
Bölüm sizlerle... Bayan kahramanlarımızı da görelim. BENİMLE DANS ET'e bölümlerin sık gelmediğini farkındayım. Ama şunu belirteyim ki diğer hikayelerimi bir iki saat içinde bir bölüm yazarken, bu biraz daha zorluyor beni. Bölümler ondan gecikiyor. Özür diliyor ve uzatmadan keyifli okumalar dileyip, aradan çekiliyorum.
***
“Bunun burada ne işi var?”
“Kimin bebeğim?” diye sordu Sarp o da karşısındakine bakarken.
“Alara? İnanmıyorum tatlım, sen burada mısın?” adam gülerek geldi kızın yanına. Tam sarılacakken, Sarp kendine çekti onu. Bu durum Erkin’i rahatsız etse de üzerinde fazla durmadı.
“Senin ne işin var burada Erkin?”
Erkin kaşlarını çattı, “Tatile gelmiş olamaz mıyım?”
Kız alay ederek baktı ona, “Tatil? Olabilir tabi. İyi tatiller o zaman.” Tam arkasını dönüp gideceklerden, Erkin kızı durdurdu ve o an Sarp için suskunluğunu bozma saatiydi.
“Hey, hey, hey dursana. Konuşalım.”
Sarp önce adama, sonra kızı saran parmaklarına baktı ve bakışlarını karşıya odaklayıp, sabır çekti. Erkin’in elini kızın kolundan çekip, büktü. Adam acı dolu bir ses çıkarırken, Sarp sakin bir şekilde konuşuyordu.
“Bu parmaklarını bir daha sevdiğim kızın teninin iki santim yakınında görürsem, kırmakla kalmam, hepsini tek tek fitil niyetine o götüne sokarım. Anladın mı beni?”
Erkin elini kurtardığında, “Manyak, elimi kıracaktın!” dedi elini ovuşturarak.
Alara da şok olmuş, olayı izliyordu. Kendine geldiğinde Sarp’ın elini tuttu, “Hadi gidelim.”
“Evet, sabah sporu acıktırıyor,” derken gülümsüyordu.
Erkin ise ikisinin arkasından “Görürsünüz siz,” diye sayıklıyordu.
***
Alex pek bir şey yiyememişti. Onun moralsizliği ve yememesi Sera’nın dikkatini çekince, “Hayatım, neden yemedin?” diye sordu, aynı anda da fındık ezmesini ağzına götürdü.
Alex kıza yüzünü buruşturarak baktı, “Ye fındık ye çikolata Alex. Sonra sana yok bal kaymak yalamak. İstemiyor ben bir şey yemek. İstiyor ben seni yemek. O da yasak. Hep Alex’e yasak.”
Çetin ufak, yapmacık bir kahkaha attı. “Valla Alex’im yiğidim ilk kez sana katılmanın şaşkınlığını yaşıyorum. Yani gece performans harcayınca sabah acıkıyorsun tabi. Ama kös kös uyuyunca... Yani pek de acıkamıyor insan. Değil mi hayatım?” dedi Şule’ye bakarak.
Şule başını eğdi, “Bu gece kös kös uyumak istemiyorsan uğraşma şu çocukla Çet.”
Çetin kızın saçlarını okşadı, “Haklısın hayatım. Olan-olmayan meselesi. Yazık tabi ona da.”
“Var bende her şey, kız saklıyor. Yoksa eksiksiz takım. Değil mi Sera?”
“Ay ne bileyim neyin var neyin yok. Gördüm de sanki bana soruyor.”
“Gösterir ben bu gece, sen ol emin. Tamam?”
“Gösterme Alex. Ay sen Türk olmaya başladın ha. Hatta azıcık abarttın. Küçükkendi o ‘göster yavrum pipini amcana’ meselesi.”
“Amca niye görsün?” dedi dehşetle. “Amca ne yapacak benim pipi? Sen gör, sen kullanacak. Ona ne?” sinirle ayağa kalktı. “Yok kes pipi Alex, amca göster pipi Alex! Hep Alex pipi, ama girmiyor o pipi oyun, atamıyor gol. Hep dışarda, hep kırmızı kart.”
Söylene söylene giden adamın arkasından sevgiyle baktı Sera, “Ay yemin ederim sırf bu kadar uğraşıyor diye veresim var, ‘ver gitsin anasını satayım’ diyorum ama-” Çetin’in şaşkın bakışları ile kendine gelip sustu. “Kusura bakma Çet ya unuttum seni.”
“Önemli değil,” dedi sırıtıp, yemeğine dönerken. “İnsan sevdiğine üzülüyor tabi. Adam kaç senedir peşinde.”
***
Sahnede toplandıklarında saat ona geliyordu ve Tuna ile Lina çok sinirliydi.
“Arkadaşlar provalara gereken hassasiyeti göstermemeniz beni çok sinirlendiriyor. Saat dokuzda toplanmanız gerekiyordu.”
Sarp ellerini göğsünde birleştirdi. “Açıkçası hocam çok haklısınız. Hep bu Çet yüzünden geciktik.”
“Evet ben de Çit şikayet. Çok konuşuyor o iştah kalmadı bende. Yemedi yemek. Her şeye aç Alex!”
Çetin onlara şaşkınlıkla baktı, “Ya varya bu kadar da çekilmez bir insanım işte. Hadi Sarp’tan daha yakışıklı ve sempatiğim diye çekemiyor, bok atıyor. Sen neden çekemiyorsun Alex, kulvarlarımız farklı,” derken kastettiği şey başkayken, Alex bambaşka bir yere çekti olayı.
“Niye çekiyor ben ondan. Ona da yasak yok. O relax,” Sera’ya baktı, “Serbest değil mi askim?”
Sera başını sağa sola salladı, “O başka şeyden bahsediyor Alex, şu aklını bir yerlerinden çek artık.”
“Tamam zevzeklik yok. Konsantre istiyorum. Bugünkü koreografimiz seksenler ve doksanlar, belki 2000’li yılların başlarına damga vuran bir iki şarkı. Gerçi şarkıları biliyorsunuz. Arkadaşlar sizden unutulmaz bir performans istiyorum.”
Sarp ellerini sevgilisinin boynuna doladı, “Her zamanki halimizden bahsediyorsunuz yani,” deyip sırıttı.
“O zaman sahne sizin gençler!”
***
Ve Gece Sahne...
Perde açılmadan Ricky Martin’in Maria şarkısı her yeri doldururken birden perde açıldı. Şarkının her vurgusunda bir çiftin üstüne ışık verildi. En son tüm sahne aydınlandığında ise, herkes farklı olan kendi dansını yapmaya başladı. Nakarat kısmında ise kızlar öne geçip, aynı anda tüm hareketleri yaparken, her erkek kendi partnerinin arkasında onlara zıt yönlerde hareket ediyorlardı.
Kızlar seksenlere has hareketli ve renkli elbiseler giyerken, erkelerin üstünde siyah pantolon ve partnerlerinin giydikleri kıyafetin renginde sadece kravat vardı.
BÖLÜM ŞARKILARI
Kaoma – Lambada
MC Hammer – U Can’t Touch This
Spice Girls – Wannabe
Madonna – La Isla Bonita
Britney Spears – Baby One More Time
Shaggy ft. Sean Paul -Hey Sexy Lady
Burak Kut - Yaşandı Bitti
LİRİK DANS
Whitney Houston – I Will Always Love You
Whitney Houston – I Have Nothing
Sıra lirik dansa geldiğinde ise, kızlar diğer kıyafetlere nazaran daha romantik, daha baş döndürücü elbiseler giyinmişti ve gerçekten de herkesin ağzını açık bırakacak derecede seksi bir dans olmuştu. İzleyenlere unutulmaz bir görsel şölen yaşatan grup, gecenin sonunda bitik bir şekilde sahne arkasına attılar kendilerini.
“Ne yorucu bir geceydi,” dedi Çetin kendini yerdeki bir mindere atarken.
“Al benden de o kadar,” diyerek yanına attı kendini Sarp.
“Ama muhteşemdi bence,” Sera ellerini çırpmıştı.
Alex ona inanamayarak baktı, “Sürt Alex sürt Alex, sonra Alex uyumasın gece. Otur Alex, kalk junior Alex.”
Herkes kahkaha atarken, Çetin ayağa kalktı. “Hadi sevgilim odamıza gidelim, malum bizim daha odada dört perdelik gösterimiz var.”
Şule adamın omzuna vurdu, “Çet, kaşınıyor musun acaba?”
“Yok yoldan çıkıyorum. Hadi görüşürüz kapalı gösterimler,” dedi arkadaşlarına sırıtıp el sallarken.
Sarp başını sağa sola salladı ve Alara’ya elini uzattı. “Gecemize romantik bir sahil kahvesiyle devam etmeye ne dersin?”
Alara hemen tuttu elini, “Mükemmel bir teklif.”
Birlikte kahvelerini alıp sahile indiklerinde dalgaların ayaklarına değeceği şekilde yere, kumların üstüne oturdular.
“Bu kıyafetlerle çok seksisin,” dedi Alara gülerek.
Sarp üstünde sadece kravat olan bedenine bakarak kahkaha attı, “Evet pembe, çok yakıştı.” Boynundan çıkarıp, cebine koydu.
O sırada yanlarına bir grup turist kız yaklaştı ve Sarp’a bakıp İngilizce konuşmaya başladılar.
“Wooo, bir fotoğraf çekilebilir miyiz?”
Sarp direkt Alara’ya baktı. “Hayır tabiki Sarp, düşünüyor musun bir de? Sanki ünlü bana!”
“Kızlar, sevgilimle özel bir gece, üzgünüm,” dedi kibar olmaya çalışarak.
Kızlar somurtuk seslerle uzaklaştılar. Sarp sevgilisine döndü.
“Bir de özür dileseydin Sarp? Üzgünmüş!” diye çemkirdi adama.
“Alara...” derken elini yanağına koydu. “Sen benim için çok özelsin biliyorsun değil mi?”
Alara’nın hemen yüz ifadesi değişti ve başını aşağı yukarı salladı. “Biliyorum. Sen de öylesin Sarp.”
Sarp kaşlarını çattı, “O sabahki kıl kuyruk neydi?”
Kız kahkaha attı, “Kabul eski sevgilimdi. Ama öyle özel değildik yani. Sıradan iki sevgili.”
Sarp onu önüne çekti ve bacaklarının ortasına oturtup, sırtını göğsüne yasladı. “Tutku yoktu yani?” elleri kızın çıplak karnında dolaşıyordu.
“Yoktu...” dedi ama sesi kendisine bile yabancıydı.
Bu Sarp’a kısık, ama seksi bir kahkaha attırmıştı. “Sesin gitti gibi.”
“Sarp!” dedi azarlayan bir sesle, “Oyun mu oynuyorsun benimle?”
“Asla...” derken sesi olduğundan ciddi çıkmıştı. “Sadece içinde olan ve sadece bana özel o tutkuyu uyandırıyorum. Belki bu gece o da bize katılmak ister.”
Alara başını geriye çevirdi ve adamın parlayan gözlerine baktı. “Bence çok ister,” diye mırıldandı.
Sarp etrafa baktı onlar gibi bir kaç çift vardı ama hepsi gerideydi. Onlar ise denizin tam dibindeydiler ve dalgalar onları ıslatmıştı.
“Bana güveniyor musun Alara?” diye fısıldadı Sarp kulağına. Eli yavaşça yukarı çıkmıştı.
“Güveniyorum,” dedi nefes nefese.
“Şimdi kendini bana bırak. Korkma... ve güven.” Diğer eli yavaşça aşağı indi ve eteğinin altından en özel noktaya kilitlendi. Alara başta kendini kassa da gittikçe derinleşen okşayışlarla gevşemeye başladı.
“Sarp...” diye inledi. “Bu... Bu çok...”
“Muhteşem,” diye tamamladı onu Sarp. “Beni sadece sana dokunarak ne hale getirdiğini hissedebiliyor musun?”
Alara yutkundu. Hissediyordu. Hissedilmeyecek gibi değildi. “Evet,” dedi, yine sesindeki titreme fark edilecek boyuttaydı.
Sarp onu koltuk altından kaldırıp, kendine çevirdi ve kucağına oturtup, ayaklarını iki yanına açtı. Alara da kollarını adamın boynuna doladı. Dudakları aynı hızla birleştiğinde, ikisi de dünyayı unutmuştu. Uzun ve soluksuz bir öpüşmenin ardından, Sarp kendini sertçe çekti.
“Seni istiyorum.”
“Sap!” diye gelen sesle, Sarp başını arkaya attı.
“Siktir git Alex!” Alara kendini yavaşça yana bıraktı, ama kıkırdıyordu. “Sen de gülme aşk.”
“Olur, gülmem de komiksin.”
“Odaya gidelim.” Sesi emreder gibi çıkmıştı.
“Saçmalama.”
“Sap! Ne yapıyor sen?”
“Tam şuanı diyorsan demin yapmak üzere olduğum şeyleri senin üstünde düşünmeye başladım. En farklı fantezim olacaksın Alex!” dedi öfke ile.
Alex cümlenin uzunluğundan ve hızla söylendiğinden kavrayamadı. “Ne dedi anlamadı ben?”
“Siktir olup gitmezsen direkt uygulamaya gireceğim, dedim Alex!”
“Yok ben yapamıyor siktir. Sera istemiyor.”
O sırada Sera elinde dondurma ile gelmişti. Bir tane de Alara’ya getirmişti. “Al bebeğim, tadı harika,” dedi farklı beğeni sesi çıkararak.
Alex acı ile gözlerini kıstı. “Sera sen acımıyor benim yavrucak? Yazık değil ona? Yalıyor öyle şey, sonra canı istiyor benimki.”
“Senin yavrucak akıllı durmasını öğrenecek.”
Sarp sırıttı, “Baş aşağı sürekli boynu eğik durunca malum kan akışının bozukluğundan akıl kalmıyor,” dedi.
Alara dudaklarını sıktı, “Sarp çok ayıp.”
“İçine sıçtı fantezimizin aşkım.”
“Haklısın sevgilim de olsun.” Sarp gülümseyerek eğildi ve dondurmasından büyük bir dilim ısırdı.
“Dudaklarının değdiği yerleri seviyorum,” derken göz kırptı kıza.
Ama yanlarına yaklaşan kişiyi gören Alara’nın suratı düşmüştü. Sarp ile Sera aynı anda fark edip, arkalarına baktılar.
“Bunlar kim?” dedi Sera karanlıkta kalan simaları seçmeye çalışarak.
“Dünyanın oksijenini boşuna harcayan bir varlık!” Sarp resmen tıslamıştı ve çevik bir hareketle ayağa kalktı. Alex ters bir durum olduğunu anlayınca o da hemen Sarp’ın yanında durdu.
Erkin yanında üç adamla gelmişti.
“İyi akşamlar bay dansöz ekibi ve saz arkadaşları.”
Sarp onu yakasından tuttu “Bana bak şimdi seni burada bir evirir çeviririm çengi Naciye senin yanında sönük kalır. Duydun mu beni?”
Diğer adamlardan biri yaklaşacakken, Alex onların önüne geçti, “Yavaş ol bey! Bak uzun zaman oldu ben bir şey yapmıyor, seve seve sana yapar!”
Sarp Sera’ya baktı “Alara’yı alıp, odaya gider misiniz?” dedi.
Alara şaşkınlıkla baktı adama, “Hiçbir yere gitmiyorum!”
“Alara!” diye bağırdı Sarp. Ama sesi Erkin’in kahkahasına karıştı.
“Vay vay vay! Aşka gel. Bence de gitme bebeğim, birazdan eski sevgilin yeni sevgilinin suratını nasıl dağıtıyor izle.”
Sarp alay eder gibi güldü. “Bence şuan görüneni ben sana söyleyim bay ex olmuş varlık. Yeni sevgilinin gücünden korktuğu için yanına dört adamla gelen korkak bir asalak. Yeteri kadar açık mı? Erkeksen tek gelseydin ya!”
“Ama Sarpçım o zaman işin tadı olmazdı. Ben dövemez, içimde kalırdı.” Çetin’in sesi ile arkaya döndü herkes.
Sarp sırıttı. “Geç kaldın.”
“Ah sorma, Sera mesaj attığında yeni soyunmuştum daha ve beyler inanın bu yüzden bile sizi öldürebilirim.”
Sarp arkaya baktı. “Alara. Sera. Odaya!” dedi ve önüne döndüğü an adama kafa geçirdi. O an başlayan arbede ile, Sera Alara’yla uzak bir mesafeye gittiler.
Alex attığı her yumrukla daha da öfkeleniyordu. “Bu Sera için. Bu Alara için. Bu Sera’nın baba için. Bu pipi göster diyen amca için. Bu benim yavrucak için. Bu da öylemesine.”
Sera gülerek izliyordu sevgilisini, “Ah ne kadar seksi değil mi?”
Alara kadına yüzünü buruşturarak baktı, “Kavga ederken mi?”
“Hayır, adamı döverken. Şu kasların nasıl hareket ettiğine bakar mısın?”
“Sen hastasın!” dedi Alara ve Sarp’a doğru yürüyüp, altına almış adamı yumruklayan sevgilisinin hızla kolunu tuttu. “Sarp yeter! Öldüreceksin.”
“Umurumda değil!” diye bağırdı. “Bir daha sana gözü değemez bu piçin!”
“O benim de umurumda değil. Ama bunu adamdan sayıp, seni tutuklamaları daha mı iyi?”
Sarp ayağa kalktığında yumruk yaptığı eli ağzını sildi. “Birdaha sevgilime yaklaşma piç kurusu!”
Alara onun elini tuttu ve diğerleri ile birlikte uzaklaşırken Sarp arkadaşlarına minnetle baktı. “Sağolun,” diye mırıldanınca Alex sırıttı.
“Alex-1 kötü adam-0.” Kaslarını gösterdi. Sonra Sera’yı sardı. “Ama Alex yoruldu. Şimdi sıcak duş iyi gelecek.”
“Uyumak da iyi gelir.”
Alex kızı sardı. “Sen ol yanımda yeter Sera.”
Çetin kahkaha attı. “Bu kadar mı zevk aldın lan adamları döverken?”
Hepsi gülerken, Alex onun kafasına vurdu. “Sik ol git Çit!”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.4k Okunma |
257 Oy |
0 Takip |
20 Bölümlü Kitap |