İçim nasıl gidebilir? Yanında yatarken ki çekingen halimi senden nasıl gizleyebilirim? Bu rahatsızlık vereceğim korkusu nasıl dinebilir? Ben bir kontla aynı yatakta yatıyordum! esmer çıplak teninde gezinen ilk ışıklar.. Bir elini başının altına koymuş herşeyden habersiz seni izlediğimi fark etsen ne yapardın? Bu geniş cüsseli bedenin her nefes alıp verişinde benim kokum soluklarında geziyordu.
Dibindeydim! Bendeki deli cesareti bir heyecanla onu izlemek istiyordu. İçimde bitmek bilmez arsızlık fazla ileri gidiyordu!
Dokunmak istiyordum..
Yüz üstü döndürdüğüm bedenimi onun kolunun üstüne hafifçe koyduğum başımla o şu anki huzuru bozulmasın diye dikkatle izliyordum. Nefesi tekledi.. Anlık kendini hareketlendirdi ama istifini bozmadan uyumaya devam etti.
Yada benim öyle zanetmemi istedi! Uyandığını anladığım gibi tam başımı çekip uzaklaşacağım sırada bir şey oldu.
Kont Kim bir hırsla uyandı!
Ben anlık onun uyandığını gördüğüm gibi uzaklaşacakken bedenimi döndürmeye izin vermedi! Sırtımda hissettiğim sert göğsü nefes alıp verişinde beni olduğum yere kıstırıyordu. Başını daha çok nefeslenip kokumu solumak için boynuma gömdüğünde şaşkınlıkla utangaçlık arasında başımı yastığa gömdüm. Boynumda hissettiğim hızlı ve 'benim' der gibi içine çekişi huylandırdı. Dudağını kulağımın altına getirip sert bir öpücük kondurduğunda istemsiz beklenmedik bir hareketine karşın inleme çıktığında güldü.
"Ne oldu Jeon? Gözlerinle beni yiyip bitirmiştin. Sıra bana gelmeyecek mi sanıyordun?" ellerinden biri kollarımdan okşayıp boynuma gittiğinde hafif sıkıp bir zincir gibi boynuma dolandığı gibi bir anda sertleştiğinde nefesim kesildi! Bedenime yüklenen çaresizlik pişmanlık içinde durması için yalvarmaya çalışıyordum. Boğuk çıkan sesim tükenir gibi ellerinin arasında can havliyle kıpırdanıp dururken, o kendi ellerinin arasında boynumu emip ısırdı. Sahip olduğum her şeyi bedenimden söküp götürür gibi bir acımasızlık içinde devam etti.
Solukları hızlandı, bedenimde kol gezen diğer eli kalçamla belim arasında çekişmeli bir yolculuğa sürüklenirken boynumda ki dili yol alıp ıslak izlerinden çekinmeden kulağıma kadar geldi. Kulak mememi oyuncak yapıp ısırır iken dile geldi çirkin kelimeleri.
"Benim arsız oğlum! Bakışların ne ara dilin gibi uzadı?" dedi elini gevşettiği gibi can havliyle derin sesli bir nefes çekerken göğsüm bir inip bir kalkıyordu. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna emindim. Biraz daha beklese gecenin karanlığında yıldızları görürdüm..
Bu ateşe sen beni ittin.. Ama işe bak! Ben bu ateşin içinde pes edecek bir insan değilim. Karşındaki açgözlülüğüne düşen bu gafil bedeni etkin altında kusursuz hissettirebilir bu kabaya çalan yalancı dokunuşların!
Gözlerim onun ruhsuz bakışlarına denk geldiğinde gözlerim yaşardı. Durduk yere bunu yapması daha çok korkutmuştu beni. Soğuk terler atarken zorlukla dile geldim.
"Ö-özür dilerim kont'um." gözlerinde gördüğüm pişmanlık anlık beni şaşırtan detay olsa bile hafif bir gülümsemeyle alaycı bakışlara döndü gözleri.
"Benden özür dileme! Basit birinin beni yiyecek gibi bakmasına müsaade eder miyim sanıyorsun hizmetçi Jeon!" dediği gibi elleri aynı hizaya gelip kalçalarımın üstünde baskısını uyguladı. Uzvunu bana dayarken bir hırsla devam etti. "Buradaki cennet kapısı benim!" dediği gibi bir anda ters döndürdü. Onun hızına bile yetişemeden bu sefer elleri göğüslerimde durup sıktığı gibi acıyla derin bir dinleme bıraktım."Bu dolgun göğüslerin kimsenin olamayacak kadar benim! Hele ki gözü yaşlı acıma bana diyen bakışlarına varana kadar!" Başını sağ mememin ucuna getirip ısırırken bakışları benim üzerimdeydi. Canım acıyordu.. Acısından dile bile gelemiyordum! İnlemelerim can bulup onun kulaklarında şevke geliyordu!
Ama biliyordum. Bana olan bakışlarında nefret yatmıyordu! Emip yoğurduğu bedenimde büyük ellerinin bedenimde olan hissiyatını çok sevmiştim. Açık açık üstünlüğün kimde olduğunu göstermeye çalışıyordu! Kapalı algıları delirmiş gibi gücünü benim üstümde deniyordu.
Karşı gelemezdim.. Asi yanımın şimdi ortaya çıkmasına müüsade edemem! Dilini sürüp yaladığı meme ucum acıyla yanıp kaşınıyordu. Bana ön gösterimi çok güzel gösteriyordu..
"Senin efendin kim Jeon?" dediğinde eli belime indi ama çenesini göğsüme dayayıp tek bir hareketime karşı kendini hazıra almıştı. Gözleri ayın bulutların arkasında gizlenip ateşe giden güvenin sadakatini izliyordu.
"Benim efendim sizsiniz, Kont'um." dediğim gibi başını benden çekip yarım ağız gülümsemeye başladı. Tenimin her yerinde bakışlarını hissederken devam etti.
"İtiraf edeceğim Jeon.. İtaatkar halin çok haşuma gidiyor." gözlerini üzerimden ayırmayan beden yüzüme aynı hizaya geldi. "Kaçabilecek tek deliğin sadece ben olduğunu bilmek bile zaferin ellerimin arasında olduğunu söylüyor!" elleri okşayıp geçerken saçlarıma çıkıp sevmeye başladı. Bir kenara attığı saçlarımı ellerinde oyuncak yaparken devam etti. "Ne kadar lezzetli olduğun hakkında hiçbir fikrin yok!" dediğinde başımı onun elleri arasına getirip sevmesini sağladım. Nasıl bir görüntü vardı bilmiyorum ama gözü yaşlı, yüzü kıpkırmızı ve titremekten muhtaç halim, onun şaşkın bakışları arasında titreme almıştı ellerini.
"Ben hep sizin olacağım efendim." Bir anda dişlerini sıkan Kont Kim sert bir sesle bağırdı.
"O efendim diyen dilini sikerim Jeon!"
Okur Yorumları | Yorum Ekle |