@mulatavepamuk
|
Selammm 3. Bölüm ile geldiiim,yorum yaparsak sevinirim💕 Hayat gerçekten beklenmedik olabiliyordu... ve ÅŸaşırtıcı.Åžimdi yeni evimde eÅŸyaları yerleÅŸtirmek yerine,askeriye'de kızlarla kalavağım odamdaydım. Bir hafta kalıcağım için valizlerimin hepsini boÅŸaltmadım Pencerenin önüne geldiÄŸimde telefonun çalmasıyla cebimden çıkardım ve arayanın Zehra olduÄŸunu gördüm. Muhtemelen geldim mi diye merak etmiÅŸti. Sesindeki neÅŸeli tonla; "Alo Defne" "Alo,marul" Defne kıvırcık saçlıydı lise'de arkadaÅŸlar arasında ona taktığmız bir lakaptı. "Nasılsın canım? YerleÅŸibildin mi? ." "Sorma Zehra ya" "Noldu kız,Albayla geldin deÄŸil mi?" diye panikle sordu. "Albay yerine asker'i geldi de..." ÅžaÅŸkınca seslendi"Niye askeri geldi?,halan havalimanın'dan albay Fırat alır diyordu." "Fırat albay'ın görev'i çıkmış acil ondan canım da..." Derin bir soluk verme sesi geldi telefondaki Zehra'dan "Aaaa anca Da!, de! Da! de!,Defne anlatsana kızım" "Halam bana beni albayın alacağını da bana demedi uçaktan indiÄŸim gibi telefonda yabancı numaradan sekiz arama gördüm." "Eee albay mı geldi?" "Yok askeri," aÄŸzımın içinde mırıldandım;"Yağız Alp ..." "Telefondan tam onu aradım sekiz kez kim aramış olabilir diye tam Alo dedim onunda sesi geldi iÅŸte o da aynı anda ses verirken göz göze geldik abim duymasin ama adamın MaÅŸallah'ı var" nasıl asker olduÄŸunu anlamadıysam diye mırıldandım kendi kendime.Ä°nsan künyeden de mi çakmaz be kızım! "Diyosun" bir kıkırdama dudaklarindana firar ederken "eee sonra ne oldu?" "Sonra,bu adam pata küte bavuluma elini attı,verirmiyim hiç!?NeymiÅŸ bana söylemiÅŸlerdir'miÅŸ beni o götürecekmiÅŸ,ben de dedim sen kimsin?yani neden tanımadığım biriyle geleyim?" Zehranın gülme sesi geldi. "Ä°ÅŸin komik kısmı teyzem bana,birinin beni alacağını bile söylemedi!" "Sende haklı olarak sen hayırdır moodundasın" "Aynen öyle,sonra adamla bakışırken teyzem aradı,albay seni alsın diye birini gönderdi dedi." "Bende adama o mu diye adını falan sordum iÅŸte" Zehranın telefondan gülmeyle karışık sesi geldi; "Adamda haklı görevini yapıyor" "Neresi haklı zaten sürekli görev icabı gelmiÅŸ ondanmış falan sanki ben dedim beni ordan al." "Sanada iyilik yaramıyo Defne adam o kadar gelmiÅŸ." Bende yalandan bir alınganlıkla; "Neyse sonra..." "Daha var yani" "Tabii" "Evimi tarif ettim evin bahçesinde ev sahibi geldi dedi ki ev boyanıyo bir hafta sonra gel." "Nasıl, sen nerdesin o zaman,girmedin dimi eve girdiysen çık bayılırsın falan boyadan." Bende odaya bakıp güldüm. Askeriye odasındayım canım. Bunu ÅŸimdi söylemedim merak etsindi. "Bende adama anlaÅŸtık böyle olmaz falan dedim yanımdaki adamda Harun bey e eve geçmemi anlaÅŸtığımızı söyledi ." "Harun bey izin verse de ben geçmezdim Zehra,adam odaları daha yeni boyatıyo kurumamış." "Eee neredesin o zaman sen?" "Askeriyedeyim" "Åžaka!" Kameradan odayı çekip Zehraya fotoÄŸraf attım. Gülerek "Gerçek" "Nasıl izin aldın?" "Yağız askeriyeye gelmemi söyledi. Albaydan izin almış." "O kadar laf ettin düÅŸünceli adammış." Başımı kaldırdığımda timdekilerin koÅŸu yaptığını gördüm.Yağız ise ellerini arkasında baÄŸlamış bir ÅŸeyler diyordu. Tebessüm ederek; "Bende baÅŸka seçenek olmadığı için bir hafta buradayım." Zehra ile konuÅŸmamız bittikten sonra abim ve annem ve teyzemle de konuÅŸmuÅŸtuk. Bende eve geldiÄŸimi söylemiÅŸtim.Åžimdi iÅŸe abim karışırsa iÅŸ çıkmaza girerdi. Odaya baktığımda benim yatağımda nevresim ve battaniye yoktu. ÅŸu an yaz mevsiminde olmamıza raÄŸmen burası serindi. Zehra aceleyle unutmuÅŸtur diye düÅŸündüm. Bunu söylemeyi ÅŸuan talim yaptikları için sonraya erteledim. Kapının açılmasıyla gelenin Sinem olduÄŸunu anladım. "Defne senin köye geldiÄŸni köyde çoÄŸu kiÅŸi duymuÅŸ.Velilerde çok mutlu. Tebessüm ederek konuÅŸtum; "Ben de mutluyum bı de evime yerleÅŸsem daha mutlu olacağım ..." "Merak etme zaten bir haftaya evin iÅŸi bitiyormuÅŸ anladığım kadarıyla." "Evet" "Sinem" "Noldu kız" "Yağız komutan ne zamandan beri burda görev yapıyor." Tek kaşını kaldırıp gülerek; "Hm...sen onu soruyorsun" "Sadece merak ettim." "Ben de tam bilmiyorum ama Yağız komutan ben gelmeden öncede varmış, "Bende üç yıldır buradayım " "Aaa kız ben asıl diyeceÄŸim ÅŸeyi unuttum." "Neyi" "Veliler sen yeni geldin ya hoÅŸ geldin için seni yemeÄŸe çağırdılar bir nevi bütün köy bir araya gelecek iÅŸte." "Bu gün mü ?" "Yok yarın akÅŸama doÄŸru, ben ilk geldiÄŸimdede yapılmıştı köy çok misafirperver'dir." "Tamamdır " Bana tebessüm etti. "Hadi gel bahçeye gidelim bende az önce gelen askerle ilgilendim iÅŸim bitti baÅŸkası bakıyorken seninle dolaşırız hem." "Tamam ben de üstümü deÄŸiÅŸtirip geliyorum." Üstüme hızlıca krem rengi kazak altıma ise lacivert bol kot pantolon giydim. Saçımıda dağınık topuz yaptıktan sonra aÅŸağıya Sinem ile indik kantinden kahve alıp yandaki banka oturduk. Sinem bana dönüp; "Bende seninle yarınki davete geliyorum benim kardeÅŸim senin öÄŸrencin gerçi bütün köy davetliydi zaten,aman neyse. Yüzümdeki heyecanla "Yaa adı ne bakalım öÄŸrencimin?" "Selim" Ona bakıp tebessüm ettim "Teneffüslerde Selim'le senin dedikodunu yapacağız o zaman." Sinem kahkaha atarak; "KardeÅŸim dedikodumu yapmaz, yani umarım... O sırada ayaÄŸa kalkıp kahvelerimiz elimizde yürümeye baÅŸladık. Atış yerinin kenarındaki büyük çınar aÄŸacının altında durmuÅŸ Sinemle sohbet ediyorduk. Sineme sorduÄŸumda sadece 'Pusat timinin' burada olduÄŸunu söylemiÅŸti.aralarında tanışmadığım birkaç kiÅŸi vardı. Muhtemelen biz gelmeden önce koÅŸu yapmışlardı. Yağız başı dimdik ellerini arkasında baÄŸlamış üzerinde olan o hayran olunası asker formasıyla askerlerine komut veriyordu. Yağız kalın ses tonuyla konuÅŸtu; ÜsteÄŸmen Alaz AKIN, TeÄŸmen Mert SAVAÅž, Astsubay BaÅŸçavuÅŸ Aslı KARADAÄž, Astsubay BaÅŸçavuÅŸ Süleyman ÇELÄ°K, Astsubay Kıdemli ÜstçavuÅŸ Zeynep CERÄ°T, Astsubay Kıdemli ÇavuÅŸ Arda YAMAN, Astsubay ÇavuÅŸ YiÄŸit TEKÄ°N, Kendinden sonra Alaz AKIN ile baÅŸlayarak hepsi atış yaptıktan sonra, atış yaptıran olduÄŸu için ismini söylememiÅŸti. O kim miydi? PUSAT TÄ°MÄ°' nin komutanı: Yüzbaşı Yağız Alp KAYA Atışlar bittikten sonra tekrardan asker selamı verdiler, askerler Yağızın komutuyla rahat' a geçtiler ve dağıldılar. Deniz mavisi gözleri bana deÄŸdi ve tüm heybeti ile yanıma gelmeye baÅŸladı. Başını eÄŸerek Sinem' e selam verdi ardından bana döndü. Sinem araya girerek alayla konuÅŸtu; "Benim hastam gelmiÅŸtir ben bir gideyim." Benim bir ÅŸey dememi beklemeden arkasını döndü ve askeriyeye yürüdü. Åžuan Pusat timi atış yerinin yanında bulunan banklara oturmuÅŸ sohbet ediyordu. mavileri gözlerimde durdu. Yüzü donuk bir ÅŸekilde fakat sesinde olan alayla konuÅŸtu; " yirmi dakika havalimanında vaktimi aldığın için bir teÅŸekkür bekliyorum öÄŸretmen hanım" Tek kaşımı kaldırarak ona döndüÄŸümde; "Adını bile bilmediÄŸim birinin arabasına binmemimi bekliyordunuz" Alaylı bir ifade ile ona bakarak konuÅŸtum; "Hem görev icabı diyen sen deÄŸilmiydin? Dudağının saÄŸ köÅŸesi hafif yukarı kıvrılırken başını salladı; "Ne diye gülüyorsun?Sana diyorum." Soruma cevap vermekten kaçındı. "Hadi albayın yanına gidiyoruz." Onlar atış yaparken baya özenmiÅŸtim düÅŸünmeden Yağıza bir soru yönelttim. " Ondan önce ben de atış yapabilir miyim?" "Olmaz" "Lütfen" diyerek heycanlı bir ÅŸekilde ona baktım. Yağız sert çehresiyle bana döndü; Gözlerime baktığında yüzündeki o sert duruÅŸun bir anlığına dağıldığnı farkettim ama kendini hemen toparladı. "Lütfen" diyerek tekrar ÅŸansımı zorladığımda Etrafına göz geazdirdiÄŸinde sadece Pusat Timini gördü. "Alaz AKIN!" Herkes bankın orada sohbet ederken sesizce sigarasını içiyordu. Yağızın ona seslenmesiyle ayaÄŸa kalktı ve postalıyla sigarayı ezerek söndürdü. "Tim'i içeri gönder ÅŸuan aÅŸağıya inen olmasın." Bu askerin çehresinden korkmuÅŸtum adam bildiÄŸin istese bir bakışıyla insanı susturabilirdi.Ama çok ayrı bir havası vardı. "Emredersiniz komutanım" Pusat timinin askeriyeye gitmesiyle bahçede kimse kalmamıştı. Elini öne doÄŸru kaldırdı ve atış talimi yerine gitmem için bana yol verdi. Belindeki plaskadan tabancasını çıkardı ve bana doÄŸru uzattı. Tabancayı elime aldığımda saçlarımda nefesini hissettim. Eli ile kolumu kaldırdı ve silahı hedefe doÄŸru sabitledi. Ellerini elimin üstüne getirdiÄŸinde kalbimin bu kadar hızlanması hiç hoÅŸ olmamıştı. BaÅŸparmağımı tetiÄŸin üzerine yerleÅŸtirdi. Başını boynuma yaklaÅŸtırdı ve bariton ses tonu ile kulağıma fısıldadı; "Sol gözünü kapat ve niÅŸan al." Bunu söylerken bana çok yakındı bu yakınlığı rahatsız etmese de hızlı soluk alıp vermemi saÄŸlayıp bir türlü odaklanmama izin vermiyordu. DediÄŸni yapıp sol gözümü kapadım ve niÅŸan aldım. DediÄŸni yapmamla omzumu dikleÅŸtirmemi söyledi bunları derken elini üzerimden çekmemiÅŸti muhtemelen ilk atışım olduÄŸunu anlamış olmalıydı. "NiÅŸan aldım" Elini tetikteki parmağımın üstüne hafifçe bastırdı; "AteÅŸ." TetiÄŸe bastım ve evet hedefi vurmuÅŸtum. Ona doÄŸru döndüm boyumun kısa olmasından gerek atış yaptırırken başını eÄŸmiÅŸti. Bu yüzden bir anda dönmemle yüzlerimizin arasında yok denilecek kadar az bir mesafe kalmıştı. Bir adım geriye çekilip uzaklaÅŸtı. Tebessüm ederek; "TeÅŸekkür ederim Yüzbaşı" Ciddi ifadesinden ödün vermeyerek; "Ä°yiydin,artık albayın yanına gidiyoruz." NeÅŸeli bir çocuk edasıyla gülümseyerek başımı salladım. Adımlarımın ona yetiÅŸtirmediÄŸimden dolayı ben önünden o ise hemen arkamda yürüyerek askeriyeye girdik. oy vermeyi unutmayalimm. |
0% |