2 simidi bir bana diğerini de, ablama verdi. Yolda giderek simidi yedik. Çok ta uzağa gitmemiştik. Evin oralarındaydık. Ablam saatin geç olduğunu söyleyip. "hadi gidelim artık, saat geç oldu" dedi. Kaya ise "iyi o zaman hadi eve gidiyoruz," dedi. Bende "tamam" diyerek, eve doğru yola çıktık.

"Yağmur"


Eve geldiğimizde, annem kapının önünde bizi bekliyordu. Yanına gittik. Kaya " hayırdır anne, ne oldu"? Dedi. Annem de "sizi bekliyordum sadece, saat geç oldu çünkü". Dedi. Bende "Geldik geldik merak etme," diyerek, içeri girdik. Eve girdiğimizde teyzem masaya öyle yemekler koymuştu ki, aklım şaştı. Özge " ooo teyze, neler yapmışsın böyle"? Dedi. Kaya ise "ben affınıza sığınıyorum, masaya hemen oturucam" dedi. Teyzem, hepimize baktığında öyle bir, güzel şekilde gülüyordu ki, sanki, bizi özlemiş gibiydi. Hatta yanında olmamıza rağmen, bizi hala özlüyordu. Teyzem "bunları sizin için yaptım çocuklar hadi yiyin" dedi. Ben "teşekkür ederiz teyze eline sağlık, diyerek teyzeme ister istemez sarıldım. Teyzeme sarıldığım an, teyzemin kalbi çok hızlı atıyordu. Teyzem "ne demek yağmurcum ben sizin teyzenizim" dedi. Özge ise "de hadi ama bırakın şu duygusallığı da yemek yiyelim kurt gibi açım vallahi" dedi. Teyzem ise "hadi yiyelim" dedi. Ve masaya oturup yemek yemeye başladık. ​Yemek yerken, özge birden, "​​​​teyze çok merak ettim, senin mesleğin ne, ne iş yapıyorsun"? Dedi. Ben de "kesin aşçıdır çünkü çok güzel yemek yapmış" dedim. Ama teyzem biraz gülüp biraz da sanki kekeleyerek " ben şey" dedi. Ve ordan annem atlayıp, "yağmur doğru bildi, teyzeniz aşçı" dedi. Ben gülerek, "nerden bildim ama, işte bu" dedim. Kaya ise "vallahi helal olsun teyze mükemmel yapmışsın gerçekten" dedi. Teyzem tam konuşacakken, annem "tamam hadi susun da yemeğinizi yiyin" dedi. Ve hepimiz sustuk. Yemekler bitmişti. Herkes bir köşeye geçip, oturmuştu. Annem tek başına, kaya balkona, özge ise teyzemin yanında rahat konuşuyordu. Ben de kayanın yanına balkona gittim. Çünkü balkonları çok seviyordum. Kayanın yanına geldiğimde, kaya sandalyeye oturmuştu. "Ne yapıyorsun yakışıklı" diyerek yanına bir sandeyede ben çektim ve oturdum. "Hiç, eski evimizi düşünüyordum" diyerek kafasını diğer tarafa çevirdi. "Bende, senin aynılarını düşünüyordum". Dedim. Kaya ise "abla, sence teyzem iyi biri mi" ? Dedi. "Bence iyi biri, neden öyle düşündün" dedim. Kaya, "bilmiyorum, sonuçta bir teyzemizin olduğunu yeni öğrendik, kimdir nedir, daha bilmiyoruz" dedi. Ben, "sen onları, düşünme de, git bize bir dışardan kahve al gel". Dedim. Kaya ise "iyi hadi gideyim bari, hem biraz dolaşmış olurum". Dedi. Bende, " hadi git" dedi. Kaya, ayağa kalkıp, gittikten sonra, balkondan aşağı baktım. Ve onu gördüm. Bana çarpan adamı... Buraya bakıyordu. Benim ona baktığımı gorür görmez, hemen hızlı adımlarla gitti. "Neyse" diyerek, biraz etrafı seyrettim. İstanbul... Ne kadar büyük, bir şehir böyle... Ve de güzel... Ama ​​​​​"güzel olduğu kadarda, zalimdir..."
Demişti, biri...

"Özge"


Herkes uyuduktan sonra, balkona çıktım. Balkona çıktığımda, sakin bir gece havası vardı. Aklıma birden bütün olanlar, geldi. Onları düşündüm. "Evimizi..." Onu nedense çok özlüyordum. Biraz oturdum. Ve İstanbul'u seyrettim. Bir kaç dakika sonra, kapının açılıp kapandığını duydum. Sanırım, Biri dışarı çıktı. Bu kimdi... Balkondan aşağı baktığımda, teyzemi gördüm. Teyzem... Niye böyle güzel ve şık giyinmişti... Ve bu saate nereye gidiyordu ? "Halla halla noluyor be" diyerek, ağzım açık kaldı. Ve teyzemi takip etmek istedim. Ama bunu yapmamalıydım. Teyzem gözden kaybolduğunda, dayanamadım ve bende evden çıktım. Teyzemi, resmen takip ediyordum, hemde İstanbul'u bilmeden... Etrafta çok az insan vardı. Çünkü saat 23:01' idi. Teyzem kırmızı ve ışıltılı uzun bir elbise giymişti. Uzun bir takipten sonra, teyzem bir yere girdi. Çok şaşırmıştım. Çünkü teyzem, pavyona girmişti. Teyzem, içeri girdikten sonra, gôzüme bir afiş takıldı. Bu afişte teyzem vardı. Afişin üstünde, "ünlü solist, leylim"
Yazıyordu. "Nasıl yani" diyerek, içeri biraz daha bakmaya çalıştım. "Teyzem, pavyonda şarkı mı söylüyor" dedim. Şok olmuştum. "Tam hayallerimde ki gibi..." Diyerek, eve hızlı adımlarla geri gittim.

Son.

Arkadaşlar kitabıma gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim. 😍 Bolümleri oldukça hızlı yazmaya çalışıyorum. Ama üniversite sınavına hazırlandığım için yeni bölümler artık cumartesi ve pazar günleri gelicek. Kitap için düşünce ve yorumlarınızı bekliyorum. 🤍 Sevgiyle kalın...

 

 


​​


 

​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%