Yeni Ãœyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@mulatavepamuk

Hayatımızda kendimiz için vermemiz

gereken bazı kararlar vardır . Bende kararımı verip sevdiÄŸim mesleÄŸi yapmak için Hakkariye gelmiÅŸtim.

Elimi Harun beye uzatarak ;

"Merhaba" dedim. 

Muhtemelen elli yaÅŸlarındaydı. Saçlarına çoÄŸu kısmına ak düÅŸmüÅŸtü.

"Merhaba Defne hanım hoşgeldiniz. "

"SaÄŸ olun hoÅŸbulduk. "

"Ooo Yağızım sen işten vakit bulup gelirmiydin buralara. "

" görev icabı Harun abi"

Beni buraya getirmesine görev demiÅŸti,albayın yakını deÄŸilmiydi bu adam?

Benim için böyle demesi kırıcıydı ama muhtemelen bir daha onu görmeyeceÄŸim için sustum.

Harun bey'e dönerek;

"Biz zaten ev ile ilgili konuÅŸmuÅŸtuk bir an önce eve bakıp anlaÅŸsak olur mu Harun bey? "

"Bende ondan bahsedicektım.

Kızım kusura bakma anlaştık ama iki odanın boyanması gerekiyodu.

Tadilat için dün boyandı ve kurumadan eve giremessin.

Bana bir hafta verebilir misin? "

Benden önce Yağız müdahale etti.

"Harun abi,anlaşmışsınız zaten yol yorgunudur."

"Valla oğlum ben ev arkadaşıyla konuştum bir hafta sonra gelecekmiş.

Bende onu Defne hanımla karıştırdım.

Ondan evi dün boyatmaya karar verdim."

"Harun bey benim yeni tayinim çıktı.

O kadar anlaştık, diyelim ki bir hafta beklemeyi kabul ettim. Nerede kalacağım? "

"Kızım haklısın ama boya kurumadığı için evde kalamazsın tehlikeli. "

Yağız bana şefkatli bir şekilde bakıp konuştu;

"Boyalı evde kalamazsın. Albay ile konuşalım muhtemelen askeriyede kalırsın."

"Askeriyede mi?"

"Sana sabah kalkıp bizle on tur koş diyen yok ki sadece kalırsın. Kızlarla anlaşırsın da belki hem.

"baÅŸka seçeneÄŸim yok gibi görünüyor."

"Harun abi kesin haftaya bitsin boya iÅŸi."

"Tamamdır Yağızım, eyvallah. "

"Gidelim biran önce , bize müsade abi. "

Bende Harun bey ile vedalaştıktan sonra arabaya bindik.

"Kemerini tak "

Demesiyle kemerimi taktım.

Arabayı çalıştırıp yola çıktıktan dakikalar sonra ilk defa o konuÅŸtu.

"Nereden geldin? "

"Ankara normalde gelmeme annem çok bozuldu ama öÄŸretmenlik benim hayalim onun için buralara geldim."

Deniz mavisi gözlerini saniyelik gözlerime deÄŸdirdi ;

"Burası zordur ne olacağı belli olmaz. "

Dediği doğruydu ama bu zorlukları bilerek gelmiştim.

Bu sözünden sonra aramızda tekrardan bir sessizlik oldu.

Yan profilden çok çekici gözüküyordu kumral saçlarının uçları alnına dökülüyor,üzerine giydiÄŸi beyaz t-shirtle kasları gözler önüne serilmiÅŸti.

Onu izlediÄŸimi farketmiÅŸ olmalı ki deniz mavisi gözlerini kahvelerimle buluÅŸturdu.

O an tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

Utanıp yüzümü camdan tarafa çevirdiÄŸimde dikiz aynasından yüzümün kızardığını gördüm.

Kafamı geri ona çevirdiÄŸimde gözlerim onun tebessümünde takılı kaldı.

Camdan vuran rüzgarla düz saçlarım dağıldı saçlarımı kulğımın arkasına sıkıştırdım.

Askeriyenin önünde durduk arabadan indik,cidden çok büyüktü.

Seninki de soru o kadar Asker nerede kalıyor sanıyorsan?

"Bu arada senin mesleÄŸin ne? "

"Benimki meslek deÄŸil"

DediÄŸinde yüzünde; iyi ki dolu, gurur dolu bir tebessüm vardı.

"Vatanım, gururum, her şeyim."

Ona bakan gözlerimde minnet ve gurur vardı.

"Asker misin? "

Elini bana doğru uzattı;

"Yüzbaşı Yağız Alp KAYA"

Åžaskınlıkla aÄŸzımaçilirken kendimi son anda toplayıp uzattığı elini sıktım;

"Defne KIRAÇ"dedim.

Askeriye kapısına adımlarken yanında küçücük kaldığımı hissediyordum.

Ä°çeriye girdiÄŸimizde askerler Yağıza asker selamı veriyor.

Yağızsa onlara başını sallayarak karşılık veriyordu.

Merdivenlerden çıkarken ona yetiÅŸemediÄŸimi anlamış olacak ki yavaÅŸladı.

Bu ince düÅŸüncesi nedensizce hoÅŸuma gitmiÅŸti.

Koridora geldik.

Asker formasıyla sarışın bir adam bize doğru geliyordu.

Ela gözleri çok güzeldi ve bütün heybetiyle yanımıza gelip Yağıza asker selamı verdi.

Selam verdikten sonra bütün ciddiyeti kayboldu .

Yağıza muzipçe bakıp ;

"Ooo komutanım siz askeriyeden çıkar mıydınız? "

"Adam ol Süleyman,albay odasında mı?"

"Odasında komutanım"

"Benide süzdükten sonra başıyla selam verdi ve Yağıza bakıp sırıtmaya baÅŸladı."

"Sırıtma önümde alık alık "

Beni kaÅŸlarıyla göstererek muzip bir tavırla geri komutanına baktı.

Yağız aÄŸzınin içinde bir ÅŸeyler homurdandı ama ne dediÄŸini anlamadım.

Yağız bana dönerek;

"Benim üstümü deÄŸiÅŸtirmem lazım sen Zeynep'in yanına gitmek ister misin? O seni odaya götürsün."

"Hm tamam"

"Süleyman sen Defne hanımı Zeynep'in yanına götür geliyorum ben."

"Tamamdır komutanım rahat olun"

Bize arkasını dönüp yatakhane yitrmisekiz'e girdi muhtemelen onun yatakhanesiydi.

Adının Süleyman olduÄŸunu öÄŸrendiÄŸim adam;

"Eee tanışmadık seninle;

Ben Süleyman "

Ona baktım ve yüzünde sabahtan beri olan muzip tavrı yine gördüm.

"Defne "

"Komutanımı nasıl buldunuz"

Bu sorusuna karşı kaÅŸlarımı çattım.

"Yani sinir bozucu olduÄŸunu demeden edemiyeceÄŸim"havalimanidaki andan bahsediyordum.

Cıkladı"mert adamdır benim komutanım,aynı zamanda dürüst, merhametli ve çok karizmatik, belki ilginizi çeker?"

"Ne münasebet?, hiç sanmam."

"Bende komutanımın askeriyeden çıkmasına ÅŸaşırmıştım.Yakını falan mısınız? yoksa birisini getirmek için çıkmaz."

"Albay teyzemin arkadaşı"

"Anlaşıldı"

Ne anlaşıldı bu adam görev dışında hiç mi dışarı çıkmaz?

Merdivenden inerken bir kaç asker Süleymana selam verdi.

Süleyman;

"Zeynep"

Sarı saçlarını at kuyruÄŸu yapmıştı ve mavi gözleri gerçekten çok güzeldi.

Askeri forma üzerinde muhteÅŸem bir görüntü veriyordu.

Bu görüntü karşısında gurur duydum, imrenmedim desem çarpılırım.

Asker selamı verdikten sonra bana baktı ve tebessüm ederek başını salladı.

Bende tebessüm ettim.

"Emredin komutanım"

" Defne hanım albayın misafiri sizin odadan yatak ayarla Zeynep"

"Emredersiniz komutanım"

Süleyman sırıtarak;

"Mert komutanım nerede biliyor musun?"

Elini sarı saçlarına geçirdi ve düzeltti.

"Ona bir kaç taktik vermem lazım."

Adının Zeynep olduÄŸunu öÄŸerendiÄŸim askerde güldü;

"Haberim yok komutanım ama galiba yine Aslıyı sinir etmiş"

"O zaten Mert in günlük rutini"

Süleyman ela gözlerini benimle buluÅŸturdu.

"O sırada koridordan geçen; üstündekilere bakılacak olursa askeriyenin saÄŸlıkçısı geldi.

Muhtemelen benimle aynı yaşlardaydı.

Zeynep komutana bakarak ;

"Ayy merhaba bir kaç birÅŸey alicam indirim varmış birlikte gidelim Zeynep."diyerek ÅŸakıdı.

"Merhaba Sinemcim" 

Yanında komutanının olduÄŸunu imâ ederek gözleriyle Süleymanı gösterdi.

"Şimdi sırası değil"

Süleyman komutana bakarken resmen gözleri parladı.

Cilveli bir ÅŸekilde kahverengi saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Merhaba Süleyman komutanım"

Süleymanda başını sallayarak karşılık verdi. "merhaba Sinem hanım"

Banada kocaman bir ÅŸekilde gülümsedi.

Çok sempatikti ve insanı gülümsetiyordu.

Bende ona gülümsedim.

"Komutanlarım duydunuz mu yeni öÄŸretmen atanmış bugün geliyormuÅŸ."

Ben de gülümseyerek;

"Åžey...benim"

"Aaa adın ne?"

Defne ,sizin?

"Amaan sizi bizi boÅŸver Sinem "

"Ä°lk görev yapacağın yer burası mı?"

Ona bakarak;

"Evet iki gün sonra baÅŸliyacağım iÅŸe."

O sırada Yağız ve yanında en az onun kadar uzun boylu ve yapılı bir askerle yanımıza doğru geliyordu.

Asker forması üzerine o kadar yakışıyordu ki,kumral saçlarının uçları alnına dökülüyor.DuÅŸtan çikmasindan olsa gerek hafif nemli duruyordu.Deniz mavisi gözleri adeta ben buradayım diyor.Asker künyesi göze çarpıyordu.

Yanındaki adamda onun kadar iyi gözüküyordu.

Dağınık kumral saçları ve ela gözleri vardı, sivri yüz hatları ona ayrı bir ciddiyet katıyordu.Onunda boyu epey bir uzundu hatta YaÄŸiz komutandan biraz daha uzun ve iri dururyordu.

"Albay dan izin aldım ama yinede seni görmek istiyor yarın, bu gün yorgun olduÄŸunu söyledim."

"Tamam teÅŸekkür ederim"

Yanındaki adam ciddiyetle kafasını salldı;

"Alaz AKIN"

"Defne KIRAÇ"

Yanımıza asker bir kadının gelmesiyle bakışlar ona döndü.

Saçlarının boya olduÄŸu belli olan sarı saçlı bir kadın geldi.

Gözleri kahverengiydi.

DiÄŸer askerleri es geçerek;

Bakışları beni buldu ve beni süzdükten sonra yüzünde üstünlük dolu bir ifadeden çıkıp adeta maske deÄŸiÅŸtirirmiÅŸçesine gülümsedi

Yağıza döndü;

"Yağız komutanım"

"Söyle,Feride"

"Siz normalde dışarıya çıkmassınız duydum ki bugün çıkmışsınız.Müsait olduÄŸunuz bir gün birli-"

Ne saçmaydı askerlerin tavırlarından bakılırsa onlarda onun bu tavırlarından sıkılmışlardı.

"DiÄŸer günlerde çok yoÄŸunum teklifin için saÄŸ ol."

Sinem bana döndü;

"Sen yarın yanıma gelsene sıkılıyorum zaten askeriyede"

Benden önce Yağız atladı;

"Defne hanım bir hafta burada kalacak"

Çakma sarışın memnuniyetsiz bir tavırla

"Neden?"

Yağız kısa keserek

"Öyle olması gerekiyor." Tek kaşı usulca havalanırken"bir sorun mu var?"

Başını hayır anlamında salladı"Yok komutanım."

Süleyman söze girdi

"Süleyman aslanım timi arkaya topla atış talimi yapılacak,Zeynep sen de Defne hanım'a odasına kadar eÅŸlik et."

"Emredersiniz komutanım"

Zeynep ile odanın içine girdik bana yatağı gösterdi;

Gülümsedi"BirÅŸeye ihtiyacın olursa hiç çekinmeden bana söyle."

Tebessüm ederek;

"Söylerim,teÅŸekkür ederim"

"Ä°ÅŸe ne zaman baÅŸliyorsun belli mi ?"

"Ä°ki güne baÅŸliycağım"

"Süper."

"Atış talimi yapılacak acele etmem lazım konuşuruz yine."

Kapıyı kapatırken tebesüm ederek;

"HoÅŸgeldin bakalim"

"HoÅŸbuldum"

Oy verip yorum yapmayı unutmayalimmm.

​​​​​​10 oy olursaa bölüm iki güne gelecektirr

Loading...
0%