Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@mylavanta_5

Merhabalar canım okurlarım 10. Bölümle sizlerleyim normalde kitabı final yapma kararı almıştım ama olaylar yola girmeye başladı ve kelime sayısı 1000 olunca bırakıyorum o zaman yükleniyor bölümler.

bende her bölümü 1000 kelime yapmaya çalışıyorum ve olayları ona göre ayarlıyorum. Destekleriniz için çok teşekkür ederim sizleri seviyorum. Hadi şimdi bölüme dönelim.

 

Timur savaşa doğru ilerlerken bende hemen arkasından ilerledim. Abim ne olduğunu anlamamış bize bakıyordu, beyza da yavaşça yanıma geldi.

"Ne işin var burda? "

Savaş gayet rahat bir şekilde gülerek konuştu.

"Nişan değil mi burası? Beni de davet ettiler ne var bunda? "

"Bana bak savaş olay çıkaracaksan bir an önce defol git yoksa elimden bir kaza çıkar"

"Görücez"

Savaş boş masalara doğru ilerlerken Timur'un göz göze geldik. Bana sorun yok manasında göz kırptı ve beyza ile deryanın yanına geçtik. Kızlara anlatmam lazımdı artık olanları, onlardan yardım almam lazımdı.

"Kızlar şu arkadaki masalara geçelim mi size anlatmam gerekenler var"

Kızlar ayağa kalkınca bende hemen kalkıp boş bir masaya geçtik. Herkes oyunları izlemek için öne geçmiş arkada 2 sıra boş masa kalmıştı.

Kızlara savaşla olan oyunumuzu, Timur abinin geldiğini, sevgiliyiz diye yalan söylediğimi, kazayı ve sonrasını anlattım. Kızlar kâh şaşırmış kâh fikir vermişlerdi ve doğrusu rahatlamıştım.

Derya stresle eliyle oynuyordu. Bir şeyler saklıyor gibiydi. Benimle olan konuşma bittikten sonra deryaya döndüm.

"Hayırdır derya bir karın ağrın mı var elinle oynayıp duruyorsun? "

Bana baktı bir kaç saniye, sonra dudaklarını ıslattı ve anlatmaya başladı;

"Yaa kızlar bir kaç gün önce bir şey oldu"

Beyza "yine egemen seni rahatsız mı etti"

"Hayır o değil. Sametle bir şey oldu"

"Sametle mi? Abimle mi? "

Şaşırmıştım çünkü abim ile ne olmuş olabilirdi merak ediyordum doğrusu.

"Evet bana, beni sevdiğini söyledi"

"NEEE! " benden coşkulu bir çığlık koparken bir kaç teyze bize dönmüş onaylamaz gözlerle bize bakmıştı. Onları es geçip tekrar deryaya döndüm.

"Sen ne dedin peki? "

"Birşey diyemedim çünkü henüz ona karşı bir his beslemiyorum. Zamanla olacak ne olacaksa. "

Bu sırada sözü beyza devraldı. "Samet abi iyi çocuktur severim. Egemenden de daha iyi üstelik. Bayıldım ben bu ilişkiye onay veriyorum"

"Bende senden onay alıyordum zaten"

Ben hafifçe gülerken yanıma zeynep geldi ve bana seslendi.

"Biraz konuşalım mı? "

"Ne konuşucaz? "

"Yalnız müsaitsen "

Başımı sallayıp ayağa kalktım. Çok sakin duruyordu, ne konuşacağını merak etmiştim. Giriş kapısından çıkıp arkaya lavaboların o tarafa doğru yürüdük. Duvara sırtını yasladı ve konuşmaya başladı.

"Bak ceylan bu zamana kadar yaptığım herşey için öncelikle senden özür diliyorum. Ben biraz şımarık büyüdüm farkındayım"

"Biraz mı? "

"Lafımı kesme lütfen. Evet biraz değil baya şımarık büyüdüm. Bunda annemin ve babamın da payı büyük ama ne yaptıysam beni sevsinler diye yaptım. Güzel kıyafetler giydim herkes beni beğensin övsün diye çünkü annem ve babam bana istediğim şeyi alır ne yaparsan yap gözüyle bakardı"

"Zeynep neden anlatıyorsun bunu bana? "

"Dinle lütfen. Timur'u gerçekten sevdim hemde 15 yaşımdan beri. Onun beni sevmediğini biliyordum ama bir gün sever umudu ile bekledim. Anladım ki o beni değil seni seviyor ve sevmeye de devam edecek. "

İstemsizce bir mutluluk sardı bedenimi, içim sıcacık oldu. Timur'un beni sevdiğini bilmek , duymak bana mutluluk vermişti.

"Beni neden getirdin buraya bunları söylemek için mi? "

"Hayır, içten bir şekilde özür dilemek için. Sende beni affet. Düşman gibi değil dost gibi ayrılalım yarın gidiyoruz nasıl olsa"

Yavaşça başımı salladım. Zeynep aslında iyi kızdı ama hırsı ve kibiri onu kötü biri yapmıştı. Şimdi benden özür diliyor affedilmek istiyordu.

"Tamam affediyorum seni ama senden istediğim şey şu, bir daha aynı hataları yapma "

"Söz" kollarını uzattı ve sarılmamı bekledi. Beklemeden hemen sarıldım. Gözleri dolmuştu muhtemelen bunu saklamaya çalışıyordu.

"Neyse sen içeri geç ben lavaboya gidip geliyorum"

Zeynep başını sallayıp arkasını dönünce o gidene kadar baktım arkasından. Artık ona küs yada kızgın değildim. Bu yüzümde bir tebessüme neden oldu.

Birden kolumdan arkaya doğru çekildim. Ne olduğunu anlamadan arkadaki gelin odasının duvarına sırtım yaslandı ve ağzım kapatıldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan savaş görüş açıma girdi.

Koridordan biri gelse bizi göremezdi çünkü koridordan sola doğru hafifçe döüyordun ve görüş açısından çıkıyordu.

"Bak ceylan sana ilk ve son kez söyliycem beni iyi dinle. Önce sevgiliyiz diye oyun oynayalım dedin, sonra ben oyunu bitirdim dedin telefonu Timur açtı eğer o timurla sevgili olursan ve beni yok sayarsan abine herşeyi anlatırım"

Elini hırsla ittirdim "ehhh anlatırsan anlat bee seninle mi uğraşıcam sevmiyorum seni anladın mı SEV-Mİ-YO-RUM"

"Bak anlatırım diyorum sana "

"Bende sana anlat diyorum. Ne sanıyorsun abimin beni döveceğini yada bu ilişkiye engel olacağını mı? Çok beklersin" koridorun başından "ceylan " diye Timur'un sesi geldi. Savaşı itip "uzak dur benden " dedim ve koridora çıktım.

20 adım attıktan sonra Timur'un yanına geldim ve boynuna sarıldım.

"Dur kızım biri görür napıyorsun? Şu koridorun oraya geçelim"

Panikle durdurdum timuru, orda savaş vardı ve muhtemelen bizi izliyordu.

"Olmaz! Orası olmaz"

"Neden? "

"Orda kamera var " Evet savaş kamerası vardı.

Beni tekrar kolları arasına aldı ve başıma bir öpücük bıraktı. Bende onun kokusunu içime çekip sıkıca sarıldım. Kokusu o kadar değişik ve güzeldi ki ne kokusu olduğunu ayırt edemiyordum. Başımı döndürüyordu.

"Timur? "

"Güzelim" yüzümde yine bir tebessüm yer aldı.

"Aceba abime anlatsak mı ilişkimizi? "

"Hmm ilişkimiz mi oldu bizim? "

"Öff utandırma yaa beni " hafifçe güldü.

"Tamam ben hallederim"

"Ya sana çok kızarsa? "

"Kızmaz merak etme. Abin kötü biri değil"

"Ama yinede kızar sen onun arkadaşısın ve aklında farklı senaryolar kurabilir"

"Merak etme ben hallederim "

Göz devirdim. Erkekler neden hep böyleydi. Ben hallederim, ben yaparım her şeyi böyle geçiştiriyorlardı.

Usulca ayrıldım Timur'dan "hadi gidelim artık yokluğumuzu anlamasınlar "

Elimi tuttu ve yürümeye başladı tabi beni de arkasından çekerek. Hemen elimi elinden kurtardım. Bir ellerimize baktı bir de gözüme

"Ne? Böyle giremeyiz ya içeri"

Hafifçe nefesini dışarı bıraktı. Öyle olsun bakalım abine söyleyim de bi ondan sonra kurtul kurtulabiliyorsan elimden" burnumu kırıştırıp önden yürümeye başladım.

İçeri girince kızlar ne olduğunu sordu. Zeynep'in benden özür dilediğini söyledim. Şaşırdılar çünkü zeynepten böyle bir hareket kimse beklemezdi. Burnu kaf dağındaydı prensesimizin.

Halay müzikleri başlayınca kızlarla kalkıp oynamaya başladık başa tekin abi onun yanına sanem, zeynep, derya, abim, Timur, ben, beyza ve kız tarafı dizildi.

Ben Timur'un elinden tutmanın mutluluğu ile halaya ayak uydururken , oyun sorasında Timur'un yanına geçen kızın bizi çektiğini gördüm. Çok emindim timuru çektiğine. Yavaşça Timur'un kulağına yaklaşıp kızın onu çektiğini söyledim. Hiç bir şey söylemeden yere bakmaya devam ederken sanki komik bir şey varmış gibi güldüm. Eğer timuru çekiyorsa benim güldüğümü de çekmişti. Meydanı boş bırakmamak lazımdı.

Kız telefonu arkadaşına vermiş bizim yanımıza doğru geliyordu. Bana dik dik bakarak "izin verir misin? " diye sordu. Bende gülerek " vermem " diye cevapladım sorusunu. Kız bozulmuş beyzanın yanına geçmişti.

Biz kendimizi kaptırmış halaya devam ederken birden ses kesildi. Herkes ses sisteminin olduğu yere döndü. Savaş eline mikrofonu almış gülerek bize bakıyordu.

"Evet değerli misafirler eğlencenizi yarıda kesiyor ve size bir hikaye anlatmak istiyorum. "

Abim " ne saçmalıyor bu sarhoş mu? "

Timurla ben anlamıştık herşeyi anlatacağını hatta kızlar bile anlamıştı. Timur öne doğru atıldı ama abim tuttu kolundan "bırak anlatsın ne anlatacaksa "

Savaş konuşmasına devam etti;

"Bir küçük ceylancık varmış " gözlerimi kapattım. Abim böyle öğrenmemeliydi.

"Bir gün ormanda gezerken canı sıkılmış ve bir aslana gidip ben seninle sevgili olmak istiyorum demiş"

Olayı nasıl ve ne şekilde anlatacaktı anlamamıştım ama ben ona hiç bir zaman sevgili olalım dememiştim. Sevgili rolü yapalım demiştim.

"Aslan bunu kabul etmiş. Ceylan ertesi gün başka bir aslanı sevmiş ve onunla da sevgili olmuş"

Timur sinirle bağırdı "Savaş! Saçma sapan konuşup insanların gününü mahfetme in şurdan"

"Aaaa hayır daha bitmedi. Ceylancık diğer aslana gidip ben artık seni sevmiyorum demiş ve aslanı yarı yolda bırakmış. Aslan buna çok kızmış ve ceylancığı tenha bir yerde yakalayıp iştahla yemiş"

Eniştem devreye girdi " oğlum ne anlatıyorsun Allah aşkına in şurdan hadi "

"Merak etme osman amca inicem bitti zaten. Ama bu masalın kahramanını da söylemek istiyorum. "

Elini benim olduğum tarafa doğru uzattı

"Ceylan hikayenin kahramanı"

Timur abimin elinden kurtulup savaşa doğru koştu ve sert bir yumruğu suratına geçirdi. Ben olduğum yerde donarken birden ortalık karıştı. İnsanlar anlamaz gözlerle bana bakarken abimlerde savaşla timuru ayırmaya çalışıyordu.

Loading...
0%