Sıkılmış evde yatıyordum. Abimlerin iş yerinde sıkıntıları çıktığı için gitmek zorunda kalmışlardı. Telefonu elimden bırakıp koltuğa daha fazla yayıldım. Tavana bakarak o günü düşünmeye başladım, Yağızın beni öptüğü günü. 4 gün geçmişti ve biz o günden beri konuşmamıştık.

Acaba zevk için mi öpmüştü beni? Bu saf aklımla oynamak için mi yapmıştı bunu? İnanmışmıydım bende?

Daha fazla bu düşüncelerden kurtulup mutfağa ilerledim. Kendime atıştırmalık bişiler hazırlayarak film izlemeye başladım.

Filmin yarısında sıkıntıdan çatlayıp kapattım. Ne yapabilirim diye düşünürken abimlerin yanına gitmeye karar verdim.

Üstüme beyaz bol tişört, altıma dizimin bir tık üstünde olan gri eteğimi giyip saçlarımı taradım. Çok hafif makyaj yapıp,dudaklarımla aynı olan nemlendirici de sürüp evden çıktım.

Taksiye binerek abimlerin olduğu şirkete geldim. İçeri girdiğimde abimin bahsettiği kadar şaşalı ve büyüktü. Asansöre binip 32. Kata çıktım, abimin odasına geldiğimde löp diye kapıyı açtım.

Afra: Helloooo

Burak abim kendi koltuğunda oturmuş bana bakarken, Kerem abim ve Yağız arkalarına dönmüş şaşkınca bakıyordu. Bu hallerine gülüp kapıyı kapattım.

Burak: Abicim niye geldin?

Ona doğru ilerleyerek tatlı bir şekilde konuşmaya başladım

Afra: Ya abi napayım evde çok sıkıldım, bari geleyim sürpriz yapayım dedim. Kötü mü yaptım?

Diyerek dudaklarımı büzdüm.

Abimde gülerek konuştu.

Burak:Yok abicim zahmet etme diye dedim ben.

Abimin arkasına geçip odaya baktım. O sırada da abimler iş konuşuyordu.

Kerem: Abicim sen Yağız la kendi ofisine git, biz burda küçük bir toplantı yapıcaz.

Tamam anlamında kafamı salladım. Yağız önden gidiyordu bende arkadan etrafa bakarak geliyordum.

Odaya girdiğimde siyah ve gri ağırlıklıydı. Siyah deri koltuğa oturarak etrafa daha fazla bakmaya başladım.

Yağız da kendi masaya yaslanmış tepkilerimi izliyordu.

Yağız:Beğendiysen her gün gel.

Anlamaz bakışlarla konuştum.

Afra: Anlamadım?

Yağız: Odama beğendiysen diyorum, her gün gel.

Cevap vermeden parmaklarımla oynamaya başladım. Daha fazla sıkıldığım için ayağa kalkıp pencereden bakmaya başladım.

Sonra yağızın yanına gelip konuşmaya başladım.

Afra: Her toplantı olduğunda buraya geliyorsan, sıkılmıyor musun?

Yağız: Sen sıkıldın mı?

Evet anlamında kafamı salladım.

Ani bir hareket ile masa ile arasına aldı beni. O üstüme eğildikçe ben geri geriye eğiliyordum.

Yağız: Seni eğlendirebilirim.

Diyerek dudaklarıma yaklaştı.

Anın tadını bozulmasın diye ne hareket etmiştim, ne de ittirmiştim.

Dudaklarının kenarları dudağıma yavaşça değdiğinde kendimden geçmiştim. Tam olarak öpecekti ki

Lanet olsun Kapı açıldı!

Ahavha ben yazar ve sizi dorukta bırakmaya bayılıyorum!

Sizce kim girdi? Düşüncelerinizi okuyor olacağım! Kendinize iyi bakın:)