@my_love
|
Kızımızın anlatımıyla devam edelim Sabah ağır bir baş ağrısı ile uyanmıştım. Ne kadar içmiştim böyle? Yataktan doğrulduğum da... Kendi odamda değildim! Siyah ağırlıklı bir odada uyanmıştım. Kimin odasıydı bu?! Daha doğrusu kimin evindeyim! Üstüme baktığımda pijama vardı. Yataktan kalkıp odayı talan ettikten sonra kapıyı açtım. Siyah ve beyaz ağırlıklı bir koridor ile karşılaştım. Tam karşımda da başka bir koridor bulunuyordu. Merdivenlere doğru sessiz sessiz giderken aynı zamanda korkuluklardan biri var mı diye bakıyordum. Aşağı indiğimde fayansları Siyah, geri kalan her şeyin beyaz ağırlıklı olmasıyla salon ile karşılaştım. Evin güzelliğine bakarken mutfaktan sesler gelmeye başladı. Yavaş adımlarım ile mutfağa doğru ilerledim. Kapı girişinden baktığımda.. Yağızın orada üstü çıplak bir şekilde gördüm! Afra: Y-yağız abi?! Yavaşça bana döndü, küçük bir bakış ile süzdükten sonra konuştu. Yağız: Orada mı duracaksın? Gelsene yanıma. Ağır adımlarla yürürken bir yandan konuşuyordum. Afra: Abimler yok mu?.. Üstümü kim giydirdi?.. Lanet olsun cevap verecek misin artık! Bana dönüp üstüme yürümeye başladı. Yine ne yaptım ben! Geri geri giderken bir yandan da tırsmıştım. Tezgah ile arasına aldığında yüzüme doğru eğildi. İlk önce dudaklarıma baktı daha sonra da gözlerime bakarak konuştu. Yağız: Sana küfür etmemeni söylemiştim. Afra: Ağzımdan kaçıyor ne yapabilirim? Yağız: Sonuçlarına katlanacağım diyorsun yani? Afra: Ne sonucu? Ne diyorsun Yağız? İsmi ile hitap ettiğimde gözlerini sım sıkı kapattı. Daha sonra açıp yüzüme daha fazla eğilmeye başladı. Ben ne olduğunu anlayamazken tezgahın üstünde buldum kendimi. Afra: Napıyorsun be! Düşücem şimdi indir beni! Yağız: Her küfür ettiğinde susturmak amaçlı öpücem seni.. bundan dolayı artık küfür etmek istemezsin dimi,güzelim. Sadece baka kalmıştım. Belimden sıkıca kavrayıp aşağı indirdi. Daha sonra şortlu pijamalarımı göstererek konuştum. Afra: Bunları kim giydirdi? Yağız: Ben Afra:Ne- Yağız:Bakmadım, Afra bakmadım. Afra: Ben niye burdayım? Abimler nerede? Yağız: Herkes kızları kendi evine götürdü, sende tek kalınca kıyamadım aldım. Tabi tabi bakışlarımı göndererek masaya baktım. Afra:E daha hiç bişi hazırlamamışsın. Yağız: Ben neden bilirim kahvaltı hazırlamayı. Tezgaha gittiğimde biçimsiz salata ile karşılaştığım da gülme krizine girdim. Kaşlarını çatarak Yağız: Ne gülüyorsun? Afra: Allah aşkına bu ne biçim salata, biçimi bile yok Diyip daha fazla gülmeye başladım. Sustuktan sonra konuştum. Afra: Tamam.. olsun.. Bu da yenir. Ben şimdi harika bir kahvaltı hazırlayayım da gör sen:) Kahvaltıyı da hazırladıkları sonra masaya oturdum. Daha sonra oturması için Yağız a seslenecektim ki ağzı hafif açık masaya baktığını fark ettim. Afra: Ağzını kapa sinek giricek şimdi. Kendine gelip ağzını kapattı. Bana baktığın da gözlerim ile oturmasını söyledim. Yağızın biçimsiz salatası ile kahvaltımızı yaptığımızda masaya toplayıp salona geçtim. Afra: Gün boyu bu evde mi kalıcam? Ne zaman eve gidiyoruz? Yağız:Akşam ama senin kıyafetin yok dimi? Hayır anlamında kafa salladım. Yağız: O zaman açık olmayan bişileri bul alışverişe çıkalım. Tamam anlamında başımı sallayıp ilk uyandığım odaya doğru ilerlemeye başladım. Madem orda uyandım az çok kıyafet vardır heralde. Dolabı açtığım da bol kıyafetler ile karşılaştım. Altıma giyicek bişi yoktu daha doğrusu bedenim yoktu. Ondan dolayı dizimin biraz üstünde olan sweti üstüme geçirdim. Aşağı inip Yağız baktığımda bıkkın bıkkın bana baktığını fark ettim. Afra: Altıma giyecek bedenim yoktu, bakma bana öyle. Bana yaklaşmaya başladığında geriye gitmedim bu sefer. Tam önüme geldiğinde sinirli ve kararlı ses tonunu duydum. Yağız: Ağzından bir küfür duyarsam, canını çok fena yakarım Afra..
|
0% |