@my_love
|
Bu durumdan oldukça sıkılmıştım. Afra: Artık üzerimden kalkar mısın? Üzerimden kalkıp kenara kıvrıldı. Şuan gerçekten küçük bir çocuğa benziyordu.. tatlı bir çocuk. Daha fazla oyalanmadan kalkıp üstüme kıyafet seçtim, banyoya gidip üzerimi değiştirip aşağıya indim. Kimse uyanmamıştı, bende bunu fırsat bilerek kahvaltı hazırlamaya başladım. Mutlu mutlu kahvaltı hazırlarken gözüm kapıya kaydı. Kollarını göğsünün altında birleştirerek beni izliyordu Yağız. Afra:Ne bakıyorsun? Yağız:Vücudun şuan çok güzel gözüküyor. Gözlerim irice açılmış ona bakıyordum. Afra:Saçmalamayı kes Yağız! Kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim. Yumurta,krep,hamur kızartması ve diğer kahvaltılıklar ile masayı donaltmıştım. Arkamdan Yağız gelerek belime sarıldı. Yağız:Kahvaltı yerine seni yiyebilir miyim? Afra: Yağız çekil şurdan abimler gelecek şimdi! Dememe kalmadan merdivenlerden sesler gelmeye başladı. Korku ile yağızı ittirip tabakları çıkarttım, Yağız da su içmeye kalkarmış gibi bir rol alıp su koymaya gitti. Uyuma bak! Kerem:Oo günaydın abicim.. vay vay kahvaltıya bak bea Tatlış bir sırıtış ile bardakları yerleştirdim. Burak abim de geldiğinde masaya oturduk. Hepsi iştahla kahvaltısını yaptıklarında salona geçtiler. Odunlar! Masayı ben mi toplayacağım? Bir insan yardım ederdi ya! Yorgunluk ile bakıp iç çektim, sonra ayağa kalkıp ' hadi bakalım Afra yapalım şu işi' diyerek masayı toplamaya başladım. Önce kahvaltılıkları buzdolabına koydum, bulaşıkları sudan geçirirken yanımda bir sıcaklık hissettim. Arkama döndüğümde gene ve gene Yağız.. Afra:Niye geldin? Yağız:Abinler gitti, sadece ikimiz varız.. Anlamayan gözlerle bakıp konuşmaya devam ettim Afra: Eee? Gözlerine dudaklarıma dikmiş yavaşça yaklaşıyordu. Yağız:Yani seni şuan kana kana öpebilirim.. Diyerek üstüme eğilince kenara kaydım. Kendimden emin sırıtış ile ona bakarken o boş boş bakıyordu. Afra: Ben her gün öpülebilecek bir kadın değilim! Ondan dolayı haddini bil. Bulaşıkları makineye yerleştirip masayı sildim, yağıza baktığım da her zaman ki gibi beni izliyordu. Yağız:Evlenicem seninle, hatta evime kendi isteğinle geleceksin:) Dediği şey ile donup kalmıştım. Benimle evlenmek mi istiyordu? Gerçekten kendi isteğimle onun evine gider miydim? Sırıtıp yanıma geldi, dudaklarıma küçük bir buse kondurup içeriye gitti. Ben daha ilk şoku atlatamadan ikinci şok çıkmıştı. Şoklarımın arasından çıkıp çalan telefonumun yanına gittim. Abim arıyordu. Afra:Efendim abi? Burak: Evdesin dimi abicim?, yağızda orda. Afra:Evet abi evdeyiz, bir şey mi oldu? Burak: Eve gelince anlatırım kuzum, Hadi görüşürüz.. Sesi bir tık yorgun ve isteksiz çıkıyordu. Bir şey mi olmuştu acaba? Bu şokları da atlatıp yağızın yanına gittim. Afra:Yağız Yağız: Hı? Afra: Abim aradı sesi yorgun çıkıyordu, sence bişi mi oldu? Elimden tutup yanına oturttu ve gözlerime bakarak konuştu. Yağız:İşle alakalıdır, gelirler hem birazdan. Hala gözlerine bakıyordum. Gerçekten seviyor muydu bu adam beni? Böyle bir kişiliğe sahip olan bir adamı.. kendime aşık mı etmiştim? Yağız:Noldu daha fazla mı aşık oluyorsun;) Gözlerimi devirip yüzüne yaklaştım Afra:Siktir git Ciddiye dönüp sinirli halini aldı. Tamam gene bişi yaptım, küfür etmek suç mu? Yağız:Sana küfür etme demiştim! Afra:Ağzımdan kaçıyor diyorum ya ben napayım?! Yağız: Ağzından mı kaçıyor? Kafamı evet anlamında salladım. Yağız:O zaman o ağzını kapatalım. Diyip dudaklarıma yapıştı, evet bildiğiniz yapıştı. Ne kadar karşılık vermek istemesem de tutamadım ve vermeye başladım. Altta ben üstte o olacak şekilde öpüşüyorduk. Kafamı koltuğun başlığına yaslayarak rahat olmamı sağladı. Kollarımı boynuna dolayıp ensesini kavradım, arada saçlarını çekiştirip daha fazla kızıştırıyordum. Alt dudağımı güçlükle ısırdığında Ağzımdan istemsizce bir inilti çıktı. Bu durumdan keyiflenmiş olacaktı ki daha sert öpüyordu. Elleri tişörtümü uçlarını kavradığında ileri gittiğimizi düşünerek dudaklarımızı ayırdım. Afra: O olmaz.. Güçlükle nefes alıyorduk, gözlerimiz kilitlenmiş birbirimize bakarken Kapı çaldı. Hemen ayağa kalkıp kapıyı açmaya gittim. Gelenler abimdi Afra: Hoşgeldiniz.. Kerem abim koltuğa hemen oturmuş kağıtlarla uğraşırken Burak abim sırıtarak yağızın yanına gidiyordu Konuşulanları elbet bende duyuyordum Burak: Şurda ruj kalmış;) Gözlerim açılıp yağıza bakarken, sırıtarak bana bakıp ruju sildi. Yakalanmış mıydık? Te Allahım ... Kerem: Afra evde tek kalamazsın.. en azından güvenliğin için. Biz Burak ile yurt dışına gidicez. Uzun bir zaman olamıcaz bu çok önemli bir iş. Sende güvenliğin için yağızda kalacaksın. Siktir! Dediği gerçek olmuştu... Evet ben yazar.. Sanırım bu bölümde kısa oldu ama okullar açıldığı için çok bir aktif olamadım... Elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum Bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz, Kerem ne güvenliğinden bahsetti? düşüncelerinizi okuyor olacağım.. Kendinize iyi bakın:) |
0% |