@mylavanta_5
|
Sizi çok bekletmeden yeni bölümü getirdim. Desteğiniz beni o kadar mutlu ediyor ki sizleri çok seviyorum ve içten bir şekilde teşekkür ediyorum. hadi sizi bekletmeden başlayalım 🫡
Timuru zor da olsa savaştan ayırmışlardı. Müzik kesilmiş herkes timurla savaşın etrafında daire olmuştu. Savaşın dudağı ve kaşı patlamış, burnu kanıyordu. Gözünün altında da hafif bir morluk vardı. Timur çok sinirlenmişti çünkü savaş, sanki ben önce onu sevmiş sonra onu terk etmişim gibi anlatmıştı olayı. Bazı teyzeler bana onaylamaz gözüyle bakarken teyzem bağırmaya başladı. "Yeter artık! Defolun burdan. Sizin yüzünüzden ne sözümüz kaldı ne nişanımız. Her gittiğiniz ortamı mahfediyorsunuz. Çıkın çabuk! " Eliyle kapıyı gösterdi. Savaş yerden kalkıp dışarı çıkınca abim de Timur'un kolundan tutup dışarı sürükledi. Kızlarla bende hemen peşinden koştuk. Dışarısı esiyordu. Sabahları güneş insanı yakarken akşamları hafif ama üşüten bir esinti vardı. Abim Timur'u duvara adeta çarpar gibi itti. Timur sakinleşmiş hiçbir şey yapmadan gelecek olanı bekliyordu. "Anlat" "Neyi anlatıyım? " "Ne anlattı savaş? Neye sinirlendin de dövdün? " "Anlamadın mı? " "Anlasam sana mı sorarım? " "Soruya soruyla cevap veriyorsun " "Anlat Timur! " Abim sesini yükseltince önce başını bana çevirip baktı, sonra derin bir nefes alıp anlatmaya başladı. "Ben kardeşini seviyorum samet." Abim duyduklarına inanmaz şekilde baktı Timur'a, sonra bana döndü. Benden de onay bekliyordu anlaşılan. Hafifçe başımı salladım. Gözlerini kapattı, ellerini saçlarından geçirdi ve arkasını döndü. "Ne zamandır seviyorsun? " "Uzun zamandır " Abim sessizce yolun diğer tarafına geçti. Kimse peşinden gitmedi çünkü biliyorduk düşünüyordu. Ne düşünüyordu bilmiyorum ama bir şeyleri kafasında tartıyordu. Timur'a döndüm. Onda çok bir şey yoktu ama dudağı biraz kanamıştı. Çantamdan peçete alıp yaklaştım ve yavaşça silmeye başladım. Gözlerime bakıp gülümsedi ve elini saçlarıma dokundurup yavaşça okşadı. Abimin olduğu yerde bir hareketlilik oldu. Abim bizi görmüş, yerinden kalkmış ve gidiyordu. Hiçbir şey söylemeden. O an gözlerim dolmaya başladı. Abim bize onay vermezse yüzüne bakamazdım. Abimin arkadaşına aşık olmuştum ve böyle öğrenmesi üstüne hayal kırıklığına uğraması hatta ve hatta bizden şüphe duyması beni kahrederdi. "Gidiyor" kelimesi döküldü dudaklarımdan. Timur arkasından gitmek için öne atılınca derya kolundan tuttu. "Sen dur ben konuşurum. Sinirli şuan seninle konuşmaz. " Timur anlamayan gözlerle deryaya bakarken derya koşarak abimin arkasından gitti. İnşallah ikna ederdi çünkü ikna edemezse kendimi gerçekten çok kötü hissederdim. ***** Derya koşarak Sametin kolundan yakaladı ve durdurdu. "Nereye gidiyorsun? " "Bırak derya şuan konuşacak durumda değilim" "Neden? Kızdığın için mi ceylana? " "Sadece yalnız kalmak istiyorum rahat bırak beni" "Benden de mi kaçacaksın? Hani seviyordun beni? " "Seviyorum onunla bunun ne alakası var" "İyi o zaman kendini ceylanın yerine koy. Sen gitsen ona ben senin arkadaşını seviyorum desen o da sana hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp gitse ne düşünürsün? " Bir kaç saniye sustu. Başını gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes çekti içine. Kafası çok karışıktı. Evet aynı durumdalardı ama kabul edemiyordu. En yakın arkadaşı kardeşini seviyordu. Belkide duyunca kıskanmıştı yada konduramamıştı kendisi de bilmiyordu. Tek bildiği kafasının karışık olduğuydu. Derya bir kaç adım atarak sarıldı samete. "Yapma böyle. Anlattı bana olanları zaten ceylan da geç fark etti Timur abiyi sevdiğini sevgili olalı da nerdeyse 3,4 gün oldu. Aklında şüphe uyandıracak bir şey olmasın. " Samet bu sözlerin ardından usulca başını salladı ve sarılışına karşılık verdi. Birbirine sıkıca sarıldılar. Biraz da olsa sakinleşmişti. "Tamam şimdi biraz gidip sahilde oturucam. Nefes almam lazım " "Neden öyle söylüyorsun ben senin nefesin değil miyim? Benden al " Derya utançla gülümserken Sametin de yüzünde bi gülümseme oluştu. "Oooo derya hanım hayırdır siz bana aşık olmaya mı başladınız ne bu haller hareketler " "Ehhh yani biraz olmuş olabilirim " baş ve işaret parmağıyla biraz işareti yaptı. Samet bu tatlı haline ufak bir kahkaha attı ve yaklaşıp alnından öptü. "Ee hadi o zaman yumuşadıysan ceylana mesaj at kız üzüldü sen öyle gidince " Samet başını salladı ve telefonunu çıkarıp ceylana mesaj yazmaya başladı. samet: akşam gelince konuşalım derya kaşlarını çattı. " istersen bir de eve gelince dövücem seni yaz kıza " Samet anlamaz gözlerle baktı. "Sil şu mesajı böyle mi yazılır? " "Ne yazıcam? " derya telefonu elinden aldı ve yazmaya başladı. Samet: Biraz sakinleştim. Eve gelince konuşalım olur mu? Üzülme mesajı gönderdikten sonra telefonu samete uzattı. "Hadi yürü bakalım gidelim sahile de alalım nefesimizi." gülerek kol kola girdiler ve yürümeye başladılar. ***** Derya gittikten sonra Timur bizi eve bırakmak için arabasını getirdi. Beyza taksiyle gideceğini söyleyip bizden ayrıldı. Normalde olsa karşı çıkardım ama şuan çok kötü hissediyordum kendimi bu yüzden karşı gelemedim. "Yapma ceylan. Eminim kızmayacak sana kabul edecek. Hem etmezse edene kadar konuşurum ben korkma " Timur yol boyunca beni teselli etti ama ben yine de korkuyordum. Abimi üzdüm düşüncesi beni kahrediyordu. Gözümden bir yaş daha düştü, arabaya bindiğimden beri ağlıyordum ve göz yaşlarım dinmiyordu. "Elimde değil, korkuyorum. Ya kabul etmezse bizi? Ya yüzüme bakmazsa? " "Biraz daha abart " Çatık kaşlarla baktım. Başını önce öne eğdi sonra bana döndü; "Ceylan öyle bir şey olmayacak gerçekten korktuğuna üzüldüğüne değmez. Sen abini tanımıyor musun? Yanımızdan gitti çünkü düşünecek. Seni üzmemek için kabul edecek ama hemen değil" O sırada telefonuma bir mesaj düştü, abimdendi. Hemen açıp okumaya başladım. Sakinleştiğini, gelince konuşacağımızı söylemişti. Anlaşılan derya konuşmuş kabul ettirmişti. Sevinçle ellerimi çırptım. Timur bana dönüp soran gözlerle baktı. "Abim mesaj atmış. Biraz sakinleşmiş eve gelince konuşalım diyor" "Bak sana söylemiştim. Abin sana kıyamaz ve gerçekten seni çok seviyor" "Bende onu seviyorum" Eve gelmiştik. Biran önce inip abimi beklemek istiyordum. Aceleyle kapı koluna uzandım. Tık diye bir ses geldi, kapı kilitlenmişti. Dönüp Timur'a baktım anlamaz gözlerle. "Ben nolucam? " "Anlamadım? " "Abini seviyorsun ya ben? " Hafifçe güldüm ve biraz da utandım. Onu sevdiğimi söylememi istiyordu galiba. Sessizce mırıldandım; "Seni de seviyorum " "Efendim duyamadım " "Seni de seviyorum" "Ne diyorsun ceylan kedi gibi mırıl mırıl" Göz devirdim ve sinirle sesimi yükselttim "Seni de seviyorum Timur oldu mu? Mutlu oldun mu? " Gülümsedi genişçe başını salladı ve onayladı. "Oldum" "Aç hadi daha abimi bekliycem" "Aman geç kaldın. Abin kaçar da " Timur'a dik dik bakarken bana doğru uzandı ve yanağımdan öptü. Ben bu ani hareketi beklemezken o geri çekildi ve kapıyı açtı. "İyi geceler haber ver bana da " Kendimi toparlayıp başımı salladım ve arabadan indim. Kaçarcasına eve koştum. Bana baktığını ve güldüğünü tahmin edebiliyordum ama utanmıştım sonuçta kaç gün olmuştu ki sevgili olalı. Eve geldim ve kapıyı ardımdan kapattım. Teyzemler hâlâ gelmemişti. Gerçi gelse bile ne yapacaktım ki onların da gecesini mahfetmiştim. Onlardan da özür dilemem gerekiyordu. Hemen odama çıktım makyajımı sildim ve üzerimi değiştirdim. Saçımı da bozup abimi beklemeye başlamıştım. Ağladığım için gözlerim şişmişti belli çünkü ağrıyordu. 20 dakika sonra abim gelmiş beni salona çağırmıştı. Aşağı inip koltuğa oturdum. Çok gergindim bu yüzden önüme bakıp parmaklarımla oynuyordum. Abimin sesini işittim; "Bak ceylan benim amacım hiçbir zaman seni üzmek değil. Babam gittikten sonra sizi kendime emanet bildim. Senin tırnağına taş değse benim canım yanar. Sana belli etmedim, sana kızsam da kıyamadım biliyorsun. " derin bir nefes aldı. Onun için de zordu konuşmak. Gözlerim yine dolmaya başlamıştı "Sizin ilişkinize karşı çıkacak değilim. Sadece aklımda sorular ve bulmam gereken cevapları vardı. " "İstediğini sor abi cevaplarım hemen" "Ne zamandır sevgili olduğunuzu merak ediyordum onu da derya söyledi zaten. Benden uzun süre saklasanız daha çok kızardım belki bilmiyorum. Kızmamın sebebi de arkamdan iş çevirmiş gibi olmanız olurdu" "Biliyorum abi" hâlâ çok gergindim, başımı hiç kaldırmadan dinliyordum. "Kaldır başını, sevmek suç değil. Bu kendi kararın ve emin ol tanıdığım bildiğim bir insanı sevmiş olman beni mutlu etti ama o an kabullenemedim. Şimdi rahat olabilirsin sana kızmıyorum ve ilişkinizi onaylıyorum" Başımı kaldırıp abime baktım. Çok ciddi duruyordu. Hemen yerimden kalkıp abime sarıldım, oda sarılışıma hemen karşılık verdi. "Amaa onay verdim diye gözümün önünde dudağını silmek yakınlaşmak falan yok duydun mu? Kıskanırım" Ufak bir gülümseme ile başımı salladım. Timur'un dediği gibi abim bana kızmamıştı ve bana anlayış göstermişti. Şuan yaşadığım mutluluğu tarif edemezdim. Bir iç çekiş sesi geldi. Abimden ayrıldım ve ikimiz de başımızı kapıya çevirdik. Annem gözleri yaşlı kapıda durmuş bize bakıyordu. Elimi uzatıp gel işareti yaptım. Annemde gelince sıkı sıkı sarıldık birbirimize. Ailemi çok seviyordum. Babam olmasa da annemle abim yetiyordu bana. Birde Timur eklenmişti hayatıma kızlarla beraber çok güzel bir ailem vardı daha ne isterdim ki. Evet bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın. Sizleri çok seviyorum bir sonraki bölümde görüşürüz 😘 |
0% |