Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm2

@muziginmavisi

Selamlar!

Yeni bölüm ile karşınızdayım.

Buyrunuz bölüme alayım sizi.Keyifli okumalar!💖✨

 

 

Abimin planı olduğunu anlamıştım çünkü o kadına arkası dönükken sırıtıp daha sonra yalandan bir endişe ile yanına gitmişti.

 

Bende olduğum yerde boş bakışlarla olanları izliyordum.

 

Birden babam olacak iblisin nefret dolu bakışları beni buldu.

 

“Sen nasıl bir evlatsın he söylesene bana hangi günahımızın bedelisin!Annen bu halde ve sen sadece izliyorsun.Suratıma bakmada git kapıyı aç!”

 

İstediği gibi söylenebilirdi.Üstüme alınmadıktan sonra boştu.

 

 

Yavaş yavaş kapıya doğru gittim.Anahtarı yuvasına takarken “Bana mı soruyorsun hangi günahınızın bedeli olduğumu?Bence o kadar çok günahınız var ki hepsi de benden çıkarmaya çalışıyorsunuz. Şunu unutma ki beni asla bir günah keçisi ilan edemezsin!Al şimdi karını içeriye geç merak etme ayağı kopmaz!”demiş ve kapıyı sonuna kadar açmıştım.

 

Gene bana hakaret ve küfürler saydırıyordu ama umrumda bile değildi.

 

“Baba sen annemi içeriye götür bende etrafta bu tür çukurların olup olmadığına bakayım!”diyen abimle beraber babam olacak şahıs annem olacak şahsı kucağına alıp içeriye geçmiş ve kapıyı sert bir şekilde kapatmıştı.

 

 

“İrza prensim ne yaptın?”dediğimde yerden kalkıp bana doğru geldi.

 

 

“Küçük bir ders güzelim bişey yok.”demişti.

 

 

“İyi bakalım öyle diyorsan neyse şu işleri bitirmem lazım bagajı açta poşetleri alayım!”dediğimde bagajı açıp poşetleri eline almıştı.

 

“Abi ver poşetleri görmesinler hiç çekemem şu an!”diye çemkirdiğimde anlımı öperek “Merak etme şu an ayağın derdine düşmüşlerdir!”diyerek kıkırdadığında bende ona katılmıştım.

 

“Hadi kız kapıyı aç!”dediğinde koşar adım gidip kapıyı açmıştım.

 

Fısıldayarak “Buyrun İrza prensim!”dediğimde göz kırparak içeriye geçmişti.

 

Ayak sesleri duyunca ışık hızında abimin elindeki poşetleri alıp mutfağa geçtim.Eşyaları yerleştirmeye başlamıştım hemen.Eşyaların yerleştirmesi bitince diğer işler için hemen kolları sıvamıştım

 

 

2 oda 1 salon dağ evi temizlemek için zor değildi.Zaten abim bir odada iki pislik bir odada bende salonda yatacaktım aslında çatı katındaki oda çok güzeldi ama şu an temizlemesi zordu.O yüzden salonda yatmam daha iyiydi.

 

Hemen bütün odaları süpürüp sildikten sonra birde tozlarını alınca bitmişti zaten.

 

Arada yelloz karı gelip başımda söylensene sürekli olarak homurdanıyor ve ayağı için ‘Keserlerse görürüm’ diyince söylene söylene gidiyordu.

 

Tam yemeğe girişecektim ki “Anne sen yorulma ben yemek almıştım.Yol üstünden Lara ısıtsın yeriz!”diyen abim aslında benim için yapmıştı.

 

 

Mutfağa giren abimi görünce yüzümde gene kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

 

“Al bakalım bunlar zaten sıcak yeni geldi.Sipariş etmiştim.Direkt servislere koy!”dediğinde kafamı sallayıp “Bitanesin ya beni yemek derdinden kurtardın!”

 

 

Abim “E tabi kızım görevim hadi çabuk hazırla açım!”dediğinde elindeki poşetleri alıp servislere koymaya başladım.

 

“Ha bu arada içinde patates kızartması da var.Onlar sana aldım aslında ama dikkat çekmemek için herkes yiyecek mecbur!”

 

Bu söylediklerine karşılık yanaklarına kocaman bir öpücük kondurmuştum.

 

 

Salondaki yemek masası hazır olunca hepsini çağırıp bende mutfağa gitmiştim.

 

Yere oturup yemeğimin tadını çıkarıyordum.Abim bunu yaptığıma biraz kızardı ama anlardı.Onların suratına bakınca iştahım kaçıyor ve yesem bile yemeğin tadını almıyordum.

 

 

Yemeğimi bitirmek üzereyken yellozun çığlığını ve iblisin “Oğlum ne yapıyorsun?”diye bağırdığını duyunca abimin bişey yaptığını anlayıp salona gitmiştim.

 

 

Gördüğüm manzara ile donmuştum.Abim onlara silah çekmişti.

 

Şoku atlatırken zaten bişeyler yapacağını anlamıştım o yüzden ses çıkarmadan boş gözlerle olanları izliyordum.

 

 

Silahı anneme çevirip “Sen nasıl bir annesin?Söylesene bize bir gün bile sevgi göstermedin.Hadi bunu geçtim ya bu kıza yaptıkların ne olacak?Kızına tecavüz etmeleri için adam tuttun,yetmedi kızını öldürsünler diye adam tuttun ama yok oda yetmedi kızını 10 tane adama sattın her biri ayrı ayrı…Benim dilim varmıyor lan sen bunu o kıza nasıl yaptıracaktın?Kendi öz kızın lan öz!Hiç mi sevmedin lan hiç mi?Neydi bizim günahımız?Neydi?Doğmak mıydı?Doğurmasaydın o zaman aldırsaydın.Neden bize hayatı zehrettin neden ? Beni geçtim,ya benim su perime nasıl kıyacaktın?Ben olmasaydım.O kıza daha neler yapmaya kalkışacaktın.Sen anne veya bir insan olamazsın!”

 

Gözlerimden yaşlar istemsizce akıyordu.Onlar için değildi.Ben ve abim içindi bu gözyaşları…

 

Ve ilk kurşun namludan çıkıp o kadının anlına saplanmıştı.Canım bile yanmamıştı o kadın için.

 

Silahın hedefi bu sefer o adamdı.

 

“Sen ne istedin lan bizden?Ne istedin?Benim bakmaya kıyamadığım canımı sen nasıl öldüresiye dövüp çöp torbasında çöpe atmaya kalkarsın?İki yaşındayken bu kız sana ne yaptı da ayaklarını ve kollarını kırdın?Bu kızın en sevdiği şey saçlarıydı lan saçları!Neden kestin onun saçlarını?Neden?Beni ondan koparmaya neden çalıştın?Ne yaptık lan biz size ne yaptık?Biz küçükken sizin bizi seveceğinize dair hayaller kurardık.Neden sevmediniz bizi?Sen bana onca zarar verdin ama su perime yaptıkların kadar canımı yakmadı.Sen zil zurna dostlarınla sarhoş olup eve geldiğinde karına odanın kapısını kitle diyip içeri saklarken bu kızı adamlarla niye tek bıraktın niye?İnsan kızına,canına bunu yapar mı?Sen eve sahte hırsız yollayıp kızını nasıl bir hayat kadınına satarsın?Eğer ben olmasaydım.Bu kız bunların hepsini yaşayacaktı lan!Nasıl bir adamsın?Nasıl bir babasın sen?Hiç mi vicdanınız sızlamadı?”

 

Şoktaydım çünkü bunları gerçekten bilmiyordum.Hala olacakları izliyordum sadece.

 

 

Son söylediğinden sonra histerik bir gülüşle devam etti.

 

“Sorduğum soruya bak tabi ki hayır!”diyerek bir kurşun daha patlamıştı.

 

 

Artık ikiside yerde kanlar içindeydi.Bir an olsun onlar için canım yanmamıştı.Gözyaşlarım abim,benim ve geçmişiz için akıyordu.Zaten bi o severdi beni benim onu sevdiğim gibi.

 

Abime döndüğümde zaten bana baktığını gördüm.

 

 

Benim için de elini kana bulamıştı…

 

Onlar için ağlamıyordum çünkü o insanlar benim ölmem için ellerinden geleni yapmışlardı ama olmamıştı,yaşamıştım.

 

Abim için ağlıyordum çünkü o benim için öldürmüştü onları.Abim elindeki silahı beline koyup beni kolları arasına aldı.

 

“Korkma su perim tamam mı? Ağlama birtanem ağlama canımın içi ağlama kalbim.Özür dilerim güzelim affet beni gözünün önünde olsun istemezdim.” bir yandan telkin veriyordu bir yandanda gözyaşlarımı siliyordu.

 

 

“Abi bunları gerçekten yaptılar mı?Benim neden haberim yok?”dediğimde abim anlıma dudaklarını bastırarak gözlerini yummuştu.

 

Dudaklarını bu sefer saçlarıma bastırdığında,

 

”Birtanem şimdi buradan gideceğiz! Tamam mı? Sen ve ben gideceğiz buradan!”saçlarıma kondurduğu öpücükleri arasından söyledikleriyle bunları gerçekten yapmışlardı ama başarılı olmamışlardı çünkü abim engellemişti yani tahmin ettiğim kadarıyla.

 

Abimde bu konuyu fazla irdelemek istemiyordu çünkü canı yanıyordu.O yüzden bişey demeden kafam ile abimi onaylamıştım.

 

Beni kendinden uzaklaştırınca “Şimdi buradan çıkacağız eve gidip eşyalarımızı alıp havaalanına çıkacağız!”dediğinde abimin elini tutup “Sana güveniyorum İrza prensim!”dediğimde alnıma küçük bir buse kondurdu.

 

Elimi sıkıca kavrayıp izbe dağ evinden çıkmıştık.

 

 

Dağ evine doğru yaklaşan taksiyi görünce korku dolu gözlerimle abime baktım.Güven verircesine elimi sıktı.

 

“Dediklerime uy su perisi ağla her ne kadar istemesemde şu an ağla!” zaten ağladığım için gerek kalmamıştı.Taksiye bindiğimizde abim bana sıkıca sarılarak şakaklarımı öpmüştü.

 

 

“Ağlama abim her ay ziyarete geliriz annemleri üzme bu kadar kendini bak onları da üzüyorsun!”derken yüzümü göğsüne gömmüştüm.

 

Taksici “Hayırdır evlat?Kardeşin niye ağlıyor?”demişti.

 

“Abi ben stajımı Ankara’da yapacağım.Annem ile babam da kız kardeşimin okulu için Ankara’ya götürmemi istedi.Bugün de gidiyoruz ona üzüldü.”

 

“Anladım delikanlı onlara çok bağlı kardeşin belli!”bu sözleri duyduktan sonra abimin tişörtünü sıkmaya başladığımda nefeslerim de hızlanmıştı.

 

Onlara bağlı olmak mı?Onları sevmek mi?Onlara karşı boştum,sadece boşluk hissi vardı içimde.Böyle düşünceleri duymak bile tepetaklak olmamı sağlıyordu.

 

Abim durumu fark edip “Abi sağa çeker misin?Hava alsın.”dediğinde araba durmuştu.

 

Abim beni daha sıkı sararak arabadan inmişti.Biri iki adım atıp dizlerimizin üzerine çökmüştük.

 

 

“Güzelim kaldır kafanı!Göster o güzel yüzünü yapma böyle abim hadi kaldır kafanı!”

 

Yavaşça kafamı kaldırmıştım.Dolu gözleriyle bana bakan abimi öyle görmek içimi parçalamıştı.

 

 

Dudaklarımın arasından “Özür dilerim!”fısıltı şeklinde çıkmıştı.

 

~~~~~~

 

Evet bölüm sonu.

 

İrza nasıl bir abi sizce?

Yorum ve desteklerinizi bekliyorum.

Görüşmek üzere!💖✨

Loading...
0%