Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2|"Kücük Umutlar Diledi Kuzu"

@mydarkqueene

Hafif bir rüzgar esintisi.. göz kapaklarım da gördüğüm turuncu ışıkla zorlukla açtım gözlerimi. Çıplak tenim soğuk her vurduğunda titriyordu. Üstümdeki bir ağırlık hafif de olsa vücut ısısını dengede tutuyordu.

Gözlerim kucağımda yatan küçük oğlana gitti. Saçlarına kömür sürüp de kızıl tutamları gizlemeye çalışan, hastalıklı, soluk esmer teninde gezindi gözlerim. Omuzumda başını koymuş hafif hafif hareket eden göğsüyle küçücük alana sinmiş gibiydi.

Vücudumdaki 3 kurşun yarası da onun sayesinde sarılmıştı. Biri omuzumda saplanmış diğeri belimi sıyırıp geçmişti. Kolumda da vardı ama o kurşun çıkalı çok olmuştu. 1 haftalık bir yara olmasına rağmen onu bile titizlikle sarmıştı. İyilik kalbinde taht kurmuş bir melek gibiydi.

Sonunda hareketlenmeye başladığında gözlerimi geri kapattım. Alnıma elininin içini koyup bekledi. Sonra seve eli aşağılara indi. Omuzumda ki yarayı kontrol etti. Oraya bir öpücük kondurup kolumda olan yaraya da baktı. Her bir yarama öpücük kondurup beni kendimden geçirirken sonunda gözlerimi açtım.

"Sen melek misin? Seve seve bitap düşürdün beni."

Dediğimde hem titreyen hemde çatlayan sesime rağmen bir heyecanla bana baktığında gözlerinin içi gülüyordu. Kıyının dalgaları arasında kendini kaptırmak gibiydi. İçine çekiyordu ister istemez.

"Uyanmışsın! İyi misin? Bir ağrın var mı?"

Dediği gibi yüzünü yüzüme yaklaştırıp bana bakarken onu belinden tuttuğum gibi sabitledim yerinde. Anlık bu yaptığıma şaşırır iken kahve gözlerime takıldı yeşil gözleri..

Farklı bir tını vardı gözlerinde. Ne bir göl kadar koyu nede bir orman kadar saftı. Eşi benzeri olmayan bir yalnızlığa sahipti. Bırakıp gidemeyecek kadar bağımlılık yapan bir cinsti. Ellerim belinden kayıp yüzüne giderken bu sefer ben onun yanağını okşadım.

"Uyandım. Ve senin sayende öyle çok bir ağrım bile yok Taehyung. Çok teşekkür ederim."

Yüzünde minnettar bir ifade belirirken bakışlerı anlık künyeme inip tekrar bana baktı. Dudaklarını heyecandan yemeye başladığında gözlerim acıdan dolayı kıpkırmızı olmuş dudaklara kaydı. Zar zor yutkunurken sordum.

"Burada olmam tehlikeli. Seni daha fazla zora sokamam. Yarın olmadan buradan gitmem gerek."

Dediğimde bakışlarında hayal kırıklığı hissettim. Benim azad edilmem gözlerinde korkuya sebep oldu. Kaşları endişeyle çatılırken zorlukla yutkundu.

"Hemen gitmesen.."

Başını yana eğip bana yalvararak baktı. Gözlerinde olacakların korkusunu sezmiştim.

"En azından 1 hafta burada kal. Yaralarından biri ciddi anlamda bakım istiyor. Kurşun çıksa bile canının yanmasına gönlüm el vermez."

Dediğinde bedenini bana daha da çok yaklaştırdı. Burunlarımız birbirine değmeden tekrar konuştu.

"Hem daha yemek de yemedin. Sabah oldu ve sen dün bulduğum andan beri verdiğim mamayla duruyorsun."

Dediğinde kaşlarımı çattım. Dur bir dakika dün ne olmuştu?

"Mama verdim derken? Dün neler oldu?"

Küçük bir kikirdamayla yanakları ekmek gibi dolu dolu olurken yüzündeki benler dikkatini çekmişti. Dikkat çeken çok yanı vardı..

"Dün sana verdiğim meyve püresiyle duruyorsun. Yaklaşık 2 gündür uyuyorsun. Sürekli senin için buraya gidip geldim. Uyandığında yanında olacağıma söz vermiştim."

"Ve sözünü tuttun. Uyandığımda yanımda bana sarılıyordun."

Dediğimde utançla başını başka yöne çevirdi. Yeşil gözleri ben dışında her yerde dolanıyordu. Çekingenlik ona çok yakışsa bile bunu onun gözlerinde, özellikle benim yanımda bu duyguyu yaşamasını istemedim.

"Bundan rahatsız mı oldun jungkook?"

Dediğinde kikirdayarak güldüm. O benim gülüşüme takılırken ellerini yanaklarıma koyup o da benim onu sevdiğim gibi sevmeye başladı. Ellerinin arasına başımı ittiğimde sevecenlik akan gözleri memnuniyetle kabul etti yanaklarımı.

"Rahatsız olmadım. Olmamda." Dediğim gibi yanaklarının arasına hafif ve içim gidecek şekilde öpücük kondurup çocuk ruhlu genci kollarımla sardım. "Gitmeyeceğim." Dediğimde gözleri ışıltılar eşliğinde dans ederken kalbinin pır pır attığını büyük bir istekle duyuyordum.

Doladığım kollarımı geri çekip tekrar gözlerinin içine baktım. Yüzünden okunan heyecana karşılık beklenti dolu olmaması için tekrar konuştum.

"Sadece dediğin gibi bir hafta duracağım. Yaralarım iyileştiği anda daha fazla durmadan gideceğim. Anlaştık mı güzellik?"

Dediğim anda yüzü düşmüştü. Ağzında geveleyerek bana karşılık vermişti.

"Anlaştık.."

Loading...
0%